Araştırmacılar, kıvırcık saçların güneşten korunmak için ortaya çıkmış olabileceğini söylüyor
Kıvırcık saçlar terleme nedeniyle su ve elektrolit kaybını önler
Araştırmacılar deneylerinde farklı insan saçı içeren perukları termal bir mankenin üzerine yerleştirdiler. Bu manken, ısıyı simüle etmek için elektrik kullanıyor ve genellikle koruyucu giysilerin test edilmesi için tasarlandı.
Bu şekilde ekip, farklı saç dokularının (kel, düz, orta derecede kıvrılmış ve sıkı kıvrılmış) çevre ile kişinin cildi arasındaki ısı transferini nasıl etkilediğini inceleyebildi.
İklim ortamı
Termal kukla, insan derisine benzer bir yüzey sıcaklığına, yaklaşık 35 °C'ye ayarlandı. Daha sonra iklim kontrollü bir rüzgar tüneline yerleştirildi. Araştırmacılar mankenin içindeki sıcaklığı sabit tutmak için gereken elektrik miktarını takip etti. Bu, modelin gövdesinden kaybettiği ısı miktarını ölçmek için bir temel oluşturmaya yardımcı oldu.
Hesaplamalar
Araştırmacılar her saç tipi için ısı kaybındaki değişimi ölçerek bunu bir başlangıç çizgisiyle karşılaştırdı. Bu, mankenin kafasına ne kadar güneş radyasyonunun ulaştığını belirlemelerine yardımcı oldu.
Araştırmacılar ayrıca tüneldeki farklı rüzgar hızlarının mankenin ısı kaybını nasıl etkilediğini de ölçtüler. Etkisini gözlemlemek için kafa derisini ıslatarak terlemeyi simüle ettiler.
Son olarak araştırmacılar, ekvator Afrika'sına benzer iklimlerde farklı saç tiplerinin daha yüksek sıcaklıklara nasıl tepki verdiğini anlamak için bulgularını bir model üzerinden incelediler. Tüm saç tiplerinin saç derisine ulaşan güneş ışığı miktarını azalttığını buldular.
Ancak sıkı kıvrılmış saçlar etkili koruma sağlayarak serinlemek için terleme ihtiyacını azalttı. Kıvırcık saçlar terleme nedeniyle su ve elektrolit kaybını önler.
Araştırmanın yazarlarından Dr. Tina Lasisi, ilk insanların dik yürümeye başladıklarında başlarının daha fazla güneş ışığına maruz kaldığını açıkladı. İnsanlar serinlemek için ter bezleri geliştirmiş olsalar da terleme, su ve elektrolit kaybına neden olur.
"Kafa derisi kılları muhtemelen güneş ısısını en aza indirecek şekilde evrimleşti, bu da atalarımızın su ve elektrolit kaybını azaltırken serin kalmasına yardımcı oldu" dedi.
Dr Tina Lassisi, yaklaşık iki milyon yıl önce Homo erectus adı verilen atalarımızın daha küçük beyinlere sahip olduğunu ekledi. Ancak bir milyon yıl sonra atalarımız bugünküne benzer bir beyin büyüklüğüne ulaştılar.
Beyin ısıya duyarlı olduğundan ve büyüdükçe daha fazla ısı ürettiğinden Dr. Lasisi, atalarımızın daha büyük beyinlere sahip olması için serin bir beynin önemli olduğuna inanıyor.