Çocuklar depremden nasıl etkilendi? Uzmanlardan ailelere ipuçları

İstanbul'da 23 Nisan'da meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem, hem yetişkinler hem de çocuklar üzerinde şiddetli korku ve kaygıya yol açtı. Uzmanlar, çocuklarda duygusal gerilemeler, alt ıslatma ve uyku bozuklukları gibi belirtilerin geçici olduğunu belirterek, ailelere sabır, sevgi ve oyunla destek olmayı öneriyor.

İstanbul'da Marmara Denizi Silivri açıklarında 23 Nisan'da meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem, 13 saniye sürdü. Fiziksel ve psikolojik yönüyle yetişkinlerin yanı sıra çocukları da olumsuz yönde etkileyen anlara ilişkin uzmanlar bazı noktalara dikkat çekti.

"KİŞİLER ARASI ÇATIŞMALAR GİBİ DAVRANIŞSAL TEPKİLER GÖRÜLEBİLİYOR"

Prof. Dr. Zeynep Şimşek, depremin, çocuklar ve yetişkinlerde şiddetli korku ve kaygı gibi tepkilere yol açtığına değindi. Depremin ardından vatandaşların farklı yönlerde tepkiler verdiğini vurgulayan Şimşek, şöyle konuştu:

"Bazılarımız sabaha kadar dışarıda bekledi, bazılarımız şehri terk etti, bazılarımız ise ne yapacağını bilemeden sessiz bir bekleyişe girdi. Bu tür olayların ardından korku, öfke, suçluluk, çaresizlik gibi duygusal; unutkanlık ve dikkat dağınıklığı gibi zihinsel; uyuyamama, mide ya da baş ağrısı gibi bedensel; konuşmaktan kaçınma, ani irkilme ya da kişiler arası çatışmalar gibi davranışsal tepkiler görülebiliyor"

Şimşek, bu tepkilerin stres hormonunun yükselmesine bağlı olarak gelişen doğal ve normal süreçler olduğunu, sarsıntının şiddeti, süresi, kişinin yaşı, geçmiş deneyimleri ve çevresel koşullar gibi birçok faktörün bu tepkilerin süresi ve şiddetini etkileyebileceğini belirtti.

"BU SAYEDE BEDEN VE ZİHİN RAHATLAR"

Deprem sonrası yetişkinlerin hem kendilerini hem de çocuklarını toparlamakta zorlanabileceğini vurgulayan Şimşek, şunları kaydetti:

"Yetişkinlerin önce kendi ruhsal ve bedensel sağlıklarını korumaya odaklanması önemli. Basit nefes egzersizleri, kişiyi rahatlatan ve enerji veren sinir sistemini harekete geçirir, bu sayede beden ve zihin rahatlar"

"ÇOCUKLARDA DUYGUSAL VE DAVRANIŞSAL GERİLEMELER GÖRÜLEBİLİR"

Beyin ön kısmı henüz gelişimini tamamlamamış çocukların, bu süreçte yetişkin desteğine ihtiyaç duyacağına dikkati çeken Şimşek, şu ifadeleri kullandı:

"Bazı çocuklarda duygusal ve davranışsal gerilemeler görülebilir. Alt ıslatma, yalnız yatamama, konuşmada zorluk gibi davranışlar ortaya çıkabilir. Bu durumlar geçici. Aileleri kaygılandıracak bu belirtilerin yaşanması, doğal bir durum"

Şimşek, deprem sonrasında çocukların temel ihtiyaçlarının karşılanması ve bu süreçte onlarla hareket edilmesinin önemli olduğunu, çocuklara yaşlarına uygun oyunlar oynatarak destek olunabileceğini aktardı.

"ÇOCUĞUNUZUN YANINDA OLDUĞUNUZU SÖZLE VE DAVRANIŞLA HİSSETTİRİN"

Çocukları küçük karar alma süreçlerine dahil etmenin ve günlük rutinler oluşturmanın güven duygusunu artırdığını belirten Şimşek, şunları kaydetti:

"Balon şişirip oynamak nefes egzersizi sağlar. Top oynama, ip atlama gibi oyunlar fiziksel hareketi teşvik eder. Kuklalarla hikaye anlatmak, birlikte resim yapmak, tehlike avı oynayıp güvenli alan yaratmak, çocukların duygularını ifade etmesine yardımcı olur. Kahvaltı, oyun, meyve saati gibi düzenler, kaygıyı azaltır. Diğer çocuklarla vakit geçirmek, komşularla bir araya gelmek, hem çocuklara hem ebeveynlere iyi gelir. Uyku, beslenme, sevgi ve şefkat, bu dönemde hayati öneme sahip. Çocuğunuza sarılın, onun yanında olduğunuzu sözle ve davranışla hissettirin. Boyama, hamurla şekil yapma, öykü anlatma, spor gibi etkinliklerle duygularını ifade etmesine yardımcı olun."

"OYUN, ÇOCUKLARIN DİLİ, OYUNCAKLAR İSE KELİMELERİDİR"

Şimşek, çocuklarının davranışlarıyla başa çıkmakta zorlanan ebeveynlerin uzman desteği almaktan çekinmemesi gerektiğine değinerek, son olarak şunları söyledi:

"Duygusal sorunlar da fiziksel hastalıklar gibi tanınabilir ve tedavi edilebilir durumlar. Unutmayın, sevgi, sabır ve ilgi bu dönemin en güçlü ilaçları. Oyun, çocukların dili, oyuncaklar ise kelimeleridir. Onları oyunla, sevgiyle, sabırla desteklemek çok kıymetli. Her kriz, bir fırsattır. Belki bu kaygı ve korku, bizim aile toplantımızı yapıp, ne zaman, nerede, neyi, nasıl yapacağımızı belirlememize yardımcı olur. Önceden hazırlık yapmak, stresimizi hafifletip bizi sağlıklı kılar"

Yaşam Haberleri