Malatya’nın Yazıhan ilçesine bağlı Ambarcık mahallesi Şevki Çiftliği mezrasında yaşayan vatandaşlar, uzun süredir içme suyu sıkıntısı çekiyor. Vatandaşlar sorunun çözülmesini istiyor.
Sürekli su sıkıntısı yaşadıklarını dile getiren Muhsin Atmaca, “Yaz aylarında Mersin’den geliyorum. 16 senedir burada oturuyorum. İçme suyu noktasında büyük sıkıntılar yaşıyoruz. Çocuklarım beni ziyarete gelmiş, su bulamıyoruz ki içsinler. Buradaki bidon ve kovaları dolduruyoruz. Su gelmiyor. Belediye Başkanı’ndan, Su Birliği Başkanı’ndan cevap alamadık. Muhtar zaten ilgilenmiyor. Başka kim ilgilenecek? Suyu çoğu zaman arabayla gidip artezyenden getiriyoruz. Depodaki su bitince artezyenden bidonlarla getiriyoruz. Akçadağ Develi’ye misafirliğe gittim, oradan 8 bidon su getirdim. 24 saattir hiç akmıyor. Kayısıda çalışan işçiler, tarladan sızan suyu içiyorlar. 20 gündür burada olan işçiler, tarladan sızan suyu içiyorlar. Başka çareleri yok” dedi.
'İşçiler ya baraj suyunu ya da tarladan sızan kimyasal suları içiyorlar'
Şevkiçiftliği mezrası sakinlerinden Tahir Karakuş ise “AK Parti’nin 20 yıldır bize getirdiği hizmeti konuşuyoruz. 20 senedir bize su geldi, yetmiyor. ‘Geldi’ diye bizi kandırıyorlar. Belediye Başkanı’na, İlçe Başkanı’na, Büyükşehir Belediye Başkanı’na telefon ediyoruz, ‘Yaptık, getiriyoruz’ diyorlar. Resmen gözümüze baka baka yalan söylüyorlar. Her yıl biz, bu çileyi çekiyoruz. Burada en azından bin tane işçi çalışıyor. Bu işçiler ya baraj suyunu ya da tarladan sızan kimyasal suları içiyorlar. Salgın bir hastalık çıkarsa şaşmayın. Asfaltı ve yolu da aynı şekilde getiriyorlar. Elektrik direklerini getiriyorlar, kim oy vermişse ona veriyorlar, başkasına yok” diye konuştu.
'Yarın salgın bir hastalık olabilir'
Karakuş, içme suyu sorununun çözülmesini beklediklerini ifade ederek şunları söyledi:
“Suyu barajdan tankerlerle getiriyoruz. İşçi su konusunda burada mağdur ve perişan olduğu için gelmek istemiyor. Seneye biz, bu işçiyi bulamayız, onlar da bıktı. Şu anda bize 20 ton mal yaptılar, inanın su bulamıyorlar. Bir aydır banyo yapamamışlar, nasıl gelsinler? Köyümüzün nüfusu 500 kişiydi, bin 500 kişi oldu. Yarın salgın bir hastalık olabilir, çünkü tarladan akan kimyasal suyu içiyorlar.”
'İnsanlar enfeksiyon hastalıklarına yakalanıyor'
Ambarcık Mahallesi Şevki Çiftliği Sulama Kooperatifi Başkanı Alaattin Korkmaz da 15 senedir bu görevi sürdürdüğünü söyledi. Suyu barajdan pompayla bastıklarını belirten Korkmaz, “Pompada da sıkıntılarımız var. Yetkililerle bir türlü temas sağlayamıyoruz. Muhtar kendi kafasına göre davet ediyor, bizim haberimiz yok. Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı, Yazıhan Belediye Başkanı, MASKİ Genel Müdürü buraya gelmiş ama köylünün haberi yok. 10 senedir içme suyu sıkıntısını ciddi bir şekilde çekiyoruz. Her sene yaz ayında insanlar enfeksiyon hastalıklarına yakalanıyor. Ben de dün hastaneye gittim. Bizim 500 nüfusumuz var, şu anda köyde bin kişi bulunuyor. Bu insanlar tankerdeki kimyasal, zehirli, ilaçlı suyu içiyor. Barajdan ilaç makinalarına suyu dolduruyorlar, o suyu vermek zorunda kalıyoruz. Onun günahını, belediyenin yüzünden biz çekiyoruz” dedi.
'Bize verilen hakkı niye siyasi gücünü kullanarak başkasına veriyorsun'
Korkmaz, devletin insanları ön planda tutan politikalar izlemesi gerektiğini kaydederek şunları söyledi:
“Burada bazı iş bilmez, liyakatsiz insanlar kendi kafalarınca politika yapıyorlar. Böyle bir şey olmaz. İnsan öncelikli hizmet olacak. Bu zamanda içme suyu ne demek, olmaz. Bu içme suyu Karasu’dan geliyor. Yazıhan, Durucasu ve Fethiye bu işin içerisinde yok. Bu, KÖYDES projesiyle yapıldı, daha sonra Yazıhan’a verildi. Sonra Bozburun’a verildi, oraya verildikten sonra bize gelmedi. Bozburun’a neden verildi, çünkü oralı bir milletvekili vardı. O insanların da su içme hakkı var ama bize verilen hakkı niye siyasi gücünü kullanarak başkasına veriyorsun? Ayıptır, günahtır, edepsizliktir. Su yok ama biz burada üretim yaparak devletin ekonomisine katkı sağlıyoruz. Milli ekonomiye katkı sağlıyoruz, tonlarca kayısı üretiyoruz. Yurt dışına buradan TIR’larla kayısı gönderiyoruz.
'Benim işçim ‘burayı bırakıp gideceğim’ diyor'
Benim işçim, ‘Burayı bırakıp gideceğim. Bana temiz içme suyu vermek zorundasın’ diyor. İşçim terk edip gitmesin diye şehir merkezine gidip damacana ile su getiriyorum yaz günü, yazık günah değil mi? Yazıhan’da diğer köylere gidin, su akıyor. Bizde neden akmıyor, bir gün de oralarda akmasın. ‘Su yetersiz’ diyorlar. Hayır, su yetersiz değil. Ben, suyun membaını da biliyorum. Su 17 köye verilmiş, 27 köyü daha besler. Bu iş, iş bilmeyen adamların elinde. Bu suyun vanası var, çaldırmayacaksın, kendi adamlarının tarlasına su vermeyeceksin, bu içme suyu.”
'Çamurlu suyu içiyoruz'
Kayısı toplamak için il dışından gelen mevsimlik işçiler ise içme suyu sıkıntısı yaşadıklarını, çamurlu su içtiklerini söylediler. İşçiler, sıkıntının devam etmesi halinde gelecek sene bu bölgeye gelmeyeceklerini ifade ettiler.