Kültürel normlar, politika, kişisel inançlar, okul politikası ve diğer faktörler bir araya gelerek bir kitabın Amerika'da dağıtılamayacak kadar kışkırtıcı olduğunu düşünebilir. Peki ama bu ince örtülü düşünce kontrolü politikası ne kadar geriye gidiyor?
Geçmişe dönüp baktığınızda çoğu zaman olduğu gibi, birden fazla olası cevap vardır. Ancak önde gelen rakiplerden birinin oldukça öngörülebilir bir suçlusu var: Püritenler.
1637'de Thomas Morton adında bir adam New English Canaan adlı bir kitap yayınladı . Bu, Morton'un 1624'te Massachusetts'e taşındıktan sonra azarladığı, muhafazakar Püriten yaşamına yönelik yakıcı bir suçlamaydı. Bölgenin yerleşik ve çekingen kültürüyle karşılaştırıldığında Morton, parti yapmayı seven bir hedonistti. Aynı zamanda Püritenlerin hoşlanmadığı Yerli Amerikalılara da dost canlısıydı. Sonunda bölgeden dışlandı ve daha sonra zorla yer değiştirmesi nedeniyle dava açtı.
Toplumun gözünde Morton sadece bir kardeş çocuk prototipi değildi, aynı zamanda onların yaşam tarzlarına doğrudan bir tehdit oluşturuyordu. Kitabı Püriten ahlakına topyekün bir saldırı olarak algılandı, bu yüzden onu yasakladılar ve Morton'u da fiilen yasakladılar. Massachusetts'e geri girmesine izin verilmedi ve 1643'teki ölümüne kadar istenmeyen adam olarak kaldı.
İçerikleri nedeniyle eleştirilen diğer kitaplar, 1640'larda Püriten ayaktakımını kışkırtan John Eliot'un yazdığı The Christian Commonwealth adlı siyasi teori başlığı ve 1650'lerde William Pynchon'un yazdığı bir başka Püriten karşıtı yazı olan The Meritoious Price of Our Redemption'dı .
Katolik kilisesinin Dante’den Balzac’a, Montaigne’den Kopernik’e, Spinoza’dan Luther’e uzanan 400 yıllık yasaklar listesinde Hitler yasaklanmamış, Darwin görmezden gelinmiş. Marx, Freud, Nietzsche Schopenhauer de yasaklanmayanlar arasında. Listeye en son eklenenler ise Sartre ve Andre Gidé. Yasaklanan kitapların başında Luther, Calvin ve diğer Protestan reformcuların kitapları geliyordu. Latince ve İtalyanca dışındaki tüm İnciller yasaklandı. Tevrat ve Kuran da yasaklı kitaplar arasındaydı.Vatikan’ın sürekli yenilenerek 1559-1966 yılları arasında yürürlükte kalan listesi, Aydınlanmaya yönelik giyotin işlevini görmüş. Yasaklar 400 boyunca felsefe, bilim, edebiyat alanında insanlığa büyük katkılar sağlayan kişi ve yapıtların neredeyse tamamını yasaklamış.
Katolik Kilisesi Yasak Kitaplar İndeksi’ni, esas olarak otoritesini temelden sarsan ve Hıristiyan dünyasındaki en büyük bölünmeyle sonuçlanan “Protestan reformasyonunu” baskı altına almak için hazırlanmış.
YASAK LİSTESİ NASIL ORTAYA ÇIKTI?
Yasaklar, 16. yüzyıl ortalarından 20. yüzyıla, uygulayıcıları tarafından artık anlamsız bulunduğu için rafa kaldırılıncaya kadar 400 yıl resmen varlığını sürdürdü.
Yaklaşık 200 yıl boyunca da Qubec’ten Polonya’ya kadar tüm Katolik dünyasında fiilen etkisini korudu. Sonuç olarak sayısız kitabın yakılmasına, yazar ve yayımcının cezalandırılmasına neden oldu. Almanya Münster Üniversitesi’nde tarih profesörü ve ve piskoposluk rahibi olan Hubert Wolf’a arşivleri inceleme izni verildi. Böylece Indeks’in nasıl oluşturulduğu, hangi kitap ve yazarlar hakkında tartışmaların yapıldığı, hangi kitapların incelendiği halde yasaklanmadığı ortaya çıkartılmış oldu.
İLK LİSTE NE ZAMAN HAZIRLANDI?
Daha önce engizisyonun başında olan Gian Pietro Carafa, 4. Paul adıyla papa olarak seçilince bir kurul oluşturdu ve yasak kitaplar listesinin hazırlanmasını istedi. Yasaklanmış Kitaplar ve Yazarlar İndeksi (Indeks auctorum et librorum prohibitorum) başlığıyla 1559’da yayımlanan liste ilk evrensel ve Indeks adıyla yayımlanan liste oldu. İlk Indeks yayımlandıktan sonra 5 kez değiştirilip yeniden düzenlendi. 400 yıl defalarca eklenen yazar ve kitaplarla defalarca güncellenen Indeks’in 32 baskısı yapıldı.
TEVRAT VE KURAN DA YASAKLI KİTAPLAR ARASINDA
Yasaklanan kitapların başında Luther, Calvin ve diğer Protestan reformcuların kitapları geliyordu. Latince ve İtalyanca dışındaki tüm İnciller yasaklandı. Tevrat ve Kuran da yasaklı kitaplar arasındaydı. Kuzey Avrupa kaynaklı çok sayıda metin, yalnızca yazarları Protestan olduğu için yasaklanmıştı. Indeks yasaklanan kitaplara ek olarak, kilisenin öğretileriyle çelişen pasajlardan arındırılması veya düzeltilmesi gereken kitapları da listelemişti.
