Hayat Kurtaracak Karar!

Amerikan Kanser Derneği Kasım 2023’te güncellediği yeni kılavuzunda akciğer kanseri tarama yaşını düşürdü. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Seha Akduman, erken tarama tanı yaşını 55'ten 50'ye düşürdüğünü ifade etti.

Akciğer kanserinde immünoterapi, kişiye özgü akıllı ilaç gibi gelişmeler olsa dahi sağkalımda hastalığın evresinin tedavi başarısında en kritik belirteçlerden biri olduğunun altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Seha Akduman, “Günümüzde erken tanı için en etkili yöntemin de düşük doz akciğer tomografisi çekilmesi olduğunu biliyoruz. Tedavi başarısı ve erken tanı arasındaki bu direkt ilişki sonucu yapılan çalışmalar ile 50-80 yaş arasında 20 paket/yıl sigara içenlerde düşük doz ile tomografi yeni akciğer kanseri yakalanma oranını anlamlı bulmuşlardır” dedi.

Dr. Öğr. Ü. Akduman düşük doz toraks tomografisinin standart tomografiden farkını ise şöyle anlattı:

“Standart Toraks BT ile alınan radyasyon, yaklaşık olarak 5’te bir dozuna indirilerek akciğerde inceleme yapılır. Kitle veya nodül saptanırken kanserojen olduğunu bildiğimiz radyasyon maruziyeti azaltılır.”

AKCİĞER KANSERİNDE ERKEN TANI ALAN HASTANIN ÖMRÜ UZUYOR

Hastalıksız sağ kalımı sağlamanın tek yolunun ameliyat olduğunu, buna karşın sadece evre 1 ve evre 2 vakaların ameliyat edilebileceğini söyleyen Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Ü. Seha Akduman, erken tanıyı koymak için de günümüzdeki en etkin yöntemin radyasyon dozu azaltılmış düşük doz tomografiyle akciğerin görüntülenmesi olduğunu belirtti. Akduman, Amerikan Kanser Derneğinin aldığı kararın önemine işaret etti. “Erken tanıyı koymak için de yine günümüzdeki en etkin yöntemin radyasyon dozu azaltılmış toraks tomografisi ile riskli grupların taranması” diyen Akduman, 2021 rehberinde akciğer görüntüleme erken tanı yaşı 55 ve 30 paket yıl sigara iken şimdi 2023’te bu tarama yaşı 50’ye çekildi. 30 paket yıl yerine de 20 yıllık paket yıl sigara öyküsü olan hastalar tarama yaş grubuna alındı” diye konuştu.

ÜLKEMİZDEKİ DURUM

“Türkiye’de yoğun sigara içen ve yüksek risk faktörlü hastalarda kanlı balgam, uzamış öksürük gibi sebepler ile tomografi çekiliyordu ancak bu semptomatik bireylerde genellikle hastalık ilerlemiş olarak saptanıyordu” diyen Dr. Öğr. Ü. Akduman, sözlerine şöyle devam etti:

“Öte yandan radyasyon korkusu ve tarama kriterlerindeki veri yetersizliği nedeni ile hem hastalar hem hekimler tomografiden uzak duruyordu. Son 5 yılda tarama kriterleri netleşti ve düşük doz toraks bt ile şikayeti olmayan bireylerde de erken tanı ile tedavi başarısı artmaktadır. Kovid ile de beraber gördük ki çekilen tomografilerle çok erken tanı konuldu ve erken tanı akciğer kanserlerinde kür şansı belirgin artmıştır”

“SAĞ KALIMI ARTIRMANIN EN ÖNEMLİ YOLU ERKEN TANI KOYABİLMEK”

Akciğer kanserinde evre 1 ve 2’de beş yıllık sağ kalım oranının yüzde 50-60‘lara çıkarken, daha ileri evrelerde bu oranın yüzde 10’a kadar düştüğünü söyleyen Dr. Öğr. Ü. Akduman, “Yani hastalığın tanı konulmuş, evresiyle patolojisi ne olursa olsun evre ve sağ kalım arasında ciddi bir ilişki var. Dolayısıyla sağ kalımı arttırmanın en önemli yolu bugün erken tanı koymak” dedi.

Bir sonraki kontrol tomografisinin mevcut olan akciğer bulgularıyla belirlendiğini söyleyen Akduman, “Eğer tarama testlerini de riskli bir durum söz konusu değilse, o zaman bir sonraki taraması yine bir yıl sonra olur. Ancak nodül ya da farklı şüpheli görüntüler varsa takip gerekir. Herkesin bir sonraki kontrol tomografisi mevcut olan akciğer bulgularıyla belirlenir. Ailede risk faktörü varsa akciğer kanseri yönünden riskli bir meslek yapıyorsa toz duman kimyasal maruz kalıyorsa ya da hem kendisi içip hem de pasif maruziyete devam ediyorsa bu gruplarda da yine tarama testi önerilir” ifadelerini kullandı.

TÜMÖRÜN YERİNE GÖRE AKCİĞER KANSERİ HİÇ BELİRTİ VERMEDEN İLERLEYEBİLİR

Akciğer kanserinde tümörün yerleşim yerine göre hastalığın hiç belirti vermeden de ilerleyebildiğini hatırlatan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Ü. Seha Akduman, erken tanıda düzenli takiplerin hayati önem taşıdığını anlattı. Akduman sözlerine şöyle devam etti:

“Tümör, akciğerde bronşlara, sinir hücresine ya da akciğer zarına yerleşmedikçe tüm akciğere yayılsa bile hiç belirti vermeyebilir. Hastanın hiçbir şeyden haberi olmadan kanser sinsice ilerler. Bu nedenle hastaların yaklaşık yüzde 60’ı ileri evrede bize ulaşıyor. Dolayısıyla asıl sorun erken evrede tespit edilebilmesi. Ancak hastaların bilmesi gereken şu; akciğer kanseri tedavisinde bugün gelinen noktada erken tanıyla hastalıksız sağkalım bile mümkün olabiliyor.”

Yaşam Haberleri