Laboratuvar ortamında üretilen et, bir zamanlar bilim kurgu filmlerinin konusu olsa da, bu yıl Amerika'da bazı restoranların menülerinde yer alabilir.
Laboratuvarda et üreten şirketlerin yöneticileri, dev çelik kazanlarda üretilen etin birkaç ay içinde restoran menülerinde yer almaya başlayabileceği konusunda iyimser.
Bu şirketlerden biri, kısa süre önce, ABD Gıda ve İlaç Dairesi'nin (FDA) onayını aldı. Bazı şirketler, güven gösterisi olarak Arjantinli Francis Mallmann ve İspanyol Jose Andres gibi ünlü şeflerle anlaşma yaparak lüks restoranlarda ürünlerinin kullanılmaya başlanacağının sinyalini verdi.
Ancak laboratuvar ortamında et üreten beş şirketin yöneticileri, Reuters haber ajansına yaptıkları açıklamalarda, nihai amaçları olan ürünlerinin süpermarket raflarında yer alması hedefinin büyük engellerle karşılaştığını kaydetti. Buna göre şirketlerin üretimi arttırması için daha fazla fon alması gerekiyor.
Türkiye'ye yapay et gelir mi, gelirse yiyen olur mu, yangınlaşır mı bilinmez ama ABD'de bambaşka bir tartışma yürüyor: Yapay et helal mi?
Tartışmayı Washington Post gazetesi haberleştirdi. Yahudilikte dini sertifikalar için başvuru kurumu olan İsrail Hahambaşılığı, laboratuvarda yetiştirilen bifteğin "parve" olduğunu ilan etti. Parve kategorisinde bulunan yiyecekler hem etlilerle hem de sütlülerle birlikte tüketilebilir. Bunun için bunların bulunduğu yiyeceklerin ambalajında Parve olduğunu belirten bir ibare mutlaka bulunur.
Yahudilikte, kurallara göre et ile süt ürünlerinin aynı anda tüketilmesi yasak. Et yiyen bir kişinin bunun üzerine süt veya süt ürünü içeren bir yiyecek yiyebilmesi için 3-6 saat kadar bir süre geçmesi gerekiyor.
New York'taki Ortodoks Birliği Kosher Bölümü başkanı Haham Menachem Genack ise bu açıklamayı şaşkınlıkla karşıladı. Washington Post'a konuşan Genack, kurumunun farklı bir görüşe sahip olabileceğini söyledi.
Şu an itibarıyla Singapur, bu ürünlerin yasal olarak tüketicilere satıldığı tek ülke. Ancak ABD Gıda ve İlaç İdaresi, geçen yılın sonlarında, Kaliforniyalı bir şirketten yetiştirilen tavuğun yemenin güvenli olduğu sonucuna vardı ve bu karar, laboratuvarda yetiştirilen etlerin önümüzdeki aylarda Amerika Birleşik Devletleri'nde yaygınlaşması anlamına geliyor.
Peki Türkiye?
Bu tartışma, ABD pazarına girmek üzere olan yapay etin Türkiye'de nasıl karşılanacağını akıllara getirdi.
Türkiye'deki tartışmalar 19 Mayıs Üniversitesi (OMÜ) tarafından 15-16 Haziran tarihlerinde düzenlenen Organik Tarım Çalıştayı açılış toplantısı ile başladı. Toplantıda konuşma yapan Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB) Başkanlık Müşaviri Dr. Muhlis Akar yapay et ve GDO’lu gıdaların dini açıdan durumunu açıkladı.
Dr. Muhlis Akar, yapay ete 3 sebepten helal ve tayyib (temiz ve yararlı) gıda denemeyeceğini söyleyip bu nedenleri madde madde açıkladı:
"Mesela yapay et tartışmaları oldu. İlk önce Başkanlığımıza, Din İşleri Yüksek Kurulumuza bu çok soruldu. Yapay et biliyorsunuz son zamanlarda tartışılan bir konu. Biz bu konuyu değerlendirdik. Üç sebepten dolayı bunun şu an için dini açıdan problemli olduğunu söyledik. Bir, canlı bir hayvandan alınan yani helal bir kaynaktan bir sığırdan veya eti yenen bir hayvandan alınsa bile, ondan alınan bir parça Efendimiz. A.S.’ın hadisine göre ‘canlı bir hayvandan alınan bir parça meytedir, leş hükmündedir’. Haramdır. Alınamaz. Bu yönden problemli. Helal değil."
"İkinci olarak laboratuvarda besi yeri çok önemli. Siz helal kesim yaptınız, sonra da kök hücre aldınız diyelim. Besi yeri ortamı, onun besleneceği kaynağın da helal olması gerekiyor. Orada da problem var."
"Üçüncüsü diyelim ki helal kesim yapıldı. Kök hücre alındı. Besi yeri ortamı da uygun ve helal bir kaynakla beslediniz. Yapay et diye garip bir şey ortaya çıkardınız. Peki bu helal ve tayyib gıda olur mu, yine olmaz. Neden derseniz, çünkü fıtrata aykırı bir ürün ortaya koyuyorsunuz. Allahü Teala’nın koyduğu düzene aykırı bir şey yapıyorsunuz. Bunun kısa, orta ve uzun vadede insan sağlığı üzerinde nasıl bir etki yapacağını bilemiyorsunuz."
Diyanet: resmi fetvamız yok!
Konunun sosyal medyada yayılması üzerine Diyanet İşleri Başkanlığı, Din İşleri Yüksek Kurulunun yapay etin caiz olduğuna yönelik hiçbir fetvası olmadığını açıkladı. İşte Diyanet'in açıklaması:
Sosyal medya mecralarında Din İşleri Yüksek Kurulumuzun yapay ete cevaz verdiğine dair paylaşılan içerikler tamamen asılsızdır. Kurulumuzun yapay etin helal olduğuna dair bir fetvası yoktur.
'Din değil bilim işi'
Hürriyet'e konuşan Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Hayri Kırbaşoğlu ise, Dr. Muhlis Akar'ın açıklamasını abartılı buluyor: “Meyte ‘Dini emir-kurallara göre kesilmeyen ya da ölmüş, çürümüş hayvan leşidir.’ Dolayısıyla Dr. Akar’ın bu açıklaması abartılıdır çünkü bu et çürümüş değil canlıdır. Kaldı ki İslam’ın bu konuda ne Kuran ne de sünnette doğrudan söylediği bir sözü yoktur çünkü bu çok yeni bir konu, yeni bir olaydır. O nedenle ‘Helal mi? Haram mı?’ tartışmasından ziyade burada tek bir kriter vardır o da: ‘Sağlıklı mı? Değil mi?’ Güvenilir bilim insanları, ‘Laboratuvar ortamında üretilen yapay et insan sağlığına zararlı değildir’ derse tüketmekte sakınca olmadığını düşünüyorum. Kuran’da ve sünnette açıkça belirtilmeyen konularda karar merci ilahiyat hocaları değil tıp dünyası ve biliminsanlarıdır. Diğer açıklamalar şahsi ‘yorumdur.’ Mesela, ülkemizde ‘helal’ kesim yapılıyor ama helal kesimden önce hayvanların beslendiği GDO’lu gıdalar helal mi? O zaman o da düşünülsün.”