56 yıl hapis cezası istemiyle yargılanan ağabeye verilen 45 yıl hapis cezası, TCK'da süreli hapis cezalarına verilecek cezanın 30 yıldan fazla olamayacağının yer alması nedeniyle 30 yıl olarak belirlendi.
Lise 2'nci sınıf öğrencisi H.E., geçen yıl mart ayında, kaldığı öğrenci yurdundan karın ağrısı şikayetiyle hastaneye götürüldü. Yapılan kontrolde hamile olduğu ve doğumun yaklaştığı anlaşılan H.E., sezaryen ameliyatına alındı. Karında sıvı yutması nedeniyle öldüğü belirlenen bebek ameliyatta alındı. Hastane yetkililerin bilgi vermesi üzerine savcılık tarafından başlatılan soruşturmada ifadesine başvurulan H.E., 2017 yılından beri ağabeyi R.E.'nin cinsel istismarına uğradığını anlattı.
Hamileliği bilmesine rağmen istismara devam etmiş
H.E., yarıyıl tatili için eve gittiğinde ağabeyinin, yine cinsel istismarda bulunmak istediğini bu sırada karnının şişkinliğini görüp, hamile olduğunu anladığını söyledi. Liseli kız, buna rağmen kendisine cinsel istismarda bulunmaya devam eden ağabeyinin hamileliğiyle ilgili, "Merak etme, ben halledeceğim bir şekilde" dediğini, korktuğu için de yaşadıklarını kimseye söyleyemediğini kaydetti. Gözaltına alınan R.E., sorgusunda kız kardeşine cinsel istismarda bulunduğunu itiraf etti. R.E., tutuklanırken, H.E. devlet korumasına alındı.
Bebek ağabeyin çıktı
Soruşturma kapsamında R.E. ile kız kardeşinden alınan DNA örnekleri, Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı'nda ölü bebekten alınan DNA örnekleriyle karşılaştırıldı. Hazırlanan raporda, bebeğin R.E.'den olduğu belirlendi.
56 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı
Savcılık tarafından ağabey hakkında, 'zincirleme bir şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismar' suçundan 56 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Davanın iddianamesinde; H.E.'nin, 2017 yılının Ağustos ayında öz ağabeyi R.E.'nin cinsel istismarına uğradığı, aradan 4- 5 gün geçtikten sonra R.E.'nin tekrar cinsel istismara kalkıştığı, H.E.'nin de ağabeyinin yine kendisine güç kullanacağını düşünerek, karşı gelmediği ifade edildi. H.E.'nin, haftada 1- 2 kez evde kimse yokken ağabeyi R.E.'nin cinsel istismarına uğradığı, korktuğu ve kendisini zorlayacağını düşündüğü için tepki göstermediği, liseye başladığı dönemde hafta sonları yurttan evine geldiğinde ağabeyinin cinsel istismarına uğradığı ve bu olayları korktuğu için kimseye anlatamadığı belirtildi.
'Merak etme, ben hallederim' demiş
Seydişehir Ağır Ceza Mahkemesi'nde tutuklu yargılanan R.E., kız kardeşiyle 1 kez ilişkiye girdiğini, olay günü alkollü olduğu için hatırlamadığını, kız kardeşiyle ilişkilerinin gayet iyi olduğunu, veli toplantılarına kendisinin gittiğini öne sürdü. Mahkemede, ilişki için kız kardeşini zorlamadığını iddia eden R.E., "Kız kardeşimin bana karşı koyup koymadığını hatırlamıyorum. O hamileyken ilişkiye girmedim. Kimden hamile olduğunu bilmiyorum. Kız kardeşim sadece benimle ilişkiye girdiğini, başka kimseyle ilişki yaşamadığını, benden hamile kaldığını ve ne olacağını sordu. Ben de 'Merak etme, ben hallederim bir şekilde' dedim" diye konuştu.
Kız kardeş ve Anne- Baba şikayetçi olmadı
H.E. ise ağabeyinden şikayetçi olmadı. Olaydan bilgilerinin olmadığını söyleyen anne K.E. ile baba S.E. de oğullarından şikayetçi olmadıklarını bildirdi.
Yasada üst sınır 30 yıl
Mahkeme heyeti dün görülen karar duruşmasında R.E.'ye 'çocuğa nitelikli cinsel istismar' suçundan 16 yıl hapis cezası verdi. Suçun kız kardeşine yönelik birden fazla ve cebir kullanılarak işlenmesinden dolayı ceza 54 yıla kadar çıkartıldı. İyi hal indirimiyle de 45 yıla indirildi. Ancak mahkeme heyeti, Türk Ceza Kanununun 61'nci maddesinin 7'nci fıkrasında yer alan 'Süreli hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı bu madde hükümlerine göre belirlenen sonuç ceza, otuz yıldan fazla olamaz' maddesi gereği cezayı 30 yıla düşürdü.