Rum Yetimhanesi'nde restorasyona doğru: En büyük ahşap binadan yıllar sonra çarpıcı görüntüler

1964'te kapısına kilit vurulan Türkiye'nin en büyük ahşap yapısı Büyükada Rum Yetimhanesi'nin digital belgeleme ve rölöve çalışmaları tamamlandı. 5 Numaralı Koruma Kurulu incelemelerinin devam ettiği öğrenilirken, kuruldan geçtikten sonra restorasyon projelerinin hazırlanacağı bildirildi.

İstanbul'un en etkileyici yapılarından Büyükada Rum Yetimhanesi'nin dijital belgeleme ve rölöve çalışmaları tamamlandı. DHA, çalışmalardan elde edilen dijital belgelere ulaşırken yetimhane binasının harabeye dönen içi de uzun süre sonra ilk kez görüntülendi.

Fener Rum Patrikhanesine çalışmaların sonuçlarının teslim edildiğini kaydeden BİMTAŞ Genel Müdür Yardımcısı Nazım Akkoyunlu, "Belgelemenin sonucunda yapının restorasyon sürecinin hızlıca sürdürülmesi gerekiyor. Bu süreçler için büyük bütçeler gerek. Özellikle böyle bir yapı için yaklaşık 20 milyon Euro'dan bahsediliyor. Şu an 5 Numaralı Koruma Kurulu'nun incelemeleri devam ediyor. Çalışmalar kuruldan geçtikten sonra, yapının hızlıca restorasyon projeleri hazırlanılacak" dedi.



Fener Rum Ortodoks Patrikhanesine ait Büyükada Rum Yetimhanesi, yıllardır restore edilmeyi bekliyor. Adeta kaderine terk edilen ve çökme tehlikesiyle karşı karşıya olan yetimhanenin yeniden eski ihtişamlı haline dönmesi için ilk adım, 2020 yılının Ağustos ayında atıldı. İBB İştiraki BİMTAŞ, 6 bin Rum yetime yuva olan binanın dijital belgeleme ve rölöve çalışmalarını gerçekleştirdi. Çalışmalar sayesinde, 123 yıllık tarihi yapı aslına ve tarihi dokusuna uygun olarak restore edilebilecek. 70 kişilik ekibin özel ekipmanlarıyla yürüttüğü çalışmada, yapı milim milim yeniden çizildi. Ekipler binden fazla noktaya ekipmanlarını kurarak, titizlikle çalıştı. Yetimhanenin rölövesi ise 4 ayda çıkarıldı. Büyükada Rum Yetimhanesindeki restorasyon hazırlıklarını DHA, yerinde görüntüledi. Görüntülerde yetimhanenin atıl durumda olduğu, çatı ve zemin kısımlarında çökmelerin yaşandığı görüldü. 

Restorasyon çalışmalarının en kısa sürede başlaması bekleniyor

Fransız Mimar Alexander Vallaury tarafından 1898'de inşa edilen 'Prinkipo Palas' oteli, ruhsat verilmemesi üzerine 1900'lerin başında bir Rum tarafından satın alınarak, yetimhane olarak kullanılması şartıyla Fener Rum Ortodoks Patrikhanesine bağışlandı. Tarihi yapı, 1964'te kapısına kilit vurulana kadar yaklaşık yaklaşık 6 bin Rum yetime yuva oldu.

57 yıl önce kaderine terk edilen Büyükada Rum Yetimhanesi için ilk adım 2020 yılının Ağustos ayında, İBB İştiraklerinden BİMTAŞ tarafından atıldı. Bu çalışma kapsamında öncelikle rölöveye altlık teşkil etmesi amacıyla alanda; yersel lazer tarama, dron fotogrametrisi, yersel fotogrametri ve klasik haritacılık yöntemleriyle veri alındı. Dijital belgeleme ve rölöve çalışmalarının tamamlanmasıyla birlikte yapı için restorasyon çalışmalarının en kısa sürede başlaması bekleniyor. 

'Ciddi hasar almış olduğunu görüyoruz'

Genel Müdür Yardımcısı Nazım Akkoyunlu, "Büyükada Rum Yetimhanesi için bir dijital belgeleme çalışması yürüttük. Belgeleme çalışması için öncelikle alanın mevcut durumunu ortaya koyan bir rölöve çalışması çıkarmamız gerekti. Yapının bugünkü haline baktığımız zaman ciddi hasar almış olduğunu görüyoruz. Bizler de vakit kaybetmemek adına hemen harekete geçtik ve yaklaşık 45 günlük bir çalışmayla yapı için çözünürlüğü yüksek bir veri oluşturduk. Bu veriyi nokta bulutu dediğimiz tarayıcı ile gerçekleştirdik" dedi.  

Akkoyunlu, "Yetimhanenin dış mekanında 1 milimetre hassasiyet, iç mekanda ise 4 milimetreye kadar çıkan bir hassasiyetten bahsediyorum. Mevcut durumun taranması, belgeleme çalışmalarının sadece bir boyutu. Bizler daha sonra yapı için malzeme ve hasar tespiti analizleri yaptık ve yapının sanat tarihi açısından bir raporunu oluşturduk. Yapının rölövesi için yaklaşık 70 kişilik bir ekip çalıştı. Arkadaşlarımız oluşturduğumuz nokta bulutu ile yapıyı milim milim yeniden çizdi. Rölöve aşaması da yaklaşık 4 aylık bir süreç aldı" diye konuştu.

'Rölövesini 4 ay gibi kısa bir sürede tamamladık'

Yapıda bin 250'ye yakın oturum yaptıklarını söyleyen Akkoyunlu, "Geleneksel yöntemlerle yapılan rölöve çalışmaları çok hassas çalışmalar değildir. Bizim farkımız hız ve nitelik anlamında oluyor. Ama biz yersel lazer tarama, dron fotogrametrisi, yersel fotogrametri ve klasik haritacılık yöntemleriyle çözünürlüğü yüksek bir veri elde ediyoruz. Neredeyse yapının birebir orijinal durumunu ortaya koyabiliyoruz. Aynı zamanda böyle bir yapı geleneksel yöntemlerle iki ya da üç yılda alamayacağınız rölövesini bizler 4 ay gibi kısa bir sürede tamamladık" diye konuştu. 

'Koruma Kurulu'nun incelemeleri devam ediyor'

Yapının restorasyon süreci için ciddi bir bütçeye ihtiyaç olduğunu belirten Akkoyunlu "Belgelemenin sonucunda yapının restorasyon süreci hızlıca sürdürülmesi gerekiyor. Bu süreçler için büyük bütçeler gerekiyor. Özellikle böyle bir yapı için yaklaşık 20 milyon Euro'dan bahsediliyor. Büyükada Rum Yetimhanesi'nin dijital belgelenme ve rölöve belgeleme çalışmaları tamamlandı ve kurul ile paylaşıldı. Biz bu çalışmayı Fener Rum Patrikhanesi ile birlikte yürüttük. Büyükada Rum Yetimhanesi Fener Rum Patrikhanesi'ne ait. Haziran ayı itibariyle Fener Rum Patrikhanesi'ne çalışmalarımızın sonuçları teslim ettik. Şu an 5 Numaralı Koruma Kurulu'nun incelemeleri devam ediyor. Çalışmalar kuruldan geçtikten sonra yapının hızlıca restorasyon projeleri hazırlanılacak" ifadelerini kullandı. 

 

Türkiye Haberleri