ABD Başkanı Donald Trump ile sosyal medya platformu Twitter arasında 2018'den bu yana devam eden savaş, Twitter'ın seçim sürecinde Trump'ın birçok paylaşımına kısıtlama getirmesiyle yükseldi ve Kongre baskınının ardından Başkan'ın hesabını süresiz olarak askıya almasıyla da zirve yaptı.
Seçim sonuçları tescilleneceği gün Kongre baskını
ABD'de 3 Kasım'daki seçimlerin sonuçlarının tescili için 6 Ocak'ta yapılan Kongre oturumu esnasında, Trump destekçilerinin Kongreyi basmasının yankıları sürerken, Twitter'ın Trump'ın kişisel hesabını kapatması sadece ABD'de değil, dünya kamuoyunda da önemli tartışma konusu oldu.
Twitter, Trump ile yolları ayırdı
6 Ocak'taki Kongre baskınının hemen ardından Trump'ın kişisel "realDonaldTrump" kullanıcı hesabını önce 12 saat kısıtlayan Twitter, hesabı 8 Ocak Cuma gecesi ise süresiz askıya aldığını duyurdu.
Twitter, "Trump'ın hesabından paylaştığı son mesajları ve bağlamlarını yakından inceledikten ve özellikle bu paylaşımların nasıl tepki aldığına baktıktan sonra daha çok şiddeti kışkırtma riski nedeniyle, bu hesabı kalıcı olarak askıya aldık." açıklamasını yaptı.
Son perdede bunlar yaşansa da başkanlık döneminde platformu etkin olarak kullanan Trump ve Twitter arasındaki soğuk savaş daha eskiye dayanıyor.
Trump'ın Twitter diplomasisi
Trump'ın başkanlık döneminin en akılda kalan özelliklerinden biri, Başkan'ın Twitter'ı neredeyse birincil iletişim kanalı olarak kullanması oldu.
Trump başkanlığı süresince, Twitter hesabından birçok ülkeye tehditler savurdu, önemli duyuruları buradan yaptı, hatta bazı bakanlarının görevden alınmasını bile bu platformdan açıkladı.
Başkan Trump 26 Ekim 2018'de yaptığı bir paylaşımda Twitter'ın bazı takipçilerini sildiğini öne sürdü ve platformun "çifte standart" uyguladığı açıklamasında bulundu.
Twitter'ın "doğruluk teyidi" uygulaması, Trump'tan tepki aldı
Twitter, başkanlık seçimleri yaklaşırken, sosyal medya platformlarında "dezenformasyonun yayılmasını" önlemek için bazı paylaşımların altına eklediği "bilgiyi doğrulama" etiketini, ilk kez, 26 Mart 2020'de Trump'ın California eyaletindeki "uzaktan oylama" konusundaki paylaşımlarına uyguladı.
"Bunları kapatacağız"
Trump, bunun üzerine Twitter'ı "2020 seçimlerine müdahale" ile suçladı ve "Cumhuriyetçiler, sosyal medya platformlarının, muhafazakar sesleri susturmaya çalıştıklarını hissediyor. Bunun olmasına izin vermeyeceğiz, bu platformlara ya güçlü düzenlemeler uygulayacağız ya da bunları kapatacağız." ifadesini kullandı.
Twitter'ın bu adımından sonra Trump sık sık platformun ifade özgürlüğünü engellediği söylemini gündeme getirdi ve sosyal medya şirketlerine hukuki koruma sağlayan 230 numaralı kanunun devre dışı bırakılması gerektiğini savundu.
"Hukuki hakkım olsa Twitter'ı da kapatırdım"
Trump, 28 Mayıs 2020'de sosyal medya ağlarının paylaşımlardan hukuki olarak sorumlu tutulmasını öngören bir kararname imzaladı ve Beyaz Saray'daki toplantıda "Twitter saygın bir şirket olmasa ve hukuki hakkım olsa Twitter'ı da kapatırdım." dedi.
Twitter daha sonra da Trump'ın çeşitli paylaşımlarına, "şiddeti yüceltme" ve "manipüle edilmiş medya" gibi etiketler eklemeye devam etti.
Hunter Biden hakkındaki iddiaların yayılmasına Twitter engeli
Twitter'ın seçim sürecinde attığı en tartışmalı adımlardan birisi de Ekim 2020'de, Demokrat aday Joe Biden'ın oğlu Hunter Biden'a ait olduğu iddia edilen e-mail yazışmalarını yayımlayan New York Post gazetesine yaptığı engelleme oldu.
