Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesinde 15 Kasım 2012’de kaybolan 7 yaşındaki Yağmur Özaydın, ailenin ihbarı üzerine 2 gün sonra yarı çıplak hâlde ölü bulundu. Soruşturma başlatan güvenlik güçleri, olayın ardından mahalleden taşınan Yusuf Bayluğ ile kardeşi U. Bayluğ’u 2013 yılının aralık ayında gözaltına aldı.
Delil yetersizliğinden beraat etmişlerdi
Bayluğ kardeşler, Bursa’da gözaltına alınmalarının ardından adliyeye sevk edildi. Kardeşlere ‘canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme’ ve ‘çocuğun cinsel istismarı’ suçlamaları yöneltildi ve çıkarıldıkları mahkemece tutuklandılar. Mahkeme heyeti, 2016 yılında görülen duruşmada delil yetersizliğinden iki kardeşi beraat ettirdi. Bunun üzerine Yağmur Özaydın’ın ailenisinin avukatları kararı usül ve yasaya aykırılık yönünden bozulması talebiyle Yargıtaya taşıdı.
Mahkeme iyi hâl indirimi uyguladı
Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi, verilen beraat kararını usule aykırılıktan uygun bulmadı ve bozdu. Yargıtayın kararının ardından 2’nci Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın bugünkü duruşmasında mahkeme heyeti, sanıklardan Yusuf Bayluğ’u ‘kasten öldürme’ suçundan 36 yıl, ‘çocuğun cinsel istismarı’ suçundan 12 yıl ve ‘kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma’ suçundan 12 yıl olmak üzere toplamda 60 yıl hapis cezasına çarptırdı. Ancak mahkeme, Bayluğ’un cezasına ‘iyi hâl indirimi’ uygulayarak cezayı 35 yıla düşürdü. Diğer sanık U. Bayluğ ise beraat ettirildi.
Çocuğun ailesinin avukatı iyi hâl indirimine itiraz edeceklerini ifade etti.