1.Koku alma duyusu
Burnumuzun kokuları tanıma yeteneğini sürdürebilmesi için sürekli hücre yenilenmesine ihtiyacı vardır. Ancak yaşla birlikte hücreler yenilenme yeteneklerini kaybetmeye başlar, bu nedenle koku alma duyusunun kötüleştiğinden şikayet etmeye başlarsanız, bu yaşlanma sürecinin başlangıcını gösterir. Bu semptomun daha erken yaşlarda ortaya çıkması arzu edilen bir durum değildir. Bilim insanları: Dişlerinize bakın, ne kadar yaşayacağınızı anlarsınız
2. Dayanıklılık
Bir kişinin eğitim düzeyi, yaşam beklentisinin ne kadar olacağını ancak çok küçük bir ölçüde tahmin edebilir. Çok daha önemli olan fiziksel dayanıklılıktır. Her türlü egzersizi yapmak, bir kişinin yaşlanma oranını belirlemenin harika bir yoludur. Ve eğer 55 yaşındaysanız ama sıkı antrenman yapacak gücünüz varsa, önünüzde uzun bir hayat var demektir.
3. Kan analizi
Hiç şüphe yok ki kan testi sağlığı ve yaşlanma oranını değerlendirmenin en iyi yollarından biridir. Bu analizler hastalıklardan (örneğin cinsel yolla bulaşan hastalıklardan), bağışıklık sisteminin gücünden, elbette kan basıncından ve kolesterol seviyelerinden bahsediyor. Ancak son zamanlarda bilim insanları, kandaki biyobelirteçlerin (belirli sağlık göstergelerini bildiren moleküller) bir kişinin normalden daha uzun yaşayıp yaşamayacağını da belirleyebildiğini keşfettiler. Özellikle plazma albümini, alfa-1 asit glikoprotein, düşük yoğunluklu lipoprotein parçacık boyutu ve sitratlar gibi biyobelirteçler - tüm bu göstergeler bunun için tanımlanıyor. Bu dört bileşenin içeriği ortalamayı aşarsa, bu, vücudun genel zayıflığının yanı sıra belirli hastalıkların ortaya çıktığını da gösterir.
4. Düşünme
Bir kişinin hızlı tepki vermesi onun mükemmel bilişsel yeteneklerini gösterir. Beyin ne kadar iyi çalışırsa, daha uzun yaşama olasılığı da o kadar artar. University College London'dan bilim adamları, beyinlerinin reaksiyon hızına bağlı olarak insanlarda erken ölüm riskini doğru bir şekilde belirleyebilecekleri bir test bile geliştirdiler.