İki kadın, aynı acıda buluştu… Umudu birlikte yeşerttiler

Gaziantep’te farklı yıllarda aynı noktada geçirdikleri kazalar sonucu engelli kalan Ebru Kineş ve Sevgi Can, Engelsiz Yaşam Merkezi’nde tanışıp dost oldular. Destekle hayata tutundular. “Biz her şeyi yapabiliyoruz” diyerek engelleri birlikte aştılar.

Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde farklı yıllarda aynı noktada geçirdikleri trafik kazaları sonrası engelli kalan Ebru Kineş ve Sevgi Can, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Engelsiz Yaşam Merkezi’nde aldıkları destekle yeniden hayata tutundu.

Ebru Kineş, 2007 yılında, Sevgi Can ise 2009 yılında aynı yerde geçirdikleri kazalar nedeniyle tekerlekli sandalye kullanmak zorunda kaldı. Aynı mahallede yaşayan ikili, bir komşuları aracılığıyla tanıştı ve kısa sürede kader ortaklığı kurarak dostluklarını pekiştirdi.

Hayatlarını birlikte şekillendirmeye başlayan Kineş ve Can, engelsiz yaşam merkezinde çeşitli aktivitelere katılarak hem fiziksel hem de sosyal anlamda gelişim gösterdi. Yaşadıkları değişim, çevrelerinde de ilham kaynağı oldu.

Kaza sonrası yaklaşık altı yıl yatağa bağımlı yaşadığını anlatan Ebru Kineş, Sevgi Can’ın desteğiyle yeniden ayağa kalktığını belirtti. Kineş, "Sevgi ile tanıştıktan sonra tedaviye başladım. Benzer omurilik yaralanmalarımız var. Adeta bir kader ortaklığı içindeyiz. Eskiden her şeyi ailemizle yaparken şimdi birlikte bağımsız hareket ediyoruz." dedi.

Toplumun engellilere karşı daha duyarlı olması gerektiğini vurgulayan Kineş, şu ifadeleri kullandı:

"Aslında herkesin yapamadığı birçok şey var. Bu, engelli olduğu anlamına gelmiyor. Biz sadece ayaklarımızı kullanamıyoruz. Bunun için de destek aparatları ile tekerlekli sandalye kullanıyoruz. Elden bir sistemle otomobil kullanabiliyoruz. Engelli bireylerin, eğer bilgileri yoksa, sosyal ortamlara girerek bilgi sahibi olmaları gerekiyor."

Sevgi Can ise tedavi sürecinin ardından açık öğretim lisesi ve fakültesini Ebru ile aynı yıllarda bitirdiğini anlattı. Yaşama bağlılığını vurgulayan Can, "Ben de gitar çalıyorum, atölye çalışmalarına katılıyorum. Erişilebilirlik zaman zaman zorlayıcı olsa da biz bunları aşmaya çalışıyoruz. Tekerlekli sandalyenin bir engel taşıdığını düşünmüyorum." diye konuştu.

Hayat karşısında umudu kaybetmemenin önemine değinen Can, şu sözleriyle mesaj verdi:

"Biz de ilk başta böyle bilinçli değildik. Kendimizi geliştirdik ve insanlara karşı 'biz her şeyi yapabiliyoruz' diyerek engelleri aştık. Bazı ön yargıları aşmak için zaman gerekiyor."

İki arkadaş, mücadeleleriyle engelli bireylerin sosyal hayata katılımının ne kadar mümkün olduğunu ortaya koyuyor.

Yaşam Haberleri