Son yapılan araştırmalara göre 'yeşil' olarak pazarlanan temizlik ürünleri normal temizlik ürünleri kadar zararlı kimyasallar saldığını ve bunun sağlık ve çevre açısından daha güvenli gibi oluşan algının doğru olmadığını gösterdi.
Araştırmalar sonucunda bu ürünlerin iç mekan hava kalitesini düşürebileceğini ve potansiyel sağlık riskleri oluşturabileceğini vurgulayarak daha sıkı düzenlemeler ve tüketici rehberliği gerektiğini öne sürdü.
Çalışma 'yeşil' olarak etiketlenen birçok temizlik ürününün, geleneksel temizlik ürünleriyle benzer düzeyde zararlı kimyasal maddeler saldığını ortaya çıkardı. Araştırmacılar, tüketicilere temizlik ürünlerinin güvenliği konusunda daha iyi düzenlemeler ve rehberlik sağlanması gerektiğinin altını çizdi.
Son yıllarda 'yeşil' temizlik ürünlerinin sağlık ve çevre için daha iyi olduğu düşüncesi yaygınlaşmıştı, ancak bu araştırma bu iddiaları çürüttü. Araştırma, yeşil temizleyicilerin genellikle daha fazla monoterpen yaydığını ve bu nedenle formaldehit gibi zararlı kirleticilerin seviyelerini artırabileceğini ortaya koydu.
Ellen Harding-Smith, Çevre Kimyası araştırmacısı, "Araştırmamız, yeşil temizlik ürünlerinin iç mekan hava kalitesi için normal ürünlere kıyasla belirgin bir iyileştirme sağlamadığını gösteriyor" dedi. "Tüketiciler, bu ürünlerin potansiyel sağlık risklerini ve evlerindeki hava kalitesini nasıl etkileyebileceğini daha iyi anlamalıdır. Yeşil etiketi, otomatik olarak temiz ve güvenli anlamına gelmemelidir."
Üreticilerin ürün içeriklerini net bir şekilde belirtmeleri ve zararlı etkileri azaltma yollarını açıkça göstermeleri gerektiği vurgulandı. Örneğin, temizlik ürünlerini kullanırken basit önlemler alarak, pencereleri açarak veya havalandırma iyileştirmeleri yaparak iç mekan hava kalitesini büyük ölçüde artırabilirsiniz.