Çeşitli etkinlikler kapsamında beraberinde Kardiyoloji Prof. Dr. Nuran Yazıcıoğlu ile Elazığ'a gelen Karatay, Elazığ Belediyesi Hayvan Hastanesi ve Geçici Bakımevi'ni ziyaret etti.
Hayvan hastanesindeki çalışmalar hakkında bilgi alan ve hayvanlarla bir süre ilgilenen Karatay, zorunlu olmadıkça evcil hayvanların kısırlaştırılmasına karşı olduğunu belirtti.
Hayvanların kısırlaştırılmasının bir anlamda onların özgürlüğünün elinden alınması anlamına geldiğini ifade eden Karatay, şöyle konuştu:
"Hayvanların kısırlaştırılmasına karşıyım. Hayvanların kısırlaştırılması demek onların normal hayatını ellerinden almak demektir. Kendi zevkimiz, rahatımız için onları kısırlaştırmaya hakkımız yok. Doğal yaşamlarını engellemiş oluruz diye düşünüyorum. Yalnız bir noktada kısırlaştırmaya karşı değilim. Hayvanların değil, çocuklara ve kadınlara tecavüz eden, boğazlayan erkeklerin kısırlaştırılması lazımdır, rica ediyorum böyle bir kanun çıksın."
"Şeker, un, rafine tuz ve yağlara dikkat"
Karatay, şeker, un, rafine tuz ve yağların insan sağlığını doğrudan olumsuz yönde etkilediğini dile getirdi.
Bu tür besinlerin kandaki insülin ve trigliserit miktarının artmasına ve bütün hastalıkların temelinde hücresel düzeyde bozuklukların başlamasına neden olduğunu aktaran Karatay, şunları söyledi:
"Bunları yemediğimiz zaman şekerimiz ve insülinimiz yükselmez. Şekerli içecekler, bal, pekmez de dahil bunlar insülini zıplatır. İnsülini zıplatırsak 3-12 yaşından itibaren vücutta hastalıklar, metabolik bozukluklar başlıyor çünkü insülin yükseldiği anda vücuttaki hormonal denge alt üst oluyor, hormonal değerler aşağı iniyor. Tiroit, seks, stres hormona iniyor; tiroit hastası, kısır hastası gibi oluyoruz. İnsülin hormonu yüksek olduğu zaman stres ve tansiyonu arttırıyor."
"Felç, kanser, obezite, kalp krizi gibi hastalıklar genetik olarak geçmez"
Karatay, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, son 25 yıl içerisinde obezite, kanser, felç, kalp krizi gibi hastalıkların giderek yaygınlaştığına dikkati çekti.
Bu tür rahatsızlıkların genetik olarak ortaya çıkan hastalıklar olmadığını savunan Karatay, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Dünyada kalp krizi, felç, kanser ve obezite salgını var. Salgın hiçbir hastalık genetik olamaz. Onun için annede meme kanseri, alzaymır, şeker hastalığı var sende olacaksın diye bir şey yok. Bunların hepsinin sağlıklı yaşam, sağlıklı ve doğal beslenme olursa önlenebileceği gösterildi. Halkımızı umutsuzluğa sürüklemeyeceğiz, her şeyin sağlıklısını yiyeceğiz ve bunu düzeltmek doktorların ya da benim elimde değil, sizin kendi elinizde." dedi.
"Kelle paça, doğal botoks"
Karatay, sağlık için rafine yağlar yerine doğal tereyağı, zeytinyağı ve balık yağının mutlaka tüketilmesi gerektiğini vurguladı.
Kırmızı etin yağıyla birlikte tüketildiğinde vücut için daha faydalı olduğuna işaret eden Karatay, etli yemeklerden özellikle kelle paçanın sağlık açısından büyük faydalarının olduğunu anlattı. Karatay, şöyle devam etti:
"Yağlı balıklar, köy tavuğu yumurtası, tam yağlı kaya tuzlu peynir, tam yağlı yoğurt tüketilecek. Karbonhidratlar da doğal olacak, fabrikadan çıkmış olmayacak. O halde doğanın bize bahşettiği en sağlıklı şey kelle paça, içinde her şey var. Bunu bol bol yiyeceğiz, gençler ve çocuklar maalesef bunun ne olduğunu bilmiyor çünkü anneler bunu çocuklarına vermedi, tattırmadı, küçümsendi. Kemik ağrılarına, eklem ağrılarına iyi gelir, bağışıklık sistemini güçlendirir. En güçlü kollajendir. Şimdi hanımlar güzellik için botoks yaptırıyor, en güzel kollajen ve botoks kelle paçada vardır."
"Fındık fıstık çıtır çıtır, hem kan yapar hem ısıtır"
Probiyotik içeriği bakımından mevsiminde turp ve havuç tüketilmesinin de sağlık için faydalı olduğunu ve ömre uzattığını ifade eden Karatay, doğal besinlerin daha çok tok tuttuğunu bildirdi. Karatay, şunları kaydetti:
"Fıstık yerseniz, fıstık gibi olursunuz, uzun ve sağlıklı yaşarsınız. Doğal olarak yani kavrulmamış olarak yiyeceksiniz. Zamanımızda yerli malı haftası vardı şimdi de var. O zaman bize ezberletmişlerdi, biz de çıkar titreye titreye "Fındık fıstık çıtır çıtır, hem kan yapar hem ısıtır" diye şiir okurduk. Neden hem kan yapıyor hem ısıtıyor? Çünkü doğanın doğal olan mineral, vitamin, karbonhidrat, omega 3 ve omega 6 yağ deposu olarak kabul edilir."
Karatay, Elazığ Belediyesince düzenlenen "Elazığ'ın Bilim İnsanları Elazığlılarla Buluşuyor" programına ve kendisi ile Yazıcıoğlu'nun isimlerinin verildiği Ataşehir'deki iki parkın açılışına da katıldı.