Kuzey Makedonya'nın güneybatısındaki Ohri şehrinde, Filev ailesi dört kuşaktır inci üretimini sürdürüyor. Ailenin hikâyesi, 1920’lerde Rus göçmeni Jovan Subanovic’in Ohri Gölü kıyılarına yerleşmesiyle başlıyor. Subanovic, gölde yaşayan plaşica balığının pullarından çıkarılan sıvı sayesinde inci üretilebileceğini keşfetti ve bu sırrı kendisine yardım eden Filev ailesine aktardı.
Bugün aile zanaatını sürdüren Pavel Filev, inci yapım tekniğinin aileye özgü bir sır olduğunu belirterek, üretim sürecine kimsenin dâhil edilmediğini söylüyor. Filev:
“Bizim incilerimiz, deniz istiridyelerinden gelen incilere benzemez. Gölden gelen malzemelerle ve geleneksel yöntemlerle üretiyoruz” diyor.
Ohri incisinin ayırt edici özelliği, Japon teknolojileri kullanılmadan, tamamen gölden elde edilen doğal malzemelerle üretilmesi. Endemik olan bu ürün büyük çaplı üretime elverişli değil ve bu da değerini artırıyor.
Ailenin incileri yıllar içinde pek çok önemli ismin ilgisini çekti. 1978’de İsveç Kralı Gustaf ve Kraliçe Silvia’nın ziyaretiyle ünlenen Filev atölyesi, Yugoslavya lideri Tito’nun eşi Jovanka Broz, İngiltere
Gerçek inciyle sahte inciyi ayırt etmenin yollarını da paylaşan Filev, ışığa tutulan kolyelerde yansıyan parlaklık ve gölge geçişlerinin, doğal incinin en belirgin işaretlerinden olduğunu belirtiyor. Fiyatın da önemli bir gösterge olduğunu vurgulayan Filev, son yıllarda özellikle Türk turistlerin atölyelerine büyük ilgi gösterdiğini ifade ediyor.
Pavel Filev, ailesinden aldığı bu zanaatı şimdi kendi çocukları Marija ve Dimitrija’ya aktararak, bir asırlık geleneği geleceğe taşımayı hedefliyor.