Afyonkarahisar’da üniversite öğrencilerinin yoğun olarak ikamet ettiği Erenler mahallesinde faaliyet gösteren bir dönerciden döner yiyen onlarca kişi zehirlendi.
Çoğunluğu üniversite öğrencileri
İHA'nın aktardığı habere göre çoğu üniversite öğrencisi 67 kişi, bu gece mide bulantısı ve karın ağrısı şikayetiyle ambulans ve kendi imkanları ile Afyonkarahisar Devlet Hastanesi Acil Servisi’ne başvurdu. İlk belirlemelere göre aynı saatlerde hastaneye başvuran 67 kişiye de gıda zehirlenmesi teşhisi konularak tedavi altına alındı.
Öte yandan zehirlenen kişilerin bugün öğleden sonra ve akşam saatlerinde aynı dönerciden döner yedikleri öğrenildi.
Meydana gelen gıda zehirlenmelerinin ardından polis ekipleri zehirlenen öğrencilerin tedavilerinin ardından ifadelerini alırken, Afyonkarahisar İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından iş yerinden numune alınarak araştırma başlatıldı.
Tekirdağ'da dönerden zehirlenenler olmuştu
Geçtiğimiz temmuz ayında Tekirdağ’ın merkez Süleymanpaşa ilçesi Hükümet Caddesi üzerinde bulunan bir dönerciden döner yiyen 45 kişi, bir süre sonra mide bulantısı ve karın ağrısı şikayetiyle hastanelere başvurmuştu.
Başta Tekirdağ Devlet Hastanesi olmak üzere çevredeki hastanelere başvuranlar, bir süre müşahede altında tutulup tedavileri tamamlandıktan sonra taburcu edilmişti.
Denetleme yok mu?
Kışlalarda, fabrika yemekhanelerinde, lokantalarda, okul kantin ve kafeteryalarında yapılan yemekler nedeniyle her yıl binlerce kişi gıda zehirlenmesi geçirerek hastaneye kaldırılıyor. Her ne kadar bakanlık ve müdürlükler gıda zehirlenmesi yaşandıktan sonra sözkonusu yerle ilgili inceleme başlatsalar da önleyici denetimlerin eksikliği ve suçun cezalandırılması konusunda büyük eksiklikler dikkat çekiyor.
Gıda zehirlenmesi nedir?
Gıda zehirlenmesi, mikroorganizmalar ya da bakteri toksinleri nedeniyle bozulmuş yiyeceklerin tüketilmesi sonucu ortaya çıkar. Besin zehirlenmesi için tipik belirtiler mide ağrısı, ishal ve kusmadır. Hafif zehirlenmeler genellikle birkaç gün içinde kendi kendine iyileşir. Ağır vakalarda ise hastaların mutlaka hastanede tedavi altına alınması gereklidir.
Gıda zehirlenmesinin nedenleri nelerdir?
Gıda zehirlenmesi, mikroorganizmalar ya da onların toksinler ile kontamine gıdaların tüketilmesi sonucu ortaya çıkmaktadır. Gıdaların kontamine olmasındaki en önemli neden üretimi, taşınması, depolanması veya işlenmesi sırasındaki yetersiz hijyendir. Gıda zehirlenmesi üç grupta ele alınabilir.
Bakteriyel gıda zehirlenmesi
Besin zehirlenmelerine en sık sebep olan etken maddeler, bakteriyel toksinlerdir. Bakteriyel besin zehirlenmeleri iki şekilde ortaya çıkabilir:
- Bakteri toksinleri ile kontamine gıdalar tüketildiğinde bu toksinler gıda zehirlenmesine neden olabilir.
- Bakteri içeren gıdalar tüketildikten sonra bu bakteriler vücutta toksin salgılayarak zehirlemeye yol açabilir.
En yaygın olarak bakteriyel gıda zehirlenmesine yol açan mikroorganizmalar arasında Salmonella, Campylobacter, Escherichia coli ve Listeria bulunur. Bu bakteriler esas olarak hayvansal gıdalardan bulaşmaktadır.
Bakteriyel olmayan gıda zehirlenmesi
Bakteriyel olmayan gıda zehirlenmesinin en yaygın nedenleri arasında;
- Zehirli mantarlarlar
- Parazitler
- Ağır metaller (arsenik, kurşun, kadmiyum)
- Hayvan toksinleri bulunur.
