Mahkeme kararına rağmen üretime devam ediyor

Samsun'un Asarcık ilçesine Musaağa Mahallesi sakinleri, Samsun İdare Mahkemesi’nin faaliyetinin durdurulması kararı vermesine karşın ambalaj fabrikasının üretime devam etmesine tepki gösterdi. Mahalleliler, fabrikanın makinelerinin durdurulması için yetkililere çağrıda bulundu.

Samsun'un Asarcık ilçesine Musaağa Mahallesi sakinleri, Samsun İdare Mahkemesi’nin faaliyetinin durdurulması kararı vermesine karşın ambalaj fabrikasının üretime devam etmesine tepki gösterdi. Mahalleliler, fabrikanın makinelerinin durdurulması için yetkililere çağrıda bulundu.

Samsun'un Asarcık ilçesinin Musaağa Mahallesi sakinleri, köylerinde inşa edilen ambalaj fabrikasının kötü koku yaydığı ve atık bıraktığı gerekçesiyle faaliyetinin durdurulması için dava açmış, Samsun İdare Mahkemesi, fabrikanın ruhsatını iptal etmişti.

Mahalle sakinlerinden Mustafa İvgen, fabrikanın atıklarının araziye aktığını belirterek şunları söyledi:

"Arazi sahibiyim. 15 dönüm arazi içerisinde mağduruz. Mağduruz, fabrikanın altyapı, tuvalet giderleri, makinaların su giderleri hepsi arazinin yüzüne akıyor. Çiftlik yolu, yolda makineler geçmiyor. 2-3 kilometre uzaktan dolanıyoruz. Buradan hayvanlar geçiyor, insanlar geçiyor. Hepsi zarar görüyor. Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü'ne müracaatımız var, Kaymakamlığa var. Sağlık Grup Başkanlığı'na müracaatımız var. Şu ana kadar hiçbir bu arıza ile ilgili bir çalışma biz görmedik. Yani bir an önce arızanın giderilmesi, insanlarımızın zarar görmemesi için, arazimin zarar görmemesi için arızanın giderilmesini istiyoruz. Vallahi tek arıza giderilsin de ben onu istiyorum.”

Bayram İvgen ise fabrika atıklarından su içen hayvanlarının zarar gördüğünü belirterek şöyle konuştu:

" Yani bu fabrikadan dolayı bize yani bu akıntıdan dolayı hayvanlarımıza zarar var. Yer sahibi komşularımızın yerlerinde zararı var. Geçen yıl benim hayvanlarım, 10 tane hayvanım bu ileride gölet haline gelmişti fabrika akıntısı. Benim hayvanlarım oradan su içti. Ben de anlayamadım, hastalandı, hatta veterinerden ben 5 bin TL ilaç parası verdim. Ama sonradan oradan hastalandığını öğrendim ben, oradan su içti. Öksürmeye başladılar, yani bütün yetkililer biliyor bunu, kaymakam önceden bizim köy camisine de gelmişti. Ona da iletmiştik, bütün yetkililere ama ne ilgilenen var ne uygulayan var, yani bir an önce bu arızaların giderilmesini istiyoruz. Bir an önce hayvanlarımız zehirlenmesin. Herhangi bir yer sahipleri mağdur olmasın. Bir an önce yetkililerden bunu buradaki arızaları giderilmesini istiyoruz yani, fabrikanın da zaten önceden durdurulması gerekiyordu. Zaten durdurulma kararı da çıkmıştı. Ama nasıl bir yönetimden dolayı, nasıl bir teşkilattan dolayıysa siyasi yönden dolayı devam ettiriyorlar yani. Dört defa durdurulma kararı çıktı fabrikanın. Hala çalışma devam ediyor. İşi siyasi yönden götürüyorlar. Ben adalete hani adaletin kestiği parmak acımaz diyorlar ama ben adalet uygulanmasını gerektiğini yapmasını diliyorum. Diyeceklerim bu kadar, adalet yerini bulsun".

