Organlarımızdaki hastalıkların nedeni duygular mı?Peki yaşanılan hangi olumsuz duygu, hangi organımıza etki ediyor?

Her duygunun kendisiyle ilgili organı etkileyen karakteristik özelliği vardır. Bu nedenle her duygu kendi karakterine yakın organı etkiler. Örneğin; öfkenin özellikle karaciğeri etkilemesinin sebebi karaciğeri ağaç elementinin temsil etmesi ve ağaç elementinin de öfkenin de yükselme eğiliminde oluşudur.

Hastalıkların temelinde yatan nedenler çoğunlukla beslenme, düzensiz yaşam gibi faktörler olarak bilinse de kişinin aşırı olumsuz duygu ve düşünceleri de organları yorarak hastalıklara davetiye çıkarabiliyor. Duygular sadece saklandıkları zihinde değil iç organlarda da önemli hasarlara neden olabiliyor. Hatta en güzel duygulardan biri olan neşenin aşırısı bile kalbi yorabiliyor.

Pozitif ve olumlu düşünmek, stresi azalttığından pek çok hastalık üzerinde de olumlu etkiler bırakıyor. Yoğun yaşadığınız üzüntü, endişe ya da kızgınlık gibi olumsuz duygular, iç organlarımızın sağlıklı ve olması gerektiği gibi çalışmasını engelliyor.

Güzel duygularda, kötü duygularda organlarımıza ve beden sağlığımıza etki bırakmaktadır.

Peki yaşanılan hangi olumsuz duygu, hangi organımıza etki ediyor?

Antik Çin Tıbbına göre, duygular ve düşünceler organlarla derin bir ilişkili içinde. Dolayısıyla belli başlı duyguların yoğunluğu veya tekrar eden düşünce kalıpları organlarda meydana gelen hastalıkların nedeni olabiliyor. Antik Çin Tıbbına göre bu bağı, tüm evrenin ve varoluşun da temelinde yattığına inanılan, 5 element sistemiyle açıklanabiliyor. İşte organlarımızdaki hastalıkların olası nedenleri!

5 element

Doğadaki döngüleri ve sistemleri anlamak için kullanılan bu teorideki her grup; bir mevsimi, yönü, hava olayını, organı, dokuyu, duyguyu, ruhani yönü, tadı ve rengi temsil eder. 5 element sitemine göre elementlerin bağlı oldukları organlar ve kavramlar şu şekildedir:

  • Ateş: Kalp ve ince bağırsak. Genişlemek ve ifade etmek.
  • Metal: Akciğer ve kalın bağırsak. Salıvermek.
  • Tahta: Karaciğer ve safra kesesi.Yeni bakış açıları ve fikirler edinmek.
  • Toprak: Dalak ve mide. Sabitlenmek ve merkezde kalmak.
  • Su: Böbrekler ve idrar kesesi. Farkındalık.

Çin Tıbbının Temeli Beş Element Teorisi

Normal şartlarda var oluşun ve evrenin temelinde bulunan bu bağlantılar hayatın akışını desteklese de duygular ve düşünceler aşırı uçlara gittiği zaman, vücut için hastalıklar kaçınılmaz oluyor. Antik Çin Tıbbına göre, belirli duyguların organları etkiliyor olmasına ek olarak, spesifik duygular da spesifik organlarda oluşur. Bu liste şu şekildedir:

Mutluluk- Kalp

Öfke- Karaciğer

Endişe- Akciğer

Üzüntü- Akciğer

Sanrı ve aşırı düşünme- Dalak

Korku- Böbrek

Şok- Böbrek

Aşırı hissedilen duyguların zararları

Keyif: Aşırı keyif, neşe ve sevinç hali kalp enerjisini tüketir ve kalbi rahatlatır. Dolayısıyla kalp gerektiği gibi çalışamaz ve görevini yerine getiremez.

Öfke: Aşırı öfke, karaciğer enerjisini düşürür ve kafaya doğru yükselme eğilimi gösterir. Sonuç olarak da karaciğer problemlerinin yanı sıra, baş ağrısı, yüksek tansiyon ve en kötü senaryo olarak da felç riski artar.

Üzüntü ve endişe: Akciğer enerjisini tüketen bu duygular, aynı zamanda şişkinlik ve karın ağrılarına da neden olabilir.

Düşünceler: Dalak enerjisini düşüren aşırı düşünme hali, dalakta tıkanıklıkla sonuçlanabilir.

