1. Sağlıksız Bağlanmalar : Birbirine bağımlı ilişkiler ve sağlıksız bağlılıklar, yaşamınızda başarısızlığa uğramanızın ana nedenleridir. Çoğu zaman insanlar sevdiklerine o kadar bağlanırlar ki, sonradan onlarsız varlıklarını hayal edemezler.
2. Yanılsamalar ve beklentiler: Bazen çevremizin aslında hayal ettiğimizden çok uzak olduğunu kabul etmek çok zordur. Bir kişiye baktığımızda onun bizimle tamamen aynı ilgi alanlarına, inançlara ve planlara sahip olduğunu düşünürüz. Ancak gerçekte her şeyin tamamen farklı olduğu ortaya çıkıyor. Mükemmel planınız ters giderse bunu kişisel algılamayın. Kafanızda oluşturulan senaryonun yalnızca size ait olduğunu unutmayın. Çevrenin buna uyum sağlamasına gerek yok.
3. Mükemmellik arayışı: İdealin peşinde koşmak ütopyadır. Çoğu zaman asıl şeyi anlamadan ulaşılamaz bir hedefin peşinde koşarız: kimse mükemmel değildir ve hiçbir şey mükemmel değildir. Evet, sadece çıtayı çok yükseğe ayarlamamak önemlidir, aksi takdirde hayal kırıklığının acısından kaçınılamaz.
4. Sürekli eleştiri: Anlamadığınız şeyi eleştirmeyin. Eleştiri , gelişmeyi engeller. Yeni bir şeyler öğrenme duygusu bizi geliştirir hayatımıza mutluluk katar. Olumsuz eleştiri ket vurmaktan başka öteye gidemez...
5. Başkalarıyla karşılaştırma: Fransız yazar Charles de Montesquieu şunları yazdı: “Eğer sadece mutlu olmak isteseydik, bunu başarmak kolay olurdu ama biz diğer insanlardan daha mutlu olmak istiyoruz ve bu neredeyse imkansız çünkü bize her zaman etrafımızdaki insanlar bizden daha mutluymuş gibi geliyor." Bu tuzak yüzyıllardır var ama bugün sosyal ağlar çağında var ve içine düşmek daha da kolaylaşıyor.
6. Etrafınızdaki zehirli insanlar: En iyi arkadaşınızla tanıştıktan sonra kendinizi boşlukta hissettiğinizi fark ederseniz, bu onu hayatınızdan çıkarma zamanının geldiğinin kesin bir işaretidir. Duygularımızdan beslenen enerji vampirleri var. Onlar başkalarından "besleniyorlar" ve biz bu dünyadaki her şeye karşı ilgisiz ve neredeyse tamamen kayıtsız kalıyoruz.
7. Her yerde kontrol: Temelde kontrolümüz dışında olan pek çok şey var. Kendi hayatınız bile buna %100 tabi değildir. Her şeyi kontrol etmeyi bırakın. Başınıza gelen her şeyi sürekli izleme ihtiyacından vazgeçmeye hazır olun. İster aileniz ve arkadaşlarınız, ister iş arkadaşlarınız veya sokaktaki yabancılar olsun, bırakın onlar oldukları gibi olsunlar. Ve tüm süreçler kendi yolunda ilerlemelidir. O zaman her yerde herkesin sizin sıkı denetiminiz olmadan çalıştığını göreceksiniz.