Selvi'nin 24 Haziran'da yayımlanan "Seçimden öte anlam taşıyor" başlıklı yazısı şöyle:
İstanbul’da seçimleri Ekrem İmamoğlu’nun kazanması bekleniyordu ama bu kadar fark beklenmiyordu.
AK Parti, 3 Kasım 2002 seçimlerinden bu yana en ağır sonucu aldı. Sandıkta çok önemli mesajlar vardı. Sadece bir İstanbul seçimi olmanın ötesinde sinyaller verdi.
Yeni bir sürecin başladığı 1989 ve 1994 yerel seçimlerine benzer bir kırılma yaşandı. O nedenle 23 Haziran seçimlerinden liderlerin, partilerin ve adayların çıkarması gereken önemli dersler var.
1- Unutulmamalı ki 23 Haziran seçimleri bir tekrar seçim. Millet, 31 Mart seçimlerinin iptal edilmesini kabullenemedi.
Kendi iradesine yönelik bir saygısızlık olarak gördü. YSK’nın iptal kararına tepkisini sandıkta ortaya koydu. Hem de bu kez bindelik sonuçlarla değil, yüzde 8’lik bir farkla Ekrem İmamoğludedi. Böylece işi YSK’ya bırakmadan, seçim sonuçları karakolluk olmadan tercihini çok net bir şekilde yansıtmak istedi.
2- 31 Mart seçimlerinin iptali Ekrem İmamoğlu’nu mağdur konumuna düşürdü. Halkımız bir kez daha mağdurun yanında yer aldı.
Erdoğan’ın bir şiir okuduğu için İstanbul Belediye Başkanlığı’ndan alınıp hapse atılmasını kabullenemeyen Türk halkı, “Muhtar bile olamaz” denilen Erdoğan’ı Cumhurbaşkanı yaptı. Mağduriyet rüzgârı bu kez Ekrem İmamoğlu’ndan yana esti.
AK PARTİ’NİN STRATEJİSİ BAŞARILI OLAMADI
3- Binali Yıldırım 3.51 puan oy kaybederken, Ekrem İmamoğlu oylarını 5.23 oranında arttırdı. 31 Mart’ta Binali Yıldırım’a oy verenlerin yüzde 4’ü İmamoğlu’na oy verirken, CHP adayı 31 Mart’ta sandığa gitmeyenlerin oyunu almayı başardı.
AK Parti’nin hemşeri oylarına dönük stratejisi, kırgın AK Partilileri ve muhafazakâr Kürtleri kazanma çabası başarılı olamadı.
4- AK Parti, Milli Görüş oylarını kazanmak için Saadet Partisi’yle irtibat kurdu. Geçen seçimde yüzde 1.21 oranında oy alan Saadet Partisi bu seçimde yarı yarıya oy kaybetti. Ama Saadet oyları Binali Yıldırım’a değil, Ekrem İmamoğlu’na gitti.
5- Bu seçimlerin bir kaybedeni de son hafta yayınladığı mektupla Öcalan oldu. Kürt seçmenin yoğun olduğu bölgelerde Ekrem İmamoğlu’nun oyları arttı.
6- Seçimleri kaybeden Binali Yıldırım, demokratik olgunluk gösterip ilk açıklamayı yaparak Ekrem İmamoğlu’nun önde olduğunu söyleyerek rakibini tebrik etti. Binali Yıldırım seçimi kaybetti ama yaptığı jestle takdir kazandı.
7- 23 Haziran’da ilçe belediye başkanlığı seçimleri de yenilenseydi sonuçlara göre AK Parti elindeki 12 ilçe belediye başkanlığını da kaybediyordu.
8- Seçimlerde tarihi bir başarıya imza atan Ekrem İmamoğlu olgun ve kucaklayıcı bir konuşma yaptı. “Bu bir zafer değil, bu bir yeni başlangıçtır” dedi.
İMAMOĞLU’NUN ERDOĞAN STRATEJİSİ
9- İmamoğlu, seçimleri kazandıktan sonra yaptığı ilk konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan’a diyalog ve uzlaşma elini uzattı. Erdoğan’a “Ben sizinle uyum içinde çalışmaya hazırım ve talibim. Bunu bütün İstanbul önünde duyuruyorum” diye seslendi.
Canlı yayında Erdoğan’dan randevu talep etti. “Mazbatamı aldıktan sonra görüşlerimizi aktarmak ve görüşlerinizi de almak için sizi ziyaret etme arzu ve talebimi iletiyorum” dedi. Erdoğan da vakit geçirmeden Twitter hesabından bir açıklama yaparak seçimi kazanan İmamoğlu’nu tebrik etti. Bu Türkiye’nin görmek istediği bir tabloydu. Ama keşke 31 Mart seçimlerinde de yaşansaydı.
10- Cumhurbaşkanı Erdoğan ilk başlarda 31 Mart seçimlerinin sonuçlarını da kabullenmişti. Ancak daha sonra seçimlerin iptalinin istenmesi yönünde bir karar aldı. Erdoğan’ın 23 Haziran sonuçlarına bakıp, kendisini seçimlerin iptali konusunda ikna edenleri değerlendirmesi bekleniyor.
11- 23 Haziran seçimleri, “İslamcılar seçimle gelir ama seçimle gitmez”yönündeki kara propagandayı da sona erdirdi. 31 Mart’ta Ankara’da olduğu gibi 23 Haziran’da da İstanbul’da yönetim seçimle el değiştirdi.
12- İmamoğlu’nun başarısı 2023’e giderken muhalefetin de kaderini belirleyecek. Halk yerel yönetimlerde muhalefetin önüne açarak, “Eğer başarılı olursan 2023’te yeni bir durum değerlendirmesi yaparım” mesajını verdi. AK Parti’ye ise “Artık alternatifsiz değilsin. Bir alternatif doğdu. 2023’e kadar kendine çeki düzen ver” dedi.
13- İmamoğlu da Kılıçdaroğlu da erken seçim çağrısında bulunmadılar. Bahçeliise “Erken seçim bahsi açmak en büyük kötülüktür” diye açıklama yaptı. Önümüzde seçimsiz 4.5 yıl var deniliyor ama ben bu sonuçlara bakarak o kadar emin konuşamıyorum. Çünkü bu sonuçlar seçimden öte bir anlam taşıyor.