ABD'de Silikon Vadisi'nde çalışan bir kadın CEO, iş dünyasında öne çıkmak ve ciddiye alınmak için sarı olan saçlarını kahverengine boyadığını, topuklu ayakkabı ve lens kullanmayı bıraktığını söyledi.
30 yaşında başarılı bir CEO olan Eileen Carey, "Saçımı ilk boyamam, risk sermayesi işindeki bir kadının tavsiyesi sonucu olmuştu" diyor ve ekliyor: Tavsiyeyi veren kişi, yatırımcıların sarışın bir kadınla iş yapmaktansa kahverengi saçlı bir kadınla iş yaparken daha rahat hissettiğini söylemişti.
Carey, saçları sarıyken tartışmalara yol açan Theranos şirketinin CEO'su Elizabeth Holmes'a benzetildiğini belirterek,
"Kahverengi saçlı olmak beni biraz daha yaşlı gösteriyor ve buna ihtiyacım vardı. Ciddiye alınmak için bu gerekliydi." dedi.
İşyerlerinde çoğulcu bir yapı oluşturmak isteyen şirketlere yazılım satan şirketi Glassbreakers'a iş başvurusu yapan kadınlarla görüşmelerinde, saçlarını kahverengiye boyayan diğer sarışınlarla da karşılaşmış:
"Sarışınların fetişleştirilmesine üzerine tartışıyorduk. Barlara gittiğimde saçım sarıysa daha fazla kişi bana yazıyor. Bu genel bir mesele. Teknoloji endüstrisi ortamında başarılı olabilmem için olabildiğince az dikkat çekmem lazım, özellikle de cinsel açıdan."
Silikon Vadisi'nde geçen yıl yapılan bir ankete göre teknoloji sektöründe çalışan kadınların yüzde 60'ı istemedikleri cinsel yaklaşımlara maruz kalmış. 2013'te yapılan bir ankete göre ise işyerinde tacize uğrayanların yalnızca yüzde 75'i şikayette bulunuyor.
''Cinsel obje olarak değil bir lider olarak görülmek istiyorum''
Carey'nin yaptığı tek değişiklik saç rengiyle sınırlı kalmamış, lenslerini çıkarıp gözlük takmış ve işe giderken kendisine bol gelen uniseks kıyafetler giymeye başlamış. Carey görüntüsünü değiştirmenin erkek egemenliğindeki iş ortamında flört ihtimalini azalttığını da söylüyor: "Cinsel obje olarak değil bir işyeri lideri olarak görülmek istiyorum. Bu ofiste bu çizgiler sıklıkla aşılıyor. Kadınlara yönelik cinsel taciz hem işyerlerinde hem de diğer kamusal alanlarda çok fazla. Bizim sektörümüzde de cinsel tacizle ilgili bir sorun var."
Carey, erkeklik, kadınlık ve genel olarak toplumsal cinsiyetle ilgili meselelere yaklaşımında annesinin büyük etkisinin olduğunun altını çiziyor. Carey geçmişte saçlarını kuaförlere boyatıyor, tırnaklarına manikür yaptırıyordu. Şimdilerde ise "annesinin kızı" olduğunu, "makyaj ve topuklu ayakkabıyı sevmediğini" söylüyor.
Bir işyerindeki kültürü değiştirmenin zor olduğunu ve bu yüzden çalışanların kendilerini kötü hissedebileceğini söyleyen Carey, bir şirketi değiştirmeye çalışan kişilere ise şu tavsiyeyi veriyor: "Dünyada görmek istediğiniz değişim olun. Bu, bir ayrımcılık davasıyla kendi hayatınızı feda etmeniz gerekebileceği anlamına geliyor. Maalesef iş dünyası böyle değişiyor. Eğer bunu yapamayacaksanız da mutlu olabileceğiniz bir işyerinde çalışın."
Carey kucaklayıcı olmayan, kadınlara liderlik için fırsat tanımayan ve kadınların işe alınmasını zorlaştıran şirketlerin uzun vadede başarılı olmasının imkansız olduğunu söylüyor: "Sayılara bakın, liderliğe bakın, oralarda çalışan kadınlarla konuşun… Eğer orası potansiyelinize ulaşmanızı sağlayacak bir yer değilse orada çalışmayın."