AMAÇ: PROTESTANLIĞIN YAYILMASINI ENGELLEMEK
Roma Kilisesi’nin bir Yasak Kitaplar Indeksi hazırlama nedeni herşeyden önce Protestanlığın yayılmasını engellemekti. Bu yüzden okunması yasaklanan ve okunması en acımasız şekilde cezalandırılan yazarların başında Protestan liderler Martin Luther, John Calvin ve Ulrich Zwingli geliyordu.
Yasaklanmış kitapların daha şaşırtıcı örneklerini bulmak için daha da geriye gidebilirsiniz , ancak tanımın yazarların idamını da kapsayacak şekilde genişletilmesi gerekir. MÖ 259 ile MÖ 210 yılları arasında Çin imparatoru Qin Shi Huang, 460 Konfüçyüsçü bilgini canlı canlı gömerek idam etti ; buradaki fikir, yazarların ölmeleri durumunda bir şeyler yazmalarını engellemenin daha kolay olmasıydı. MS 35'te, Roma imparatoru Caligula ,insanları Homeros'un Odysseia'sını okumaktan caydırdı çünkü bu kitap onlara özgür olmanın ne anlama geldiğini tattırabilirdi.
Modern zamanlarda yazarların öldürülmesi hoş karşılanmaz hale geldi. Kitaplara genellikle hukuk dairelerinde müstehcenlik konusundaki öznel fikirlere dayanarak itiraz edilir .
LİSTEYE EN SON EKLENENLER SARTRE VE ANDRE GIDÉ
İlk listeden bugüne değişik baskılarda Voltaire, Spinoza, Hume, Hobbes, Proudhon, Emile Zola, Anatole France gibi yazarlar tümüyle yasaklandı. Sartre ve Andre Gidé listeye en son eklenen yazarlar oldu. Rousseau, Balzac ve d’Holbach’ın hemen hemen tüm eserleri yasaklanır.
Montaigne Denemeler‘iyle, La Fontaine öykü ve romanlarıyla, Montesguieu Kanunların Ruhu ve İran Mektupları‘yla, Kant Salt Aklın Eleştirisi‘yle, Pierre Larousse Büyük Ansiklopedi‘siyle, Victor Hugo Sefiller, Gustave Flaubert Madame Bovary ve Salommbo ile listeye girdi.
DARWIN GÖRMEZDEN GELİNMİŞ
Listeye giren bilim insanları arasında Giardano Bruno, Kopernik, Kepler ve Boyle var. Darwin’in hiçbir eseri Kurul tarafından incelemeye alınmamış. 19. yüzyılda kilise öğretisine en güçlü meydan okuyuşu ortaya koyan yazarların, örneğin Darwin’in Yasaklar listesinde olmaması biraz şaşırtıcı olsa da Wolf’bu gerçeği şöyle açıklıyor: Galileo’yu Dünyanın Güneş etrafında döndüğünü söylediği için mahkum eden Vatikan, sonrasında daha temkinli bir tutum sergilemiş. Bu tür eserleri, eğer doğrudan teoloji, inanç ve İncil’e karşı bir saldırı içermiyorlarsa incelemeye almaktan kaçınmış.
MARX, FREUD, NIETZSCHE DE YASAKSIZ
Marx, Freud, Nietzsche, Schopenhauer de yasaklanmayanlar arasında. Wolf, Katolik öğretiye zıt olan bazı yapıtlar özellikle 19. yüzyıldan sonra eşyanın tabiatı gereği yasaklı görüldüğünden, kimsenin ihbar etme zahmetine dahi katlanmamasından olsa gerek, incelemeye dahi alınmamış.
HITLER YASAKLANMAMIŞ
Hitler’in Kavgam’ı üç yıl boyunca defalarca Kurul’da tartışıldığı halde karar alınması sürekli ertelenmiş. Kilise, Nazi ideologlarından Alfred Rosenberg’in 20. Yüzyılın Mitleri kitabını yasakladığı halde Almanya’nın seçimle işbaşına gelmiş en üst düzey yöneticisini karşısına almaya çekinmiş.
1960'larda ve 1970'lerde sınırları zorlayan daha yaygın tutumlar bu iddianın gerçekleşmesine yardımcı oldu. Ve yasaklanmış bir kitabın alay kaynağı olduğu fikri, 1980'lerde Amerikan Kitapçılar Birliği'nin BookExpo Amerika ticaret fuarındaki kitapçıların bu uygulamayı bir gösteriye dönüştürmeye karar vermesiyle büyük bir yükseliş yaşadı. Organizatörler, kütüphaneler, okullar ve topluluklar tarafından yasaklanan 500'den fazla kitabı büyük bir kafese kilitledi ve sergi alanına bıraktı. ABA, Amerikan Kütüphane Derneği ve Ulusal Üniversite Mağazaları Birliği ile birlikte farkındalığı artırmak için Yasaklı Kitaplar Haftası'nın başlatılmasına yardımcı oldu. Uygulamayı kesinlikle ortadan kaldırmasa da sansürün tehlikelerine ışık tutmaya yardımcı oldu.
Kitap yasaklarının ve sansürcülerin okumayı kısıtlamak için yapmaya çalıştıkları şey çoğu zaman boşunadır.1497 civarında, kendisini bir tür ahlaki diktatör sanan Floransalı Girolamo Savonarola şakalara, burun kıvırdı. Savonarola büyük şenlik ateşlerinde kitapları, şiirleri ve tabloları yığın halinde yaktı. Bu Floransa'nın dindarlığını korudu mu? Tam olarak değil. 1498'de Savonarola başka bir şenlik ateşine katıldı. O zaman yanan nahoş unsur kendisiydi.