Teknolojik gelişmelerin yoğun şekilde yaşandığı 21. yüzyılda Z Kuşağı, hayatının büyük bir kısmını sosyal medyada yaşıyor. Kendini sosyal medyada çok iyi ifade eden ve yansıtan Z Kuşağı, sanal dünyadan her ne kadar keyif alsa da bu durumun etkileri bazen tam tersi oluyor.
Hayatlarının büyük bir parçasını Instagram, X, YouTube, TikTok gibi platformlarda paylaşan gençler birbirinin hayatını istemeden karşılaştırıyor. Başkalarının hayatının daha iyi olduğunu düşünen gençler yetersizlik hissiyle karşı karşıya kalıyor.
UZMANLAR SOSYAL MEDYANIN ETKİSİ KONUSUNDA NE DÜŞÜNÜYOR?
Bilim insanları, ülke fark etmeksizin dünyanın dört bir yanında yaşayan 15 ve 24 yaş arasındaki insanların kendisinden önceki nesillere oranla daha mutsuz hissettiğini düşünüyorlar. Dünya Mutluluk Raporu, uzun bir süredir gençlerin kendisinden daha yaşlı insanlardan çok mutlu yaşadıklarını gösteriyordu. Bu düşünce ABD için değişerek 2024'te en mutlu 20 ülke arasından çıkmasına sebep oldu.
Sosyal medyanın Z kuşağı üzerinde depresyon gibi çeşitli sıkıntılara yol açma nedenleri arasında; dijital ekrana uzun süre bakmak, çok iyi olduğu düşünülen yaşamlara özenme ve iyi bir hayata sahip olamayacağına yönelik kaygı şeklinde sıralanabilir. Bu nedenlere yönelik uzmanlar, sosyal medyanın sınırlandırılmasının ya da ortadan kaldırılmasının gençlere olan zararın önlenebileceği üzerine çağrıda bulundular.