Muğla’nın Kavaklıdere ilçesine bağlı Derebağ Mahallesi’ndeki Hyllarima Antik Kenti’nde dört yıl önce başlayan kazılar, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Muğla Valiliği, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Kavaklıdere Belediyesi ve Muğla Müze Müdürlüğü’nün desteğiyle sürüyor.
Karia Bölgesi’nin iç kesimlerindeki en eski yerleşimlerden biri olarak gösterilen kent, Klasik, Helenistik ve Roma dönemlerine ait iyi korunmuş yapılarıyla dikkat çekiyor.
Kazı Başkanı Prof. Dr. Bekir Özer, kenti “İki tepe, tek şehir” diye tanımladıklarını belirterek, yerleşimin MÖ 4. yüzyılda, taş mimariye dayalı planlı bir modelle kurulduğunu anlattı.
Özer, agoranın da içinde yer aldığı buluntuların önemine vurgu yaparken şu ifadeleri kullandı:
"Burada kentin savunma duvarları, cadde ve sokakları, tamamen mermerden inşa edilmiş tiyatrosu, sahne ve meclis binası, agorası, geçen yıl kazılarda bulduğumuz çeşme yapısı ve büyük kayaya oyulmuş mekan dizileri ve anıtsal kapısı ile arkeolojik bir miras."
Prof. Dr. Özer, Hyllarima’yı çevredeki merkezlerden ayıran en belirgin özelliğin sağlam sur duvarları olduğunu vurguladı.
Agoranın, kente gelenlerin ilk durağı olduğunu söyleyen Özer, alanın büyüklüğüne ve dükkanlara ilişkin şu bilgileri paylaştı:
"Agora, kentin en merkez noktası. Antik Çağ'da kente gelen birinin ilk uğradığı alan burası. Agora, cadde, tiyatro ve tüm kamusal alanlar ile sosyal etkinlik alanlarının bulunduğu bir nokta. Burası küçük bir agora değil. Kuzeyinde sıra halinde ana kayaya oyulmuş dükkanlar var. Çok yakında bu dükkanlardan birinin kazısını yapacağız. Helenistik Dönem'de inşa edilmiş ve Roma Dönemi'nde yoğun olarak kullanılan bu dükkanlardan önemli verilere ulaşacağımızı ümit ediyorum. Agoradaki dükkan kazıları tamamlandıktan sonra restorasyon projelerine başlayacağız çünkü şu an son depremlerden sonra buranın tüm yapı elemanları yerinde kalmış yani Antik Çağ'da olduğu gibi Hyllarima'ya gelen bir ziyaretçi önce agora ve yapıları görecek.
Bizim de hedefimiz, restorasyon projelerinden sonra ziyaretçilerin agorada vakit geçirerek kenti algılayabilmesini sağlamak."
Kazı ekibi, bu yıl da agora ve çeşme yapısında çalışmalarını sürdürüyor.
Tamamlanan arkeolojik kazıların ardından kapsamlı restorasyon ve konservasyon projeleriyle alanın turizme kazandırılması hedefleniyor.