Tartışmalara neden olan New York Post gazetesinin haberinde, dönemin Demokrat Başkan Adayı Biden'ın, Başkan Yardımcılığı yaptığı dönemde oğlu Hunter Biden'ın Ukraynalı enerji firması ile ilişkilerine müdahil olduğu ve bu firmayı soruşturan başsavcıyı görevden almaları için Ukrayna'ya baskı yaptığı iddia edilmişti.
Twitter, New York Post'un resmi hesabını askıya aldı
E-postalarda, Hunter Biden'ın aylık 50 bin dolar maaşla yönetim kurulu üyesi olduğu enerji şirketi Burisma'nın yönetim kurulunda bulunan Vadym Pozharskyi'nin Mayıs 2014'teki bir e-postasında, Hunter Biden'a "Etkinizi şirketimizin yararına nasıl kullanabilirsiniz?" diye yazdığı ortaya çıkmıştı.
Twitter, olayın ortaya çıkmasından kısa süre sonra New York Post'un resmi hesabını askıya aldı ve haberin linklerinin paylaşılmasını da engelledi.
Trump, bunun üzerine yaptığı açıklamada, "Twitter ve Facebook, hepsi de Biden'ın seçim kampanyasına büyük katkı sağlıyor gibi. Onlar Demokrat Partinin ve radikal sol hareketin üçüncü kolu gibi çalışıyor." dedi.
Seçim sürecinde Twitter'ın tutumu
2020 başkanlık seçimlerinde birçok tarihsel olaya şahitlik edilirken, Twitter'ın Trump'a karşı takındığı tavır da dikkati çekti.
Seçim sonuçlarını kabullenmeyen ve Demokratların hile yaptığını savunan Trump, bu konudaki görüşlerini Twitter'dan da sık sık paylaştı.
Twitter, ilk başta Trump'ın bu paylaşımlarını doğrudan engellemese de başkanın paylaşımlarına "Bu bilgiler teyide muhtaçtır" şeklinde etiketler ekledi.
Trump'ın birçok paylaşımına da erişim kısıtlaması uygulayan Twitter, Cumhuriyetçilerin, "Seçim sonuçlarına sosyal medya platformları mı karar veriyor?" şeklindeki tepkisine maruz kaldı.
Kongre baskını Trump-Twitter savaşında son perde oldu
Trump ve Twitter arasındaki soğuk savaş devam ederken, 6 Ocak'ta, Trump destekçileri, 3 Kasım 2020'deki seçimlerin sonuçlarının tescil edileceği Kongre oturumu esnasında binaya girdi.
Baskın esnasında çıkan olaylarda, 5 kişi yaşamını yitirdi. Olaylar Trump'ın "eve dönün" çağrısının da etkisiyle bastırıldı.
Trump, Kongre baskınının başlıca sorumlusu olarak görüldü ve Twitter ilk olarak Başkan'ın platformdan olaylara ilişkin yaptığı 3 paylaşımı "şiddeti kışkırttığı" gerekçesiyle kaldırdı.
Ardından platform, Trump'ın hesabını 12 saatliğine askıya aldı ve benzeri paylaşımların devam etmesi durumunda hesabın süresiz olarak kapatılacağını duyurdu.
Trump’ın önüne sanal duvar ördü
Twitter, 8 Ocak Cuma gecesi Trump'ın hesabını süresiz olarak askıya aldı. Ardından Trump, hala aktif olan ve başkanlık makamı için kullanılan "POTUS" hesabından, Twitter'a tepki gösteren ve "bizi susturamazsınız" mesajı içeren bir paylaşımda bulundu.
Bu paylaşım da dakikalar içinde Twitter tarafından silindi. Trump'ın aynı açıklaması, seçim kampanya ekibi tarafından kullanılan "teamtrump" hesabından paylaşıldı. Twitter, bu hesabı da askıya almakta çok gecikmedi.
Trump'ın diğer sosyal medya hesapları da süresiz askıya alınırken, ABD içinde Cumhuriyetçi kesim başta Twitter olmak üzere tüm bu platformlara yoğun tepki gösterdi.
Trump'ın hesaplarının süresiz askıya alınması, uluslararası kamuoyunda da "ifade özgürlüğünün kısıtlanması" başlığı altında tartışıldı.
AA