Ankara Üniversitesi’nden (AÜ) doksan akademisyenin ihraç edildiği 2017 yılında Eğitim Sen Şube Başkanı olarak görev alan ve ihraç edilen akademisyenlerle dayanışmanın sürdürülmesinde büyük çaba harcayan Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Meltem Kayıran, fakültede daha önce emsali bulunmayan gerekçeler ileri sürülerek işinden atıldı.
1990 yılından bu yana AÜ SBF Maliye Bölümü’nde görev yapan Kayıran, 2017 yılında doçent unvanı kazanmış olmasına rağmen, dört yıl boyunca doçentlik kadrosuna atanmadı. Hak ettiği kadro yerine daha alt bir kadroya atanmak istenmesine itiraz eden Kayıran, Fakülte Yönetim Kurulu’nun teklifi ve Ankara Üniversitesi Rektörlüğü’nün kararı ile 30 yılını verdiği fakülteyle ilişkisi kesildi.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Ankara 5 No’lu Üniversiteler Şubesi'nin konuyla ilgili "Doç. Dr. Meltem Kayıran’ı Hedef Alan Hukuksuzluğa Karşı Mücadele Edeceğiz!" başlıklı açıklama yaptı. Açıklamada Meltem Kayıran'ın fakülteyle ilişiğinin haksız ve hukuksuz biçimde kesildiği ifade edildi.
"Geçtiğimiz dönem Şubemizin Yürütme Kurulu Başkanlığını üstlenen, sendikamızın Yükseköğretim Bürosu’na uzun yıllar katkı veren ve hepsinden de önemlisi farklı kuşaklardan çok sayıda öğrencinin eğitiminde büyük emekleri olan Meltem Kayıran’ı okulundan ve öğrencilerinden koparan bu kararın altında imzası bulunan Siyasal Bilgiler Fakültesi Fakülte Yönetim Kurulunu, Dekanlığını ve Üniversite Rektörlüğünü kınıyoruz" denilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Doç. Dr. Meltem Kayıran 2017 yılında Doçentlik unvan ve yetkisi almasına rağmen, aradan geçen 4 yılda hak ettiği kadroya ataması yapılmayarak “Dr. Öğretim Üyesi” kadrosunda çalıştırılmaya devam edilmiştir. Hak ettiği kadro verilmediği gibi bir alt kadronun kriterleri uyarınca kendisinden ısrarla dosya istenmiş, bu dosyanın istenmesinin hukuka aykırı olduğunu iddia ederek teslim etmediği için üniversiteyle ilişiği kesilmiştir
Dahası, 30 yılını bilime adamış bir akademisyenin 300’ü aşkın öğrencisi ve tez danışmanlıkları varken eğitim öğretim dönemi ortasında üniversiteden koparılmasında da herhangi bir kamu yararı bulunmamaktadır. Pandemi döneminde özel sektörde bile işten çıkarmalar yasaklanmışken bir kamu kurumunda böyle bir uygulamaya gidilmesi kabul edilemez.
Bölümlerin ihtiyaç duyduğu kadroları vermeme, öğretim üyelerinin unvanlarına uygun atama yapmama ve keyfi atama-yükseltme kriterleri belirleme gibi yöntemler, üniversiteleri ve akademisyenleri baskı altında tutmanın bir aracı olarak kullanılmaktadır. Liyakatsiz atama ve kadrolaşmalarla üniversiteleri siyasi iktidarın arka bahçesi haline getirmeyi amaçlayan, özgür bilimsel üretimin önünü keserek akademiyi içten içe çürüten bu uygulamalara karşı mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz.
Akademik özgürlüklerin ve insan-doğa-toplum yararına üniversite mücadelemizin en yürekli taşıyıcılarından biri olan Meltem Kayıran’ı hedef alan bu hukuksuzluğu kabullenmeyeceğiz. Bu hukuksuz karar geri alınana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Tüm üniversite bileşenlerini bu mücadeleye destek olmaya çağırıyoruz.