Muğla'nın; Fethiye, Koruköy, İncirköy, Kızılbel ve Yeşil Üzümlü köyleri bölgesinde yoğun ağaç kesimlerine ilişkin yapılan basın açıklamasında şu sözlere yer verildi:
"Son iki yıldır, yakın çevremizde, Orman İşletmelerinin alışılagelmiş seyreltme ve düz kesim uygulamalarının aksine çok geniş alanlarda kesimler yapılmaktadır.
İçinde bulunduğumuz yıl bu kesimler inanılmaz ölçüde artmıştır, çok genç ormanlarımız da bu kesimlerden nasibini almaya başlamıştır.
Bu kesimlerin sadece yakın çevremizde değil tüm yurt sathında yapıldığını öğrenmiş bulunuyoruz. (https:/gazeteciyazaryusufyavuzblog.wordpress.com/1019/12/07/dolardaki-artis-turkiyenin-ormanlarını-vurabilir/)
Bu kesimlerin orman işletmelerinin planlı kesimlerinden farkı yerel işletmelerin görüşleri alınarak değil merkezi yönetimin direktifleri doğrultusunda yapılmasıdır.
Bu kesimlerde; alışılagelmiş damgalama ve damgalı kesim prosedürleri de terk edilmiştir. Kesim işlemleri, kesim mevsimlerinin dışına taşarak adeta tüm yılı kapsamaktadır. Bu da filizlenmeyi tahrip ederek yeni orman oluşumunu engellemektedir.
Bunlara ilaveten çok hızlı kesim yapıldığı için kesim ekipleri sterleme yapamamaktadır buda kontrolsüz bir yağmaya neden olmaktadır.
Muhtarlarımızın orman işletmelerine ve mülki idarelere yaptığı başvurular ve uyarılar sonuçsuz kalmaktadır.
Bu kesimler bölgemizde çok ciddi sonuçlara yol açmaktadır ve önümüzdeki dönemde ekosistemde yarattığı tahribat çok daha fazla hissedilecektir.
Türkiye Ormancılar Derneği tarafından 13-14 Kasım 2019 tarihlerinde Antalya’da düzenlenen Uluslararası İklim Değişikliği ve Ormancılık Konferansının sonuç bildirgesinde belirtildiği gibi:
Ormanlarımızın yok edilmesi; iklim değişikliğine, ormanlarımızda yaşayan birçoğu endemik bitki ve hayvan türlerinin yok olmasına neden olacaktır.
Biyolojik zenginliği bakımından öne çıkan yöremizde nesli tükenmekte olan karakulak ve Likya kertenkelesi gibi koruma altında türler olduğu bilinmektedir. Yöremiz aynı zamanda bal ormanı, Muğla arısı ıslah çalışmaları, son dönemde artan aromatik bitki yetiştiriciliği ile gelir elde etmektedir
Bu kontrolsüz kesimlerle yabana hayatının yaşam alanı daralacak ve önemli tür kayıpları ile buna bağlı olarak ekosistem çöküşü yaşanacaktır. Orman birkaç ağaç değil, barındırdığı tüm türler, arılar, kuşlar, çiçekler, mantarlar ile bütündür.
Endüstriyel plantasyon ile ifade edilen ve bugün bir örneği Göcek ve Çıtlık yöresinde hazırlığı görülen tek türlü ve orman zeminini savaş alanına çeviren dikim yöntemi ile orman yaratılamaz.
Öte yandan kesim öncesi işaretlemenin OGM mührünü içermeyecek şekilde eksik yapılması, ilgili muhtarların imzası olmadan ve resmi yazı ile sorulan sorulara cevap verilmeden kesim yapılması suç teşkil etmektedir. Kesim neden bu kadar hızlı yapılıyor? Bu telaş niye?
Yöre halkının yaşam kalitesinde önemli düşüşlere neden olacak bu kesimlere çok geç olmadan bu gidişe dur demek gerekmektedir. Orman işletmelerinin havzamızla ilgili amenajman planlarını paylaşmasını ve anlatmasını istiyoruz..
Dağ Taş Aş Bizim Platformu"