İçindeki üzüntüyü şiire döktü: İşte o dizeler...

Kahramanmaraş merkezli depremler Türkiye'yi yasa boğdu. Yılmaz Erdoğan, depremlerde yıkılan şehirler ve yaşanan can kayıplarıyla ilgili duygularını şiire dönüştürdü.

6 Şubat'ta Kahramanmaraş merkezli depremler, 11 ilde büyük yıkıma neden oldu. Depremlerde binlerce vatandaş hayatını kaybetti.

Depremler Türkiye'yi yasa boğdu. Afet bölgesine yardım için onlarca ünlü isim seferber oldu.

Habertürk'ün haberine göre, Yılmaz Erdoğan, içindeki üzüntüyü şiire döktü. Erdoğan, deprem şiirini Erol Mutlu'nun müziğiyle seslendirdi.

İşte o dizeler...

Adıyaman'da, Malatya'da, Diyarbakır'da
Taştan heykeller gibi bakıyoruz
Nemrut Dağı'ndan şimdi dünyaya,
Başımıza gelenin ne olduğunu
Tam anlayamadık da...

Pazarcık, Elbistan
Ve Samandağ'da,
Hani yalnız bereket yağardı
İskenderun Ovası'na?

Şiir başlıyorsa madem,
Sözün bittiği yerde,
Dilimize çevirmek
Eğer mümkünse.........

Bilmem belki de değildir.
Söz sanatlarından hiçbiri
Hatta hiçbir güzel şey
Bu ana eşlik etmek
İstemeyecektir.

Öte yandan Yılmaz Erdoğan, birkaç gün önce de başka bir deprem şiiri yazmıştı:

Gerçek ne kadar telaşlı
Hakikat o kadar vakur
Ne ekersen onu biçersin
İlim açık konuşur

Lakin şifası mümkün olmayan
Gözyaşlarıyla oluşan bu koca boşluk
Evladının canıyla sınanan bir insanın
Nereye başvuracağını bilmediği davası...

Allah'ım neden
Burada çatallaşır
Her zaman kader?
Bir dondurmacı neşesi
Bir türkü membası
İsyan değil haşa
Yalnızca bir sorudur:
Neden Maraş,
Hep bir uzun havanın konusudur?

Yaşam Haberleri