Olay, 30 Haziran 2019 günü, Bahçelievler Mahallesi Mehmet Akif Ersoy Caddesi'nde meydana geldi. Kastamonu'da yaşayan 2 çocuk annesi Gökcen Şişman, şiddetli geçimsizlik nedeniyle eşi Selim Şişman ile boşanma kararı alınca Çorum'a yerleşti. Bir süre sonra Selim Şişman, Gökcen Şişman'ın kaldığı evin adresini öğrenip, beraberine aynı zamanda akrabası olan eşinin anne-babasını da alıp, Çorum'a geldi. Aile, evin önünde beklerken, Gökcen Şişman, kızıyla birlikte dışarı çıktı. Bu sırada Selim Şişman, koşarak sarıldığı kızını alıp, otomobile bindirdi. Gökcen Şişman ise otomobile binmek istemedi. Ancak ailesini görünce bindi. Çift arasında tartışa çıktı. Tartışma sırasında koca, yanındaki tabancayı Gökcen Şişman'a ateşledi. Başından vurulan genç kadın, olay yerinde hayatını kaybetti. Koca Selim Şişman ile kayınvalide Neslihan Şişman ve kayınpeder Yaşar Şişman, gözaltına alındı.
Polisteki sorgularının ardından adliyeye sevk edilen 3 şüpheli, tutuklandı. Kadının yaşadığı evi gösteren Sevcan Ş. adlı kadın ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Bir süre tutuklu kalan Neslihan -Yaşar Şişman çifti tahliye edildi.
14 yaşında aile baskısıyla evlendirilmiş
Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Başsavcılığı, Selim Şişman ile Neslihan -Yaşar Şişman hakkında 'tasarlayarak öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle, iddianame hazırlandı. İddianamede, öldürülen Gökcen Şişman’ın 14 yaşında, aile baskısıyla akrabası olan Selim Şişman ile önce imam nikâhıyla, yaşını doldurduktan sonra da resmi nikahla evlendirildiği anlatıldı. 5 ve 2 yaşlarında 2 çocuğu bulunan Gökcen Şişman'ın olaydan 1 yıl önce eşinden ve aile fertlerinden şiddet gördüğü gerekçesiyle bir süre Kastamonu'da sığınma evinde kaldığı, ardından da Çorum'a yerleşip yaşamaya başladığı kaydedildi.
Tutuklu sanık hakim karşına çıktı
Bugün Çorum 1’inci Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye başlanan davanın duruşmasına tutuklu sanık Selim Şişman ile tutuksuz sanıklar Yaşar Şişman ve Neslihan Şişman katıldı.
'Keşke ben ölseydim'
Tutuklu sanık Selim Şişman, savunmasında tabancayı korkutma amaçlı ateşlediğini öne sürüp, pişman olduğunu söyleyerek, şöyle konuştu:
"Çok mutluyduk, birkaç sene sonra eşimin benim haberim olmayan bir telefon kullandığını tespit ettim. Elinden aldım. Başka bir telefon daha almış, artık eşimin beni aldattığını düşünmeye başladım. Eşimin Çorum’da olduğu ve fuhuş yaptırıldığı söylendi. Dedemden kalma silah ile kayınvalidemin ruhsatlı tabancasını gizlice aldım. Araca binip, Çorum’a geldik, kaldığı evi bulduk ve beklemeye başladık. Amacımız kızımı ve eşimi bu söylenenlerden kurtarmaktı. Aylardır her ikisini de görmüyordum. Eşime 'Bırak bu hayatı hadi gel evimize gidelim' dedim. 'Hayat benim ...' dedi. Bütün bunlar aracın içerisinde oluyordu. Aracı kayınpederim sürüyordu. Araç hareket halindeydi. Gökcen aracın kapısını açıp, inmeye çalıştı. Düşmesin diye tutuyordum, korkutmak için silahı elime aldım, silahı ateşlemek gibi bir niyetim yoktu ama silah ateş aldı. Gökcen vuruldu, kayınpederim ve kayınvalidem bana bağırdı. Bir süre caddede ilerledik, polisleri görünce durduk. Silahı polislere teslim ettim. Amacım sadece eşimi korkutmaktı. Çok pişmanım,keşke o değil de ben ölseydim.”
Tutuksuz yargılanan Neslihan Şişman ve Yaşar Şişman ise, fuhuş yaptırıldığı öne sürülen kızlarını kurtarmak istediklerini, damatlarında silah olduğunu bilmediklerini savundular.
Mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.