Virüslere bağlı sindirim sistemi enfeksiyonları
Virüslere bağlı sindirim sistemi enfeksiyonları da gıda zehirlenmesi olarak ele alınabilir. Doktorların, bunlardan gıda kaynaklı viral enfeksiyonlar şeklinde söz etmesi daha olasıdır. Bu enfeksiyonlar temel olarak norovirüs, rotavirüsü, Hepatit A virüsü ve Hepatit E virüsü kaynaklıdır.
Gıda zehirlenmesi belirtileri nelerdir?
Gıda zehirlenmesi belirtileri, nedene bağlı olarak farklı farklı olabilir. Bununla birlikte, hemen hemen her zaman ortaya bazı ilk belirtiler vardır. Gıda zehirlenmesinin bu ilk belirtileri genellikle bulantı, kusma, ishal ve karın krampları şeklindedir. Bu belirtiler, genellikle bakteri toksini vücuda girdikten sonraki birkaç saat içinde hızlı bir şekilde görülmeye başlar. Buna karşın bu zehirlenme belirtileri genellikle birkaç gün içinde kaybolur. Besin zehirlenmesi etkenlerinden biri olan stafilokok isimli bakterinin salgıladığı "staphylococcal toksinler” ise genellikle sadece bir gün boyunca rahatsızlığa neden olur. Bu sürenin sonunda vücut toksinlerden temizlenir ve belirtiler ortadan kalkar.
Besin zehirlenmesi belirtiler çoğu zaman çok şiddetli değildir ve birkaç gün sonra tedavi edilmese bile kendiliğinden kaybolur. Fakat bazen şiddetli kusma, şiddetli ishal, kanlı ishal gibi ciddi ve belirgin bulgularla birlikte seyreden ciddi bir zehirlenme söz konusu olabilmektedir. Şiddetli belirtilerin varlığında acilen bir sağlık kuruluşuna başvurulması hayati bir öneme sahiptir.
Gıda zehirlenmesi tanısı nasıl konulur?
Gıda zehirlenmesi tanısında hastadan alınan öykü son derece önemlidir. Doktor hastada görülen belirti ve şikâyetleri ve bunların ne kadar zamandan beri devam ettiğini sorgulayacaktır. Eğer gıda zehirlenmesinden şüpheleniliyorsa, belirtilerin başlangıcından önceki saatler içinde tüketmiş olduğunuz gıdaları tam olarak bilmek isteyecektir. Daha sonra hastayı muayene ederek vücut ısısı, tansiyon, nabız ve genel durum hakkında bilgi edinir.
Bakteriyel patojenlerin, onların toksinlerinin veya kan, serum veya dışkıdaki diğer toksinlerin laboratuvar testleri ile teşhisi temel olarak mümkündür. Fakat gıda zehirlenmesi ve bunun teşhisi için laboratuvar testleri çok fazla kullanılmaz.
Bu testler; örneğin antibiyotikle tedavi gerektiren Listeria isimli enfeksiyonundan şüphelenildiğinde uygun antibiyotiğin seçimi gibi ek tedavi gereksiniminde yapılır.
Gıda zehirlenmesi tedavisi nasıl yapılır?
Gıda zehirlenmesi durumunda, genellikle 1 ila 3 günlük bir süre geçtikten sonra belirtiler kendi kendine ortadan kalkar. Vücut, bu süre zarfında ishal ve kusma yoluyla tepki vererek toksinlerin atılımını sağlar. İshal ve kusma elektrolit ve sıvı kaybı ile ilişkili olduğundan, gıda zehirlenmesi tedavisinde esas olarak bu kaybın dengelenmesine odaklanılır.
Hastaların bu nedenle bol miktarda miktarda sıvı almaları gerekir. Maden suyu ve bitkisel çay tüketimi bu açıdan oldukça fayda sağlar. Hastaya, vücudun ihtiyaç duyduğu elektrolitleri içeren özel bir toz karışım suya karıştırılarak verilebilir. Evde de 1 litre suya, 8 silme yemek kaşığı toz şeker ve 1 silme yemek kaşığı sofra tuzu karıştırılarak eşdeğer bir karışım elde edilebilir. Eğer hasta ağızdan sıvı alamıyorsa damar yolu ile sıvı elektrolit desteği gerekebilir.