NASA, Jüpiter ve Satürn'den veri toplamak amacıyla 1977'de Voyager 1 ve Voyager 2 adlı insansız aracı uzaya fırlattı. 825 kilo ağırlığındaki Voyager uzay araçları günümüzde hala uzaydan veri aktarmaya devam ediyor. Bu iki uzay aracı yıllardır özel bir kargoyu da taşıyor. Dünya dışı akıllı yaşam formlarına dünyadaki hayatı ve kültürel çeşitliliği anlatan ses ve görüntülerden oluşan "altın plak" adlı iki kayıt Voyager uzay araçlarına yerleştirilmişti. Altın plakların kopyalarına çok kısa bir zaman öncesine kadar internet üzerinden başlatılan bir kampanyaya maddi destek verenler ulaşabiliyordu. Ancak kampanyayı başlatan Ozma Plakçılık isimli şirket, kayıtlara olan rağbet üzerine plakları 2018'in Ocak ayında satışa sunacağını açıkladı.
NASA'DAKİ PLAKTA TÜRKÇE MESAJ
NTV'nin haberine göre, plağın içeriği, başkanlığını ABD'li gök bilimci Carl Sagan'ın yaptığı bir komite tarafından seçilmişti. Sagan ve çalışma arkadaşları dünyadan 115 görüntüyü ve dalga, rüzgar, gök gürültüsü, hayvan sesleri gibi çeşitli doğal sesleri bir araya getirmiş, değişik kültürlerden ve dönemlerden müzikleri, 55 dilde sesli dilek ve selamlamaları ile ABD Başkanı Jimmy Carter ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kurt Waldheim'in yazılı mesajlarını eklemişti. Plaktaki Türkçe kayıtta "Sayın Türkçe bilen arkadaşlarımız, sabah şerifleriniz hayrolsun" mesajı yer alıyordu.
Plağın çalınması için bir pikap iğnesi ve resimli talimatlar da gönderildi. Şu anda uzay boşluğunda, dünyadan milyarlarca kilometre uzakta süzülmekte olan orijinal plaklar, bakırdan yapılmış ve uzaydaki ekstrem koşullara dayanıklı olması açısından altınla kaplanmıştı.
Voyager uzay araçlarıyla bağlantının 2030'a kadar devam etmesi planlanıyor. Bilim insanları ise uzayda süzülmekte olan orijinal plakların herhangi bir akıllı yaşam formu tarafından bulunmasının oldukça düşük bir ihtimal olduğunu söylüyor. Voyager 1 ve 2 uzay araçlarında Türkçe olarak kaydedilen "Sayın Türkçe bilen arkadaşlarımız, sabah şerifleriniz hayır olsun" mesajının arkasındaki hikaye yıllar sonra ortaya çıkmıştı. Kaydın nasıl yapıldığıyla ilgili açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Kuniholm, "1960’larda Robert Kolej’de İngilizce öğretmenliği yapıyordum. Behçet Kemal Çağlar da o sıralarda kolejde edebiyat öğretmeniydi. Behçet Kemal Çağlar’ın beni her sabah selamlama biçimiyle Türkçe bir kayıt yaptım" demişti.