Arda Turan, Fatih Terim ile telefonda yaptığı görüşmeyi, milli takımda yaşananları, popçu Berkay ve eşi ile yaşanan süreci hakkında açıklamalarda bulundu.
Arda Turan'ın ''Algı oluşturmaya çalışanlar oluyor. Seçimden çıktık. Siz de bir sürü eleştiri alıyorsunuzdur" sözlerine Buket Aydın "Linç deyince sizi anlayabilecek isimlerden bir tanesiyim" şeklinde karşılık verdi.
- 100 kere milli takımda oynamış, 450-500 maça yaklaşan ve 15 kupa kazanmış bir oyuncuyu en başarılılardan biri olarak görürüm. Neden Başakşehir? Barcelona'dan sonra 5-6 teklif vardı ama hayali olan Başakşehir'e geldim. Ligin en büyük şampiyonluk adayıyız".
-Bu kadar başarılıyken, kimse arkadaşların yüzünden başarılısın demedi. İşler sıkıntıya düşünce böyle düşünüyorlar. Benim sofram hep kalabalıktır. Kariyerinde bu noktaya gelmiş oyuncu arkadaşlarından etkilenmez.
- Galiba biraz agresifliğim var. Aslında basında göründüğü kadar agresif değilim, ama biraz agresifliğim var. Bunları düzeltmek için işte davranış bilimi hocasına da gidiyorum. Sağ olsun, Emre Hocaya gidiyorum, fikir danışıyorum. Daha iyiye gittiğimi düşünüyorum. Tabii o kadar çok bir şeyle muhatap oluyoruz ki, o kadar çok müdahale, o kadar çok olmayan şey karşımıza geliyor ki… İzah, izah, izah, izah. E sonunda bir yerde de patlıyorsun. Ama yani burada yüzde 50 - 50. Biraz benim de hatalarım var. Ama yüzde ellilik kısmında karşıya top atalım biraz, adaletli olsun.
- Dava sürecinde olduğu için bu konularla ilgili konuşmam normal değil. Ama orada barda iki erkek arasında yaşanan tartışma hoş değil tabii ki. Bir hata, yanlışlık var. Hastane işi de göründüğü gibi değil. Gayet normal bir konuşmaydı. Benim bu konuyla ilgili söyleyeceğim tek şey şu; ben hayatım boyunca hiç kimsenin eşi ile alakalı böyle bir ahlaki durum içerisinde olmadım. Böyle bir şey kesinlikle ve kesinlikle, asla ve asla yoktur.
'BU ADAMLIK LAFI BİRAZ CİNSİYETÇİLİK İŞİNE DOĞRU GİTTİ'
- Bir defa benim böyle bir lügat oluşturma, sözlük oluşturma bir çabam yok, böyle bir durumum yok. Bu adamlık lafı da böyle biraz cinsiyetçilik işine doğru gitti. Bunu da artık açıkçası sevmemeye başladım, kullanmıyorum. Halbuki neydi? Toplum nazarında, kurallarda yazmayan, örfümüz, adetimiz, inandığın doğrunun peşinden gitmek, doğru ve dürüst olmaktı. Dedim ya, zaten yıllardır bundan çekiyorum. O doğruyu illa Arda savunsun. Ama savunmazsam da içime sinmiyor, rahat edemiyorum. Bu hikaye buradan başladı. Ama bu sözü artık çok fazla kullanmamaya çalışıyorum. Neden? Bir tarafı cinsiyetçiliğe gitti, bi tarafı Lügat oluşturmaya çalıştı. Ama bu adamlık kelimesinin içindeki vasıfları taşımak için hayatım boyunca uğraşacağım, mücadele edeceğim. İnsanların dedikleri değil, benim ne yaptığımı bilmem önemli. Bazen konuşuyoruz. Kazanması lazım. Hayatta kazanmaya ne olarak bakıyoruz. Para, şan, şöhret, başarı? Evet bunlar önemli, ama ben evin içine girdiğimde oğlumla, ailemle, arkadaşlarımla çok mutluyum. Çok şükür yatağa yattığımda huzurla uyuyorum. Gerçek kazanç bu. Cem Yılmaz'daydım geçen gün. Cem Abi şakalarının arasında dedi ki, "Eğer herkes gerçekten zenginse bir manası oluyor grupta..." Bütün dünyadaki insanlar zenginse... Yani zenginlik nedir? Para nedir? Başarı nedir? Çünkü bizde de yoktu. 70 metrekare evde büyüdüm. Bizde de yoktu. Ama kimsede olana bir şey demiyorduk. Helal hoş olsun diyorduk veya o gözle bakmıyorduk. Anlatmak istediğim şey, hayatta kazanç olarak neye bakıyorsunuz? Mutluluk. İşte çok sevdiğim Zafer Çika bir anda vefat etti. Allah rahmet eylesin. Yani bir anda bitiyor hayat. Ölüm bize hiç gelmeyecekmiş gibi yaşıyoruz. Halbuki öyle değil. Mutluluğa ne olarak baktığımız, kazanca ne olarak baktığımız çok önemli bence.