Avukat Kerami Gürbüz, fabrikanın itirazlara rağmen açıldığını, işletme ruhsatının da iptal edilmiş olmasına rağmen üretime devam ettiğini vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:

" Gelinen nokta itibarıyla fabrikanın işletme ruhsatı iptal edilmiş olmasına rağmen fabrika üretime devam ediyor. Yine Samsun Büyükşehir Belediyesi ve Asarcık Belediyesi sanayi alanıyla alakalı imar planının mahkeme tarafından iptal edilmesi üzerine yaptıkları hukuksuzluğu ortadan kaldırabilmek adına burada yeni bir nazım imar planı ve uygulama imar planı yürürlüğe soktular belediye meclislerinin kararlarıyla. Bu sefer de bu sanayi alanını ticaret alanına dönüştü. Yani bir diğer taraftan da şu anda sanayi alanından çıkmış olan ve ticaret alanına dönüştürülmüş olan bir yerde hala üretim devam etmekte. Halbuki ticaret alanında üretimin olabilmesi, bir fabrikanın işletilebilmesi mümkün değil. Bir diğer husus şu anda gelinen nokta itibariyle bu fabrikanın her türlü atığının, yani çöplerinin fabrika çalışanlarının içtikleri sigara izmaritlerinin ve en kötüsü fabrikanın işletiminden kaynaklı atık sularının ve kanalizasyonun bu bölgede böyle bir fabrikanın yükünü kaldırabilecek altyapı olmadığı için, her ne kadar kanalizasyon ya da atık su giderine bu atıklar veriliyor olmasına rağmen, altyapı yetersizliğinden dolayı bu atıklar geri püskürmekte ve mahalle sakinlerinin, müvekkillerimizin evlerinin önünde, tarlalarında su birikintileri, ufacık göletler oluşmakta. Tabii bunlar da sinekti, sivrisinekti, zararlı böceklerdi gibi hayvanların çoğalmasına sebebiyet vermekte. Bu da haliyle hem insan sağlığını hem de hayvan sağlığını olumsuz yönde etkilemekte. Nitekim köy sakinlerinden bazılarının da tarlaları, ekinleri bu atıklar nedeniyle zarar görmüş durumda."

" Doğa katliamı yaşanmakta"

Fabrikanın üretime devam etmesine tepki gösteren Gürbüz, şöyle devam etti:

“Köy sakinleri tarafından ve tarafımızdan bu durumda Samsun'daki yetkili ilgililere iletilmiş olmasına rağmen, bu durum yine ilgililer tarafından tespit edilmiş olmasına rağmen çevre kanunu ve ilgili diğer mevzuat gereğince bu fabrikanın üretiminin derhal durdurulması gerekirken, faaliyetlerin durdurulması gerekirken yine bu fabrikaya, çevreye vermiş olduğu zararlardan dolayı idari yaptırım kararları, idari cezalar uygulanması gerekirken ne fabrikanın faaliyeti bugüne kadar durduruldu ne de böyle bir ceza uygulaması bugüne kadar yapıldı. Keyfi bir şekilde fabrika üretimine devam etmekte. Aynı şekilde bu fabrikanın giderlerine uygun bir altyapı bulunmadığından bu altyapının da yeniden imar edilerek fabrikanın ve köyün giderlerini tahliye edecek hale getirilmesi gerekirken bununla alakalı da herhangi bir çalışma yapılmadı. Dolayısıyla aracılığınızla tüm kamuoyuna şunu ifade etmek isteriz ki, buranın sanayi alanı ilan edilmesinden bu tarafa bir çevre katliamı, bir doğa katliamı yaşanmakta. Ve fabrikanın faaliyete geçmesinden bu tarafa da bu katliam artarak devam etmekte. Bu nedenle bütün ilgilileri bir kez de aracılığınızla göreve davet ediyoruz. Şimdi söz konusu fabrikanın ihata duvarının sonu, ihata duvarının hemen arkasında bağımsız bir parsel var. O parsel üzerinde de bir müvekkilimize ait bir samanlık, ahır söz konusu. İhata duvarını tam sınıra yerleştirerek, iki parselin birleştiği noktaya yerleştirerek bir arkadaki parselin hem insan hem hayvan olarak yaya giriş çıkışını haliyle araç giriş çıkışını da engellemiş oldular. Bir de bu yetmiyormuş gibi buraya Yedaş tarafından da bir tane elektrik direği dikilmiş vaziyette. Bu da bütün bu olumsuzluğun üzerine giriş çıkışı engelleyen bir diğer faktör olarak yerini aldı. Tüm bunların üzerine de artı olarak fabrikanın atıklarından kaynaklı, altyapının yetersizliğinden kaynaklı olarak da bu elektrik direğinin etrafında gördüğünüz diğer birikintilerin yanı sıra hemen tarlaların yanında böyle bir birikinti oluşmuş vaziyette. Musaağa sakinleri ve özellikle bu civarda oturanlar, arsa ve konut sahipleri bu mağduriyetlerini defalarca kez yetkililer nezdinde dile getirmiş olmalarına rağmen hala bunlarla alakalı bir önlem alınmadı ve burada oturan vatandaşların mağduriyetleri maalesef artarak devam ediyor."

Yaşam Haberleri