Son 23 yıldır kendini vampir olarak tanımlayan 43 yaşındaki bir koruma görevlisi, İngiliz gazetesi Mirror'a verdiği röportajda, kendi kanının tadını beğendiği için artık sevdiklerinin kanıyla beslendiğini açıkladı.
Ludavik adını kullanan Joseph Burris, "Gotik yaşam tarzına her zaman ilgi duyduğunu, ancak 20 yaşında kendi kanını tattıktan sonra hayatını değiştirmeye ve yeni, daha karanlık bir yolculuğa çıkmaya karar verdiğini" söylüyor.
Kendi kanını içme konusunda neden takıntılı olduğuna dair birtakım araştırmalar yaptığını belirten Burris, vampirlerin tarihine ve bu varlıkların taşıdıkları özelliklere ilgisi olduğunu fark ettiğini aktardı.
'Hep kalıpların dışına çıkmaya çalıştım'
Güneşte kolayca yanmasına ve ışıkta görmekte zorlanmasına neden olan porfiri hastası Burris, "Ruhumda yer eden şeylerle daha fazla özdeşleşmeme yardımcı olması için her zaman kalıpların dışına çıkmaya çalışıyordum. Sadece güvendiğim bazı insanların kanıyla beslendim ve bu kişilerin de sevgililerimden olmasını tercih ettim" ifadelerini kullandı.
Sevgililerinin de onun kanını içmesine izin verdiğini belirten Burris, bu eylemi, "Bizi birbirimize bağlıyor, daha ziyade birbirimize söz veriyor gibiyiz" dedi.
'Her kanın tadı farklıdır'
Her "vampirin" farklı olduğunu da sözlerine ekleyen koruma görevlisi, "Kişinin yaşam tarzına bağlı olarak kanın tadı farklıdır. Ne yerseniz osunuzdur. Örneğin çok et yiyen birinin kanı vejetaryen birine kıyasla daha koyu kıvamlı ve tuzludur. Sigara içen birinin tadı içmeyeninkine göre farklıdır. Ben sağlıklı bireylerden içtiğim kanı seviyorum, sağlıklı bireylerin kanı her tattan doğru miktarda barındırıyor" ifadelerini kullandı.
İnsan karnının yalnızca küçük miktarlarda kanı hazmedebildiğini ifade eden Burris, sevgililerinin kanını içmeden önce onlara HIV ve AIDS testleri yaptırdığını da aktardı.