"Trump'ın Beştepe'de dokunulmazlığı var, kollanıyor sanki"

Beki: Yani Trump’ın hırtlıkları, yargı bağımsızlığımıza halel getirmiyor da...Anayasa’da tanıdığımız Avrupa hukukuna referanslar mı, AİHM’in kararları mı yargımızın bağımsızlığını tehdit ediyor?

Karar yazarı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eski danışmanı Akif Beki, bugünkü yazısında Beştepe'deki Saray'da düzenlenen Adli Yıl Açılış Töreni'nde gözlerden kaçan bir ayrıntıya dikkat çekti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve TBB Başkanı Metin Feyzioğlu'nun törendeki konuşmalarında yargı bağımsızlığını savunurken "tüm dünyanın okkalı bir tokat yediğini" yazan Beki, buna karşın Trump'a yönelik tek bir tepkinin dile getirilmediğini belirtti. Beki,  "Torpili nereden anlamadım. Ama bir tür dokunulmazlığı var, kollanıyor sanki" dedi.

Beki'nin yazısının ilgili bölümü şöyle:

"Hukukumuzu seçim kampanyasında propaganda malzemesi yapan Trump. Yargı bağımsızlığımızı dile düşüren de Trump. 

“Kurtarılan Rehineler” klibinde rahip Brunson’u oynattı. Hapishanede haksız yere tutulan, orada ölüme terk edilen ABD vatandaşlarından biri rolünde. 

Trump yetişmese İran, Suriye ve Venezüela’daki “Kurtarılan Rehineler”le birlikte Brunson da Türkiye’de çürütülecekmiş. Bir daha gün yüzü görmeyecekmiş. Ama neyse ki Trump devreye girmiş de kurtulmuş diye anlatıyor. 

Tabii kendi kahramanlık hikayesini satma uğruna, Türkiye’yi hukuku ve yargısıyla karalıyor. İkinci bir “Geceyarısı Ekspresi” vakası dense yeri.

Fakat dün Beştepe’deki Adli Yıl Açılış Töreni’nden bir tek Trump’a cevap çıkmadı.  
Halbuki tokat gibi okkalı mesajlar yollandı dünyaya. 

Biden bile paparayı yedi. Avrupa, bolca laf işitti. 

Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, sözünü esirgemedi mesela. 

Avrupa’ya karşı yargı bağımsızlığımızı şiddetle savundu. 

“Üstün hukukun sözcüsü gibi takdim edilen yabancı, çoğunlukla da Avrupa menşeli oluşumların ve uzantılarının da bağımsızlığı zedeleyen faktörler arasında yer aldığını” söyledi. 

“Avrupacı etki gruplarına tavsiyemiz, Türkiye’de yargı bağımsızlığına gölge düşürecek söylemlerden, patronize edici üsluptan sakınmalarıdır. Hukuk sistemimizi şekillendirmekte özgür ve bağımsız bir ülkeyiz. Hukuk bağımsızlığımıza saygı duymayanlardan yargı bağımsızlığı dersi almamız mümkün değildir.” 

Ne ala! 

TBB Başkanı Feyzioğlu da başkan adayı Biden’ın küstahlığını hatırladı ama Trump rezaleti gelmedi aklına. 

Feyzioğlu bastı kalayı. “Emperyal kuklacıların demokratik seçimlerimize müdahale girişimleri paramparça olacaktır” diye çıkıştı. 

Amenna! Kim aksini söyleyebilir. 

Gelin görün ki...

Türkiye  1954’te Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni onaylamış. 1987’de de Özal sayesinde bireysel başvuru hakkını tanımış. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin zorunlu yargı yetkisini ise 1990’da kabul etmiş. 

Yani Trump’ın hırtlıkları, yargı bağımsızlığımıza halel getirmiyor da...Anayasa’da tanıdığımız Avrupa hukukuna referanslar mı, AİHM’in kararları mı yargımızın bağımsızlığını tehdit ediyor? 

Trump’ın, müdahale ettiği ve sonuç aldığı iddiaları yenilir yutulur değil. Fakat yargı bağımsızlığımızı zedelemiyor. Hatırlamak, yüzleşmek bile istemiyoruz da...Yargı bağımsızlığımızı, bağlayıcılığını TBMM’de kabul ettiğimiz uluslararası hukuka karşı mı koruyoruz? 

Sırada AİHS ile AİHM’den çekilmek olmalı öyleyse. 

“Yargımız Ankara’dan yönetilir, Strasbourg’dan talimatla yönetilemez”  demeye ramak kaldı. 

“Türkiye’nin hangi insan hakları standartlarını uygulayacağına Strasbourg’da oturan hâkimler karar veremez” resti çektik çekiyoruz desenize. 

‘Tam yol geri’, hadi gözümüz aydın diye sevinelim mi! "

Yazının tamamını buradan okuyabilirsiniz.

Türkiye Haberleri