Boşanma davası, dava boyunca incelenen konular itibarıyla tarafların kusur durumunun tespiti, ortak malların paylaşılmasına ilişkin talepler, nafaka ve tazminat yükümlülükleri, tarafların maddi durumuna uygun nafaka ve tazminat kararı verilmesi için tarafların maddi durumlarının incelenmesi gibi işlemler nedeniyle uzamaktadır.
Tarafların velayet talepleri hakkında çocukların fiziksel ve ruhsal gelişimleri için hangi tarafın daha uygun olacağı gibi diğer konuların da incelenerek karar verilmesi gerektiği için dava yıllarca sürebilmekte, dava süreci eşleri ve çocukları ruhsal olarak yıpratabilmektedir.
Anlaşmalı boşanan çiftler sürecin kısa sürmesi nedeniyle bu süreçten daha az etkilenmektedir. Evliliği en az bir yıl sürmüş eşler anlaşmalı boşanma davasında boşanma protokolü düzenleyerek protokoldeki hüküm ve koşullarda anlaşarak boşanabilirler. Genellikle boşanma sürecinin duygusal yönü nedeniyle acele bir şekilde özensiz bir biçimde anlaşmalı boşanan çiftler, boşanmadan sonra nafaka ve tazminat almak hakkının olup olmadığı konusunda çok sık müracaat etmektedir. Tarafların boşanma protokolünde feragat ve ibra ettiği haklarını daha sonradan talep etmek hakkı bulunmamaktadır.
Bu nedenle boşanma protokolünde boşanmanın yan sonuçları olan evlilik birliği içerisinde edinilen mallar, ziynet eşyaları, ev eşyaları, nafaka ve tazminat konusunda da nelere imza attığınız çok önemlidir.
Anlaşmalı boşanma veya herhangi bir sebeple boşanma davası açmak hata kabul etmeyen son derece önemli bir konudur. Tarafların ileride sorun yaşamaması için davanın alanında uzman bir boşanma avukatı tarafından takip edilmesini tavsiye etmekteyiz.
Nafaka ve Tazminat Nasıl Belirlenir?
Boşanma sürecinde ortaya çıkan birçok sorundan biride nafaka ve tazminat ödemeleridir. Sürecin genelinde yaşanan sıkıntı, stres ve sorunlar bu konuda da kedini fazlasıyla göstermektedir. Toplumun genelinde oldukça yıpratıcı geçen bu süreçte kanunlar nasıl işler? Eşlerin hak ve sorumlulukları nelerdir? Hangi durumlarda nafaka ve tazminat ödenir? gibi birçok soru işareti oluşmaktadır.
İşte boşanma durumunda nafaka ve tazminatı belirleyen etkenler;
Boşanma Halinde Tazminat Belirleme
Tazminat bir zararın sonucudur. Bu zarar maddi ve manevi olarak kabul edilebilir. Maddi zararı kısaca, karşılığı maddi olarak hesaplanarak tazmin edilebilen zarar olarak açıklanabilir. Manevi zarar ise, gerçek bir zarar değildir. Maddi yönden hesaplama yapılamaz. Manevi zarar kişinin, kişilik haklarına yönelik haksız bir saldırı sonucu o kişide yarattığı manevi olumsuzlukları ifade eder. Manevi tazminat, bir ceza olmadığı gibi, bir zenginleştirme aracıda değildir.
Tazminat Belirleme Koşulları
Boşanma durumunda tazminata karar verilebilmesi için ortaya bir zarar çıkmış olmalıdır.
Eşin, boşanma durumunda ortaya çıkmış ve ileri dönemlerde doğması beklenen bir zarar yoksa tazminat söz konusu değildir.
Boşanmada kusurlu sayılan taraf tazminat talebinde bulunamaz.
Evlilik birliği sürer iken eşlerin birbirlerine sağladıkları maddi katkılarda (örneğin; ev, arsa, araba alımı) tazminat davasına dahil değildir. Bu durum gerçekte bir alacak davasıdır. Tazminat davasından bağımsız olarak yürütülür. Ancak alacak davasının ayrı bir dava olarak açıldığı sırada, boşanma davası henüz karara bağlanmış değilse, aralarındaki irtibat nedeniyle boşanma davası ile alacak davası birlikte birleştirilerek birlikte yürütülebilir.
Maddi ve manevi tazminatın kabul edilmesi için evlilik birliğinin mahkeme kararınca sona ermiş olması gerekir.
Evlenme ve nişanlanma töreni için yapılan giderler ile verilen hediyeler boşanmanın fer’i niteliğinde bir hak ve alacak olmadığından maddi tazminat olarak istenemez.
Tazminat isteyen eş boşanmada kusursuz olmalıdır. Eylem ve davranışları ile boşanmaya sebebiyet vermiş eş kusurlu olmakla birlikte karşı tarafta meydana gelen zararı karşılamak zorundadır.
Maddi Tazminatın Belirlenmesi
Tazminat, bir zararın sonucu olduğundan ortaya çıkmış olan zarar somut olarak belli olmalıdır. Zararın miktarı ise, boşanma yüzünden evlilik birliği sona erdiği için, artık kullanma olanağı kalmayan ve evlilik birliğinin devam etmesi halinde yararlanılabilecek miktar kadar olacaktır.