Korku ve şok: Aşırı korkular ve şok böbreklerin enerjisini aşağı çekerek alt vücutta gelişen sağlık sorunlarına ve üretkenliğinin düşmesine neden olabiliyor. Organlarımızın, hangi duygular karşısında iyi ya da kötü tepki verdiklerini sizler için araştırdık. Dilerseniz organlar ve duygular ilişkisine birlikte göz atalım…

Organlarımızı Yoran Duygular

Organlar – Duygular İlişkisi;

Aşırı Düşünme Duygusu: Geleceğiniz ile ilgili ya da spesifik bir konuda aşırı derecede düşünüyor ve kendinizi bundan alıkoyamıyorsanız, bu durumdan en çok dalağınızın etkileneceğini bilmeniz gerekiyor. Bir düşünce üzerinde fazlaca yoğunlaşmak; dalak ve böbreklerinizin sağlığını olumsuz yönde etkileyecektir.

Uzun Süre Üzülmek: Yaşadığınız bir olay ya da durum sonucunda çok fazla üzüntü yaşarsanız, bu durumdan en fazla etkilenecek olan organınız akciğeriniz olacaktır. Bu nedenledir ki, kanser ya da verem gibi hastalıklar üzüntü kaynaklı olabiliyor. Yaşanan üzüntü ile göğüs bölgenizde baskı ya da ağırlık hissedebilirsiniz. Ayrıca uzun süreli olarak yaşanan üzüntü duygusunun, bağışıklık sistemi üzerinde de olumsuz etkiler bıraktığı gözlemlenmektedir.

Endişe ve Kaygı Hissetmek: Yapılan araştırmalar ile kaygı ve endişe gibi olumsuz duyguların, mide sağlığımızı olumsuz yönde etkilediği gözlenmiştir. Mide ağrısı ve kramplar, karında şişkinlik, midede yanmalar ve reflü gibi pek çok mide rahatsızlığına sebebiyet verilen duygular; kaygı, stres ve endişe olarak gözlemlenmiştir.

Kendini Yalnız Hissetmek: Kendinizi yalnız hissediyorsanız, tiroidlerinizde bir sağlık sorunu oluşması muhtemeldir. Boyunda şişme, yutma güçlüğü, boğazda gıcık hissi, boğazda nodül gibi pek çok etkiye sahip olan tiroid hastaları üzerinde yapılan çalışmalar sonrasında, bireylerin ortak noktası olarak saptanan kendini yalnız hissetme duygusu ortaya çıkmıştır.

Takıntı Edinmek: Herkesin ufak tefek takıntıları vardır. Ancak bu takıntılar yaşam kalitenizi düşürmeye başladı ise beraberinde farklı sağlık sorunları getireceğini de bilmelisiniz. Takıntılı insanlar arasında gözlemlenen ortak sorun ise sindirim sisteminin sağlıklı bir şekilde çalışmadığıdır. Sindirim sorunları yaşıyorsanız, takıntılarınızı gözden geçirmenizi tavsiye ediyoruz.

Nefret, Kin ve Kızgınlık: Nefret, kin ve kızgınlık gibi birtakım duygular, kalp ritmi üzerinde doğrudan etkiye neden olmaktadır. Kalp atışlarının hızlanması sonrasında, kalp daha fazla kan pompalamaya başlamaktadır. Uzun süreli kin besleyen bireylerde, çeşitli kalp hastalıkları açığa çıktığından, kalp sağlığınız için affetmeyi denemelisiniz.

Sinir ve Stres Duyguları: Uzun süreli hissettiğiniz sinir ve stres duyguları, karaciğer sağlığınızı olumsuz yönde etkileyecek ve farklı karaciğer hastalıkları yaşamanıza neden olacaktır. Özellikle birçok organı ve ruh halini olumsuz etkileyen stresi hayatınızdan ne kadar çabuk çıkartırsanız, o kadar sağlıklı bir bedene sahip olacağınızı da söylemeliyiz.

İnkar ve Korku Duygusu: Korku ve inkar gibi bazı duygular, böbreklerin büzülmesine neden oluyor. Yapılan araştırmalar sonucunda böbrek hastalığı yaşayan kişilerde; genellikle ölüm korkusu başta olmak üzere çeşitli korku duygusu ve inkar gibi duygular böbrek sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir.

Yaşam Haberleri