Diyarbakır'ın Ergani ilçesi kırsal Ahmetli Mahallesi'nde yaşayan ve geçimlerini sağlamak için ailesiyle mevsimlik işçi olarak fındık ve kayısı toplayan Gülistan Güner (20), malzeme eksikliğine ve zor şartlarda hazırlanmasına rağmen Tokat'taki bilek güreşi şampiyonasında 70 kilo gençlerde hem sağ hem de sol kolda Türkiye şampiyonu oldu. Litvanya'da düzenlenecek Avrupa şampiyonasında Türkiye'yi temsil etme hakkı kazanan Güner'in hedefi, Türk kadının gücünü tüm dünyaya göstermek.
Ergani'ye bağlı Ahmetli Mahallesi'nde ailesiyle birlikte yaşayan Gülistan Güner, lise eğitimin ardından girdiği üniversite sınavı sonrası hocasının da yönlendirmesiyle Siirt Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu'nda eğitim görmeye başladı. 12 yıldır ailesiyle birlikte geçimlerini sağlamak için de yaz aylarında mevsimlik işçi olarak fındık ve kayısı toplamaya giden Güner, yaklaşık 1 yıl önce branşı hentbol olmasına rağmen arkadaşının tavsiyesi üzerine bilek güreşine başladı. Güner, üniversitelerarası maçlarda 3'üncü oldu,, daha sonra üzerine Türkiye şampiyonasına hazırlanmaya başladı. Maddi imkansızlıklar nedeniyle sadece 2 ay salona gidip çalışabilen Güner, tarlada çalışmanın yanı sıra evin bahçesindeki taşları kaldırarak, kazma ve kürekle çapa yaparak, ağacın dallarına asılarak kollarını geliştirmeye çalıştı.
Madalya ile dönmek istiyor
Güner, Tokat'ta 10-14 Ağustos tarihleri arasında Türkiye Vücut Geliştirme Fitness ve Bilek Güreşi Federasyonu tarafından düzenlenen '2021 Bilek Güreşi Türkiye Şampiyonası ve Milli Takım Seçmeleri'nde 70 kilo gençlerde hem sağ hem de sol kolda birinci oldu. Burada, hak kazandığı büyükler kategorisinde de yarışan Güner, sağ kolda da ikinci olmayı başardı. Şampiyon olarak Türkiye'yi Avrupa'da temsil etmeye de hak kazanan Güner'in şimdi hedefi, Türk kadının gücünü tüm dünyaya göstermek ve Litvanya'da düzenlenecek olan Avrupa şampiyonasından madalya ile dönmek.
'Erkeklerle bilek güreşi yapıyorum'
Şampiyonaya zor şartlarda hazırlandığını ve buna rağmen başardığını belirten Güner, şunları söyledi:
"Gençlerde 70 kiloda sağ ve sol kolda birinci oldum. Gençlerde dereceye girdiğim için büyüklerde yarışmaya hak kazandım. Talihsizliklerden dolayı sol kolda yarışamadım. Sağ kolda büyüklerde de ikinci oldum. Çok şükür kupalarımı, madalyalarımı aldım. Elimde herhangi bir aparat olmadan, taşlarla olsun, kazma küreklerle çalışarak hazırlandım. Salona sadece 2 ay gidebildim. Ona da maddi imkanım olmadığı için devam edemedim. Yarıda bıraktım. Yurt dışında bir hocam var. O da burada olmadığı için video çekip atıyordu. O videolara bakıp çalışıyordum. Dışarıdan çok olumsuz tepkiler geldi. 'Masa olmadan bir şey yapamazsın', ' Masasız bilek güreşi mi olur? dediler. Hiçbir zaman da pes etmedim. Pes etmeyeceğim de. Dışarıdakiler de görsün, örnek alsınlar, imkansız bir şeyin olmadığını. Çok şükür emeğimin karşılığını aldım. Şu anki hedefim Avrupa Şampiyonası'na gidip orada ülkemi temsil etmek. Ülkemi daha iyi bir şekilde orada güzel göstermek için elimden geleni yapacağım. Ondan sonra dünya şampiyonası var. Onda da ülkemizi daha güzel bir şekilde, daha iyi şekilde iyi bir yere getirmek için elimden geleni yapacağım. Ülkemin kadının gücünü orada göstereceğim. Erkeklerle bilek güreşi yapıyorum. Yendiğim de oluyor, yenemediğim de oluyor. Genelini yeniyorum ama hocalarımı yenemiyorum" dedi.
Maçlardan dolayı fındık ve kayısı toplamaya gidemedim
Geçimlerini sağlamak için mevsimlik işçi olarak ailecek fındık ve kayısı toplamaya gittiklerini söyleyen Güner, "Ailem şu an şehir dışında. Fındık ve kayısı toplamaya gidiyorlar. Ben de gidecektim aslında. Maçlardan dolayı gidemedim. Şimdi evde hayvanlara bakıyorum, bahçe işlerini yapıyorum. Zor şartlardayız ama çok şükür iyiyiz" diye konuştu.