Eş ve çocukların, barınma, giyecek, bakım, tedavi ve gerekiyorsa harçlık verme kocaya aittir. Eşin yitirdiği bu yararlar boşanma sonrasında kocanın eşe vereceği münasip bir tazminattır.
Tazminatın belirlenmesi durumunda ölçüt kabul edilebilecek hususlar şunlardır;
Toplumun genel yapısı ve yaşam koşulları,
Tarafların evlilik birliğindeki olanak ve durumlar,
Oturulan evin bulunduğu yer ve özellikleri,
Aile birliğinin barınma, beslenme ve eğitim gibi yaşamsal özellikleri,
Eşlerin iş durumları ve eşin çalışmasına izin verilip verilmediği,
Ortak malların idare edilişi,
Boşanma durumunda eşin sosyal güvenlik kurumundaki haklarından yoksun kalması, (kıdem tazminatı, tedavi yardımı, sosyal tesislerden yararlanma vs),
İstenilen tazminatın başla bir yerden temin edilip edilemeyeceği, eşin tazminat talebince bir gelirinin olup olmadığı
Eşin yeniden evlenme şansı ile tarafların ve boşanmaya neden olan olayların diğer özellikleri,
Davacı olan tarafın eşten istediği tazminatın gerçekçi ve amacına uygun olması gerekmektedir.
Maddi Tazminat İle İlgili Usul Hükümleri
Boşanma nedeniyle maddi tazminata karar verilebilmesi için, bu tazminatın istenmiş olması gerekmektedir.
İstem olmadan hakim kendiliğinden bu kararı veremez.
Tazminat istem sürecinde talep miktarı aşılamaz.
Maddi tazminat için faiz istenebilir.
Maddi tazminatın istem süreci davanın her aşamasında olabileceği gibi 1 yıllık zaman aşımı süresince istenebilir.
Maddi tazminatın ödeme biçimi toptan yada dönemsel olarak ödenebilir.
Borçlu eşin ekonomik durumunun bozulması, tazminat alan eşin haysiyetsiz yaşam sürmesi, yeniden evlenmesi, eşlerden birinin ölümü gibi uyuşmazlıklar meydana gelebilmektedir. Bu durumların yaşanmaması ve eşlerin yeniden görüşmek zorunda kalmamaları için tazminatın toptan ödenmesi tarafların yararına olacaktır.
Manevi Tazminatın Koşulları
Manevi tazminat, maddi tazminat gibi boşanma durumunun gerçekleşmesi durumunda kabul edilebilir.
Manevi tazminat, şeref, haysiyet, hürriyet, ruh ve beden bütünlüğü ile sağlığı, isim, resim gibi kişiliğin korunmasına yönelik genel düzenlemenin değişik bir uygulamasıdır.
Manevi tazminat, maddi tazminattan farklı olarak kişinin, kişilik haklarına yönelik ağır bir saldırı oluşturmalı ve saldırıya uğrayan eş bun nedenle manevi bir acı duymuş olmalıdır.
Boşanma halinde kusursuz bulunan eşin, ruhsal yapısının etkilenmesi, duyduğu ağır üzüntü, onur kırıklığı, bunalım, yaşama olan bağlılığının kaybetmesi durumunda bunu manevi tazminat ile yatıştırılması zorunluluğu ortaya çıkar.
Boşanma nedenlerinden olan, güven sarsıcı sadakatsiz davranış, dövme, yaralama, cana kast, hakaret ve tehdit eylemleri kişilik haklarına saldırı olarak kabul edilir.
Manevi tazminat isteyen eş boşanmaya neden olan olaylarda tamamen kusursuz olmalıdır.
Cinsel ilişki davalı kocadan kaynaklanan nedenle kurulamamış ise, bu durum davacı eş üzerinde ruhsal çöküntüye neden olduğu için manevi tazminat gerektirir.
Yargıtay kabulüne göre genç yaşta boşanmış ve bekaretini kaybetmiş olmak kusursuz eş lehine manevi tazminat verilmesi için yeterli gerekçe olamaz.
Manevi tazminat bedeli para olarak belirlenebileceği gibi zararın paradan başka bir yol ile de giderilebileceği kabul edilmiştir.
Manevi Tazminat İle İlgili Hükümler
Maddi tazminatta olduğu gibi manevi tazminatta istenmiş olmalıdır. Hakim kendiliğinden bu kararı veremez.
Manevi tazminat hakkı mirasçılara geçmez.
Davacı yargılama sürecinde istemen bir kısmından ya da tamamından vazgeçebilir.
Maddi tazminatlarda olduğu gibi manevi tazminatta da davanın kesinleşmesiyle birlikte faiz istenebilir.
Manevi tazminat boşanma davasının her aşamasında istenebileceği gibi 1 yıllık zaman aşımı süresince istenebilir.
Maddi tazminatta toptan ve dönemsel ödeme imkanı varken, manevi tazminatta yalnızca toptan ödeme imkanı vardır.