Tek bir cümleyle çocukları alındı, tüm adalet sistemi geri almaya yetmiyor

Boşanma aşamasında olduğu A.A. tarafından, çocuğunu görmesi engellenen Sinem A., 1 yılı aşkın süredir mücadele veriyor. Sinem A.’nın iddiasına göre velayet hakkı devlet dairelerinde bulunan bazı kişiler tarafından engelleniyor.

İrem YILDIRIM - halktv.com.tr

Türkiye’de artan kadın şiddetine maruz kalan Sinem A., fiziksel ve psikolojik şiddet gördüğü A.A.’dan ayrılmak için 30 Ocak 2020’de boşanma davası açtı. halktv.com.tr’ye konuşan Sinem A., biri 4 biri 8 yaşında olan iki çocuğunun da boşanma sonrası velayetlerinin kendisine verildiğini, ama bu prosedürün işletilmediğini dile getirdi. Mart 2020’den itibaren çocuklardan birinin A.A. tarafından kendisine verilmediğine dikkat çeken Sinem A., yetkili kurumlara başvurmasına rağmen bir sonuç alamadığını aktardı. Bu süreçte mahkeme dosyasının çocuk mahkemesine yönlendirdiğini söyleyen Sinem A., bunun sonucunda sosyal inceleme raporu alındığını kaydetti. Sinem A. bu sürecin de sorunlu şekilde ilerlediğini ve pedagog tarafından hazırlanan raporun mahkeme tarafından kabul edilmediğini belirtti. Sinem A., ikinci sosyal inceleme raporunda kendisine ‘ruhsal durumuna’ ilişkin aleyhte bir rapor hazırladığını söyledi.

Sinem A., Kadıköy Sosyal Hizmetler tarafından hazırlanan Sosyal İnceleme raporunda annenin ‘ruh sağlığının iyi olmadığı düşüncesindeyim’ iddiası üzerine mahkemenin yeni bir rapor daha talep ettiğini sonrasında heyet tarafından ‘sağlıklıdır’ raporu aldığını ve mahkemeye verildiğini fakat çocuğun velayetinin kendisinden alındığını kaydetti.

Adalet Komisyonu Başkanı ile görüştü

Anne Sinem A.’nın anlattığına göre, babaya velayet geçtikten sonra, 15 tatil için çocuğunu almaya giden anneye çocuk yine teslim edilmiyor. Sokağa çıkma yasağının olmasına rağmen çocuğun amcasıyla gezmeye çıktığı söyleniyor. Cumartesi günü çocuk annesine teslim edilmiyor. Ertesi gün anne, avukatları ve görevli memurlar yeniden çocuğu teslim almak için A.A.’nın evine gidiyor. Evde kimsenin olmaması üzerine, memurlar tarafından çağrılan çilingir ile kapı açılıyor. Bunun üzerine A.A.’dan telefon geliyor. Baba A.A.’nın İcra Müdürünü araması halktv.com.tr'nin ulaştığı tutanağa şu şekilde geçiriliyor:

"İcra Müdürünün konuyu kişiselleştirdiğini, kendisinin az önce Komisyon Başkanı ile görüştüğünü ve böyle bir yetkisinin olmadığını, adeta kanuna uygun olmayan bir süreç içerisindeymişiz gibi tehditkar bir tavır ile beyan etti."

Tutanakta, İcra Müdürü, A.A.’ya telefon numarasını nereden bulduğunu soruyor, A.A. “Adalet Komisyonu Başkanı’ndan aldım” diyor. Sokağa çıkma yasağının devam ettiği pazar günü arabayla eve gelen A.A.’nın elinden çocuk alınıyor. Gün sonunda ise memur tarafından halktv.com.tr olarak ulaştığımız tutanağın sonuna “Adalet Komisyonu Başkanı ile ilgili kısım yanlış anlaşılmıştır” ibaresi ekleniyor.

"Soruşturmalar hakkıyla yapılmıyor"

Boşanma aşamasında olduğu A.A. tarafından hâlâ daha psikolojik şiddet gördüğünü söyleyen Sinem A., “Boşanırsan çocuklarını göremezsin” tehdidi aldığını belirtti. Sinem A., defalarca şikâyette bulunmasına rağmen yetkili makamların sessizliğini vurgularken, “Usûlsüzlükler o kadar fazla ki. Bu olayla ilgili hiçbir soruşturmanın hakkıyla yapıldığını düşünmüyorum” dedi.

Avukatlar: Anneye karşı bir algı oluşturuluyor

Sinem A.’nın avukatları davaya ilişkin halktv.com.tr’ye “Biz bu dosyada ister polisle ister icra memuruyla kiminle konuşursak konuşalım aldığımız ilk tepki ’Velayet nasıl babada?’ sorusu” açıklamasını yaptı. Avukatlar velayetin istisnai bir şekilde babada olması sebebiyle kurum ve kişilerin anneye önyargı ile yaklaştığını ve çirkin bir algının oluşturulduğunu söyledi. Böyle bir durumun olmadığını dile getiren avukatlar, “Biz her işlemde olmayan, yaratılmış bir sorunla karşı karşıya kalıyoruz. İyi görülmemiş ve görülmemeye devam eden bir dava veya yanlış şekilde takdir edilmiş velayet sebebiyle biz hep bunu yaşıyoruz. Anneye karşı bir algı oluşturuluyor fakat bu tamamen yanlış” değerlendirmesini yaptılar.

 

Özel Haber Haberleri