Çayırova'da toptancılık yapan İsmail Kuş, bir gün dükkanına gelen bir arkadaşının minyatür ev için çöp şiş istemesiyle bambaşka bir dünyaya adım attı. Arkadaşının minyatürü gören Kuş, kendi de denemeye karar verdi. İlk başta küçük, tek katlı köy evi, park, cami gibi minyatür yapılar yapan Kuş, daha sonra ara verdi.
GERÇEKÇİ MİNYATÜRLERE YOLCULUK
Yaptıklarının gerçeğiyle birebir olmasını isteyen Kuş, bina ve dükkan gibi yapıların her detayını incelemeye başladı. Bir manavdaki masanın üstünde bulunan yazar kasadan Türkiye haritasına, bir tuvaletteki pisuvarların konumundan dağılmış çöp kutusuna, oto tamirci dükkanındaki takvimden dükkan önünde bulunan tavla gibi en ince detayları da minyatürlerde işlemeye başladı. Binalardaki antenin konumundan dışındaki çöpe, binalara yazılan yazılardan trafonun üzerine yapıştırılmış ve yarısı yırtılmış broşürlere kadar hiçbir ayrıntıyı atlamadı. Kuş yaptığı bir minyatürün ortalama 3-4 ay kadar sürdüğünü söyledi.
DİORAMA SANATI İLE TANIŞMA
Evinde 18 minyatür bulunan İsmail Kuş, diorama sanatı ile nasıl başladığını anlattı. Kuş, bir arkadaşının çöp şiş isteğiyle başlayan hikayesini, "Bir bakkal, nalbur, köy okulu, park, cami yaptım ama yaptıklarımı hep böyle kısa sürede yapıyordum. 10-15 günde bitiriyordum. Yaptıklarım çizgi film animasyonları gibiydi ama güzel tatlı şeylerdi. Ben de bir durgunluk oldu; biraz ara verdim. Daha sonra "Bunların gerçeklerini yapmam lazım" dedim. "Animasyon değil de gerçek görüntüyü yakalamam lazım" dedim." sözleriyle aktardı.
GERÇEKÇİLİĞİ YAKALAMAK İÇİN
Minyatürlerin gerçeğini aratmaması için binalardan, dükkanlardan yola çıktığını belirten İsmail Kuş, "Mesela bir marangoz yapıyorum diyelim, mahallemizde bulunan bir marangoza gidiyorum. Onda hangi makineler kullanılıyor, hangi aletler kullanıyor onlara bakıyorum. Olmazsa hangi makineler kullanılıyor diye internetten yardım alıyorum. İlk önce iç detayını bitiriyorum; daha sonra da haritalar uygulaması üzerinden Türkiye'nin herhangi bir iline, herhangi bir ilçesine, sokaklarına iniyorum. Orada beğendiğim evleri yapmaya başlıyorum." dedi.
YAŞANMIŞLIKLARI ANLATAN MİNYATÜRLER
4 yıldır minyatür yapılan yaptığını söyleyen Kuş, "Benim yaptığım minyatür diorama. Diorama büyük de olabilir, küçük de olabilir. Ben bunun minyatürünü yapıyorum. Diorama yaşanmışlıkları ele alıyor. Mesela bir yapıt için süreç 3-4 ay kadar sürüyor. O yapıtı yaparken bu yapıtla ilgili veyahut da o işle ilgili, veyahut da o mahalleyle, sokakla ilgili hangi anılarımız var? Bunları yansıtmaya çalışıyorum" diye konuştu.
Minyatürleri ticari kaygı olmadan yaptığını vurgulayan Kuş, "Ben buna bir sanat olarak bakıyorum. Ticari bir faaliyet olarak bakmıyorum. Atölyemin kapısını açınca bir sanat odasına girmiş gibi oluyorum. Eğer ben bunu ticari bir kaygıyla yaparsam bu sefer bir baskı oluşacak hem de kısa yollu yapacağım. Mesela günümüzde 3D yazıcılardan çıkartıyorlar. Özellikle Avrupa'da bu işi yapan sanatçılar var. 3D yazıcılardan bu işi yaptıkları için bu sefer ticaret işin içine girerse ben de kopup da böyle hazır yapar mıyım diye düşünüyorum. O yüzden ticari olarak satışını yapmıyorum, sipariş almıyorum" dedi.
MİNYATÜR MÜZESİ HAYALİ
Amacının yaptıkları minyatürleri müzede sergilemek olduğunu belirten Kuş, “Bunları yapan Türkiye'de çok az bulunuyor. Benim bir amacım var. Zaten o amaçla ilerliyorum. Hem bu kişilerin yaptıklarını alarak hem de kendi yaptıklarımla ileride bunun bir müzesini oluşturma amacım var. Ailem bana her zaman destek oluyor fakat sadece ben yapıyorum bu işi. İnsanlar ‘Nasıl yapılıyor, öğretir misiniz’ diyorlar ama mesela benim çocuklarım hiç bununla ilgilenmiyorlar. Demek ki bu insanın içinden olacak bir şey” diye konuştu.