Körler neden kanser olmaz?

Uzun senelerden bu yana tıp dünyası kansere gerçek anlamda bir çare üretmek adına yoğun bir mesai veriyor. Neredeyse her gün, kansere çare bulunduğuna dair yeni bir haber okuyoruz; ancak şimdiye kadar radikal bir çözümden söz etmek zor

Uzun senelerden bu yana tıp dünyası kansere gerçek anlamda bir çare üretmek adına yoğun bir mesai veriyor. Neredeyse her gün, kansere çare bulunduğuna dair yeni bir haber okuyoruz; ancak şimdiye kadar radikal bir çözümden söz etmek zor. Adını duyar duymaz tüylerimizi diken diken eden kanser hastalığına ilişkin, geçtiğimiz günlerde oldukça ilginç bir iddia geldi. İngiltere’de görev yapan bir Türk doktorun tezine göre, görme engellilerin kanser hastalığına yakalanma olasılığı yok denecek kadar az. Detaylara gelin birlikte bakalım.

Türk Doktorun Başarısı Kanserle ilgili o kadar çok iddia var ki bunların hangisinin gerçek hangisinin yalan olduğunu anlamak güç. Fakat görme engellilere ilişkin ortaya atılan bu iddianın oldukça mantıklı gerekçeleri söz konusu. Newcastle Üniversitesi’nde kanser konusunda yıllardır araştırmalar yürüten Türk doktor Tevfik Dorak, bu çarpıcı iddianın sahibi. Dorak özellikle son yıllarda kanserin karanlıkla olan ilişkisi üzerine pek çok çalışma yürütmüştü. Tevfik Dorak’ın uzun çalışmaları neticesinde oldukça ilginç sonuçlar belirdi. Bunlardan bir tanesi de daimi olarak karanlığa mahkum kalmış bireylerin kanser olma risklerinin yok denecek kadar az olmasıydı. Zira dünya çapındaki istatistikler de bunu doğrular nitelikte.

Bu durumun kaynağında ise melatonin hormonunun yattığını söyleyebiliriz. Melatonin uyumamız için salgılanması gereken bir tür hormondur. Bu hormon, karanlıkta çok daha hızlı bir şekilde çalışır. Melatonin hormonu görme engelli bireylerde daimi biçimde salgılanmaktadır. Bu hormonun varlığı bağışıklık sisteminin düzenlenmesine de yardımcı olmaktadır. Ayrıca hücrelerin yenilenmesiyle beraber vücudun yaşlanması da gecikmektedir. Doktorlar, düzenli bir şekilde uyumanın, doğru saatlerde yatağa girmenin insan sağlığı üzerindeki faydalarına dikkat çekmektedir. Sağlıklı bir insan için en uygun uyuma saatleri 23.00 ve 03.00 arasındaki dilimdir.

Tezi Destekleyen Sonuçlar Var Söz konusu tezi kanıtlamak amacıyla fareler üzerinde önemli bir deney gerçekleştirildi. Bu deneyde kör farelerin, görme sorunu yaşamayan farelere kıyasla ortalama 7 kat daha fazla yaşadığı tespit edilmiştir. Hatırlayanlar bilir, çoğumuz uyku ile alakalı ninnilerle büyütüldük. O ninnilerde uyumak ve büyümek arasında hep bir doğrusallık söz konusuydu. Çünkü uyku esnasında vücut kendini çok daha kolay bir şekilde yenilemektedir. Peki biz Tevfik Dorak’a ait bu tezden, gündelik yaşamımızda nasıl bir fayda devşirebiliriz? Kanserden korunmak adına görme engelli olacak halimiz yok elbette. Fakat bu araştırma sağlıklı ve verimli uykunun ne kadar sağlıklı bir olgu olduğu gerçeğini bize bir kez daha gösterdi.

Gece uykuya dalmak üzereyken bizi oyalayacak kafein içerikli maddelerden uzak durarak, telefon, bilgisayar ve televizyon benzer, teknolojik cihazlardan uzaklaşarak uyku düzenimizi koruma altına alabiliriz. Sağlıklı bir insanın ortalama 7-8 saat kaliteli bir şekilde uyuması gerekiyor. Tevfik Doran’ın tezini doğrulayan bir diğer öğeyse, uyku problemi yaşayan insanların kansere yakalanma konusunda daha riskli grupta olmalarıdır. Örnek vermek gerekirse genellikle gece saatlerinde çalışmak durumunda kalan insanların kansere yakalanma olasılığı daha güçlüdür. Gece çalışan hemşireler arasında yapılan bir çalışma da bunu doğrular nitelikte.

Yaşam Haberleri