Mehterde aynı safta üç kuşak: Dede, baba ve torun yan yana çalıyor

Bursa Mehter Takımı’nda görev yapan baba, oğul ve torunlar; yurt içi ve dışında aynı safta yer alıyor. Mehter kültürünü yaşatmanın gururunu paylaşan aileler, “Yan yana çalmak tarif edilemez bir duygu” diyerek üç kuşağı buluşturan mirasa sahip çıkıyor.

Bursa Mehter Musikisi ve Halk Oyunları Derneği bünyesindeki mehter takımında görev yapan babalar ve oğulları, yurt içi ve yurt dışındaki etkinliklerde birlikte sahneye çıkmanın gururunu yaşıyor.

Osmanlı’nın ilk başkenti olan Bursa’da 1326’da kurulan mehterhane, Yeniçeri Ocağı’nın kapatılmasıyla 1826’da faaliyetlerini durdurmuştu. 1963 yılında Muharip Gaziler Cemiyeti Bursa Şubesi Başkanı Ömer Sürel’in öncülüğünde yeniden kurulan mehter takımı, 1991’de Bursa Mehter Musikisi ve Halk Oyunları Derneği (BUR-HOY) çatısı altında yeniden teşkilatlandı.

Günümüzde aktif olarak sahne alan Bursa Mehter Takımı’nda beş baba, oğullarıyla birlikte görev alıyor. Takımda farklı enstrümanlar çalan aile bireyleri, aynı safta yer almanın verdiği gururu paylaşıyor.

Bursa Mehter Takımı’nda oğlu ile birlikte yer alan 55 yaşındaki Hüseyin İsmihan, 2005 yılından bu yana takımda görev yaptığını söyledi. Zurnazen başı olarak görev yapan İsmihan, klarnet çalan oğlunu üniversiteyi kazandıktan sonra mehtere katılması için ikna ettiğini anlattı.

İsmihan, mehter geleneğinin yaşatılmasının önemine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

“Oğlum mehtere başlayınca yaptığım işten daha da gurur duymaya başladım. 'Oğlum boş kalma, gel bir deneyelim.' dedim. İlk dönemler biraz zor geldi ama zaman ilerledikçe çalıştıkça yeteneği ortaya çıktı. Hatta neredeyse beni geçti. Mehterde oğlumla beraber yan yana durmak bana gurur veriyor.”

Hüseyin İsmihan’ın 22 yaşındaki oğlu Yunus İsmihan ise yaklaşık dört yıldır takımda aktif görev yaptığını belirtti. Başta mehtere katılmak konusunda tereddüt yaşadığını dile getiren İsmihan, düşüncelerinin zamanla değiştiğini şöyle anlattı:

“Daha sonra 'İyi ki gelmişim.' dedim. Mehter sayesinde birçok ülkeye gittim. Babam da müzisyen olduğu için beni yetiştirdi. O bana destek oldu. Babamla beraber gösterilere çıktığımızda aramızda anlaştığımız mimiklerimiz oluyor. O yüzden rahat oluyorum. 'Sonuçta babam yanımda.' diyorum.”

Takımın en dikkat çekici hikâyelerinden biri de 18 yıldır görev yapan Atilla Samur’un, oğlu ve torunuyla birlikte sahne alması. Üç kuşağın bir arada olmasıyla duygusal anlar yaşadığını söyleyen Samur, şöyle konuştu:

“Oğlum adeta burada büyüdü. Halen devam ediyoruz. 3 kuşak bir arada görünce çok duygulanıyorum. Yeri geliyor çalarken ağladığım oluyor. Benden sonra da onlar devam edecek inşallah.”

Atilla Samur’un oğlu Can Samur da bu geleneği babasıyla başlatıp oğluyla sürdürmenin kendisi için büyük anlam taşıdığını ifade etti.

“Anlatılmaz yaşanır bir duygu bu. 3 kuşağın mehter takımında bir arada olmasından dolayı ben de babam gibi duygulanıyorum. Allah'ın izniyle oğlumun da oğlu olursa o da mehter takımında yer bulacaktır. Bu şekilde babadan bana geldiyse benden de oğluma geçtiyse, onun da oğluna geçmesini dilerim açıkçası.”

Torun Emirhan Samur ise sahnede dedesi ve babasıyla aynı anda bulunmanın, aralarında kurdukları özel bağla daha da anlam kazandığını belirtti.

Dedesi ve babasıyla aynı takımda yer almanın kendisine güven verdiğini söyleyen Emirhan, sadece göz göze gelerek anlaşabildiklerini dile getirdi.

Yaşam Haberleri