Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremin üzerinden 24 saatten fazla zaman geçmesine rağmen halen çok fazla yerde arama kurtarma ve yardım ekipleri yok. Deprem bölgesinin her köşesinden isyan yükselirken yandaş yazarlar ise görevlerini yerine getirerek devleti övgüye boğdu.
GazeteDuvar’ın yandaş isimlerin depreme dair yazdıklarından derlediği bazı bölümler şöyle:
‘ANCAK BÜYÜK BİR DEVLET…’
Okan Müderrisoğlu (Sabah)
10 ille birlikte hepimizi sarsan depremin ilk anından itibaren Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın yakın takibi, AFAD'ın koordinasyonu, 14 bakanın depremin vurduğu şehirlere süratle intikali, 29 valinin Kahramanmaraş, Hatay, Malatya, Osmaniye, Gaziantep, Adıyaman, Adana, Diyarbakır, Kilis ve Şanlıurfa'ya koordinatör olarak görevlendirilmesi, toplam 48 vali yardımcısı, kaymakam ve mülkiye müfettişinin il merkezleri ile ağır hasarlı ilçelere gönderilmesi, ancak büyük bir devletin imkan ve kabiliyeti ile doğru orantılıdır.
Deprem sahasının genişliği, yıkımın büyüklüğü, kış şartları, enkaza dönen bina sayısının fazlalığı ve kurtarma ekipleri ile iş makinelerinin sıcak bölgelere anlık intikalini zorlaştırdı. Ama devlet, 6 Şubat 2023 saat 04.17'den itibaren bir saniye bile tereddüt etmeksizin, depremin felaket derecesini teşhis ederek organize oldu.
‘RESMİ ONAYLI HABERLERE İNANMAYIN’
Hilal Kaplan (Sabah)
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ve Kızılay başta olmak üzere devletin tüm yetkili kurumları harekete geçti.
Depremden etkilenen 10 ilimize mevcut valilerimizle birlikte çalışacak 10 vali daha görevlendirildi. Ayrıca 13 bakan hızlı bir şekilde deprem bölgesine intikal etti.
Türk Silahlı Kuvvetlerimiz ve belediyelerimiz başta olmak üzere afet çalışmaları konusunda altyapısı ve eğitimi olan birimlere sahip kurumlarımız göreve çağrıldı. 9 binden fazla personel arama- kurtarma çalışmalarını sürdürüyor.
Kış ayazında, bir gece vakti ve 1114 yılından sonra bu bölgede görülen en şiddetli depremi yaşadık, yaşıyoruz. Artçılar, deprem gerçeğini tekrar tekrar yüzümüze vuruyor.
Kızılay'a kan bağışlamak ve ilgili kurumlara yardımda bulunmak elzem. Ayrıca resmi onaylı olmayan haberlere itibar etmeyip akbabaların oyununa gelmemek de...
Depremin sebebi olarak "siyasal İslam"ı gösteren ahlak yoksunları mı dersiniz; Cumhurbaşkanı'nın depremden etkilenen CHP'li büyükşehirlerin belediye başkanlarını aramadığı yalanını uyduranları mı... Bunlar vicdansız, bunlar hasta, bunlar dirimize de ölümüze de saygısı olmayan fırsatçılar.
‘BU KEZ ’99 DEPREMİ GİBİ OLMADI ÇOK ŞÜKÜR’
Ali Saydam (Yeni Şafak)
1999 Marmara Depremi’nde hükûmet, bölgeyle temas kuramamış, dönemin Başbakanı Bülent Ecevit oradaki yetkililere ulaşamamış, yardım ekipleri hasar gören binalara bir türlü gidememişti…
İletişim hatları tamamen kesilmiş, yardıma koşan çok sayıda vatandaş organizasyon eksikliği nedeniyle bir türlü koordine olamamış, yardım eli layıkıyla uzatılamamıştı… Her şey olup bittikten, aradan haftalar geçtikten sonra bir de enkaz güvenliği mesele olmuştu…
Bu sefer öyle olmadı… Çok şükür…
AFAD, Kızılay ve Bakanlıklar anında organize oldular. İletişim hatları tıkır tıkır çalıştı. İhtiyaç listeleri de belliydi, nereye ulaştırılacakları da… Gelen yardımlar heba olmadan valiliklerce kontrol altına alınarak yerini buldu.