Amerika Birleşik Devletleri'nde evlilik oranları, geçmişten bu yana önemli bir düşüş yaşadı ve bu durum ülkenin aile yapısını şekillendirme potansiyelini etkiliyor. Son verilere göre, artık yetişkinlerin yalnızca yarısı evli durumda. Virginia Üniversitesi'nde Ulusal Evlilik Projesi'ni yöneten sosyolog Brad Wilcox, evlilikten uzaklaşmanın medeniyeti etkileyen önemli bir değişim olduğunu belirtiyor.
EVLENMEME EĞİLİMİ ARTIYOR
Wilcox'un "Evlilik" adlı yeni kitabında belirttiği gibi, günümüz genç Amerikalılarının üçte birinden fazlasının evlenmeme eğiliminde olduğuna inanılıyor. Bu eğilimin, Amerikalıların yaşam kalitesini etkileyebilecek önemli sonuçları bulunuyor.
EVLENENLER DAHA MUTLU VE DAHA BAŞARILI
Anket verileri, evli çiftlerin genellikle daha mutlu, daha zengin, daha uzun süre yaşayan ve daha başarılı çocuklar yetiştirdiğini gösteriyor. Bu nedenle, Wilcox, özellikle yoksul ve işçi sınıfı topluluklarında evlilik ve aile yaşamının yeniden canlandırılmasının önemli olduğunu vurguluyor.
EVLİLİĞİN TOPLUMSAL YARARLARI
Evliliğin yalnızlık ve sosyal izolasyon gibi sorunlara çözüm olabileceği belirtiliyor. Ayrıca boşanma oranlarının düşmesi ve sağlam ailelerde büyüyen çocukların sayısının artması da olumlu bir gelişme olarak kaydediliyor.
EKONOMİK VE KÜLTÜREL FAKTÖRLER
İşçi sınıfı topluluklarında evlilik oranlarının düşmesinin ekonomik fırsatların eksikliği ve kültürel değişimlerle ilişkili olabileceği belirtiliyor. Ayrıca, bazı liberal kesimlerde evlilik konusunda çekincelerin, sosyal yardım programlarında yer alan evlilik cezalarıyla ilişkili olabileceği düşünülüyor.