Bunu yaparsanız beyniniz İsviçre saati gibi tıkır tıkır çalışacak

Son zamanlarda yayınlanan araştırmalar müzik, duygular ve anılar arasındaki ilgi çekici bağlantıları ortaya çıkardı. Özellikle müzik dinlemek, hatırladıklarınızla ilgili hislerinizi değiştirebilir; potansiyel olarak insanlara zor anılarla baş etmelerine yardımcı olacak yeni yollar sunabilir.

Araştırma bulguları, müziğin duygusal bir cazibe gibi davrandığını, anılarla iç içe geçtiğini ve duygusal tonunu ustaca değiştirdiğini gösteriyor.

Belirli bir şarkının bir sürü anıyı nasıl geri getirebildiğini hiç fark ettiniz mi ? Belki sevgilinizle ilk dansınızda çalan melodi ya da unutulmaz bir yolculuktan kalma bir şarkıdır.

İnsanlar genellikle bu müzik anılarını geçmişten anlık görüntüler olarak düşünürler. Ancak son araştırmalar, müziğin sadece hafızayı teşvik etmekten daha fazlasını yapabileceğini , hatta hatırlama şeklinizi bile değiştirebileceğini gösteriyor, diye yazıyor bilimsel araştırma.

MÜZİK, HİKAYELER VE HAFIZA

Müzik dinlediğinizde yalnızca kulaklarınız ilgilenmez. Beyninizin duygulardan ve hafızadan sorumlu alanları da aktif hale gelir. Anıların depolanması ve geri getirilmesi için gerekli olan hipokampus, beynin duygusal merkezi olan amigdala ile yakın çalışır. Bazı şarkıların sadece akılda kalıcı olmasının yanı sıra son derece duygusal olmasının da nedeni kısmen budur.

Müziğin duyguları uyandırma ve anıları tetikleme yeteneği iyi bilinmesine rağmen, mevcut anıların duygusal içeriğini de değiştirip değiştiremeyeceğini merak ettik. Araştırma hipotezinin kökleri, hafızanın yeniden etkinleştirilmesi kavramına dayanmaktadır; bu, bir anıyı hatırladığınızda, onun geçici olarak şekillendirilebilir hale geldiği ve yeni bilgilerin dahil edilmesine olanak sağladığı fikridir.

Bilim insanları, bir anı sırasında çalınan müziğin orijinal belleğe yeni duygusal öğeler katıp katmayacağını test etmek için üç günlük bir deney gerçekleştirdi.

İlk gün katılımcılar bir dizi kısa, duygusal açıdan nötr hikayeyi ezberlediler. Ertesi gün pozitif müzik, negatif müzik veya sessizlik dinlerken bu hikayeleri hatırladılar. Son gün katılımcılardan hikayeleri bu kez müzik olmadan tekrar hatırlamaları istendi. İkinci gün, kan akışındaki değişiklikleri tespit ederek beyin aktivitesini ölçen fMRI taramasıyla beyin aktivitelerini kaydettiler.

Bilim adamlarının yaklaşımı, film müziklerinin izleyicinin bir sahneye ilişkin algısını değiştirebilmesine benziyor; ancak bu durumda, müziğin katılımcıların bir olaya ilişkin gerçek anılarını nasıl değiştirebileceğini araştırıyorlar.

Sonuçlar muhteşemdi. Katılımcılar, nötr hikayeleri hatırlarken duygu yüklü müzik dinlediğinde, hikayeye müziğin ruh haline uygun yeni duygusal öğeler ekleme olasılıkları daha yüksekti. Örneğin, olumlu arka plan müziği olan tarafsız hikayeler, müzik artık çalmadığında bile daha sonra daha olumlu olarak hatırlandı.

Deney sırasında aldıkları beyin taramaları daha da ilgi çekiciydi. Katılımcılar müzik dinlerken hikayeleri hatırladıklarında, duygusal hafıza işlemenin anahtarı olan amigdala ve hipokampusta aktivite artışı görüldü. Önemli bir yaşam olayıyla ilişkilendirilen bir şarkının bu kadar güçlü olmasının nedeni budur; aynı anda duygu işleme ve hafıza bölgelerini harekete geçirir.

Ayrıca beynin duygusal hafızayı işleyen bölümleri ile görsel duyusal işlemlerle ilgili olan bölümleri arasında güçlü bir iletişim olduğuna dair kanıtlar da gördüler. Bu, katılımcılar hikayeleri görsel olarak hayal ederken müziğin anılara duygusal ayrıntılar getirebileceğini gösteriyor.

MÜZİKAL ANILAR

Araştırma bulguları, müziğin duygusal bir cazibe gibi davrandığını, anılarla iç içe geçtiğini ve duygusal tonunu ustaca değiştirdiğini gösteriyor. Anılar ayrıca önceden düşünülenden daha esnek olabilir ve hatırlama sırasında dış işitsel ipuçlarından etkilenebilir.

Daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmasına rağmen, bu bulguların hem günlük yaşam hem de tıp açısından heyecan verici sonuçları var.

Olumsuz anıların kaçınılmaz olduğu depresyon veya travma sonrası stres bozukluğu gibi durumlarla uğraşan kişiler için özenle seçilmiş müzik, bu anıların daha olumlu anılara dönüştürülmesine ve potansiyel olarak zaman içinde olumsuz duygusal etkilerinin azaltılmasına yardımcı olabilir. Ayrıca bu bulgular, depresyon ve diğer zihinsel sağlık durumlarının tedavisinde müzik müdahalelerine yönelik araştırmalar için yeni yollar açıyor.

Günlük düzeyde bu araştırma, insanların hayatlarında seçtikleri müziğin potansiyel gücünü vurguluyor. En sevdiğiniz şarkılar gibi anılarınız da müzikle yeniden karıştırılabilir ve yeniden düzenlenebilir. Geçmişi anarken, hatta günlük rutininizi gerçekleştirirken dinlediğiniz müzik, gelecekte bu deneyimleri nasıl hatırlayacağınızı incelikli bir şekilde şekillendirebilir.

Bir dahaki sefere en sevdiğiniz şarkı listesini eklediğinizde, bunun yalnızca mevcut ruh halinizi değil aynı zamanda gelecekteki anılarınızı da nasıl etkileyebileceğini düşünün.

Önemli: Makale dengeli beslenmenin ve bir uzmana danışmanın yerini almaz!

Yaşam Haberleri