2002 yılında Peru'nun en yüksek dördüncü dağı Huascaran'a tırmanırken kaybolan Amerikalı dağcı William Stampfl'ın cesedi, 22 yıl sonra buzulların erimesiyle ortaya çıktı. 59 yaşındaki dağcı ve ekibi, And Dağları'ndaki zorlu tırmanış sırasında beklenmedik bir çığa yakalanmıştı.
Peru polisi tarafından yapılan açıklamada, bölgedeki buzulların erimesiyle Stampfl'ın oldukça iyi korunmuş haldeki cesedine ulaşıldığı belirtildi. Üzerindeki kıyafetler, tırmanış ekipmanları ve hatta botları bile soğuk hava sayesinde neredeyse ilk günkü gibiydi. Cesedin yanında bulunan pasaport ise kimliğinin kesin olarak tespit edilmesini sağladı.
And Dağları, her yıl dünyanın dört bir yanından gelen macera tutkunlarını cezbeden zorlu bir coğrafya. Ancak bu coğrafya, aynı zamanda birçok dağcı için ölümcül sonuçlara neden olabiliyor. Stampfl'ın trajik hikayesi, dağcılığın ne kadar riskli bir spor olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Stampfl'ın bulunması, And Dağları'nda yaşanan son trajik olaylardan biri. Geçtiğimiz aylarda, aynı bölgede 35 yaşındaki İtalyan dağcı Tomas Franchini'nin cesedi de bulunmuştu. Franchini'nin tırmanış sırasında düşerek hayatını kaybettiği belirtilmişti. Mayıs ayında ise İsrailli bir dağcı da kaybolmuş ve yaklaşık bir ay sonra cansız bedenine ulaşılmıştı.
Bu olaylar, iklim değişikliğinin dağcılık üzerindeki etkilerini de gündeme getirdi. Buzulların erimesiyle birlikte daha önce erişilemeyen bölgeler ortaya çıkıyor ve bu da dağcıların risk almasına neden oluyor. Aynı zamanda, erimiş buzulların altında kalan cesetler de zaman zaman ortaya çıkıyor.