"İlk defa 1969’da Kervanlar Orkestrası'yla ve sahneyle tanıştım. 1971’e geldiğimde orkestra solisti yani ailenizin şantözü olmuştum bile.
Düşünüyorum da en büyüğümüzün 17 olduğu günlerde ben 15’inde (artık neremiz çılgınsa) Çılgınlar Orkestrası'nı kurmuş ve bu yakışıklılara solist olmuşum. Aslına bakarsak 70’ler Türkiye'sinde bir genç kızın eline mikrofon alması bile başlı başına çılgınlıktı zira.
Yer Tepecik Düğün Salonu. Soldan sağa bass gitarda Kadri, davulda Emin, vurmalı çalgılarda Mustafa, mikrofonda bendeniz ve gitarda Naci. Âşık Veysel ve Neşet Ertaş türküleri birkaç da popüler şarkı söylüyorum ama alkışı da alıyormuşum ki birlikte üç koca sene geçirmişiz.
Ta ki evlenip Serkan’ımın annesi oluncaya kadar. Güzel günler ve iyi deneyimdi benim için. O günlerin bendeki yeri apayrıdır, keza yol arkadaşlarımın da. İyi ki de varlar. Bu arada elimdeki mikrofon D12 ."