Halk TV Haber Merkezi
Tahir Elçi, 15 Ekim 2015 tarihinde CNN Türk’te “Tarafsız Bölge” programında, Ahmet Hakan'ın ısrarla sorması üzerine “PKK terör örgütü değildir” dediği için hakkında soruşturma başlatıldı. Sözlerin ardından kanala 700 bin lira para cezası kesildi.
Tahir Elçi 20 Kasım 2015 günü Diyarbakır’da, barodaki odasında gözaltına alınarak İstanbul’a getirildi. Savcılığın tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk etmesine karşın Elçi, Bakırköy 2'nci Ağır Ceza Mahkemesince adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Elçi hakkında “terör örgütü propagandası” suçundan 7,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı.
Tahir Elçi'nin ölümü
Tahir Elçi gözaltında alındıktan sadece 1 hafta sonra yani 28 Kasım 2015’te Diyarbakır, Sur’da Dört Ayaklı Minare önünde yaptığı bir basın açıklaması sırasında öldürüldü.
O dönem DHA’da çalışan Ramazan Yavuz, olay gününü ve sonrasını Halk TV’ye şu sözlerle anlattı:
Sabah 9-10 gibi Sur’a gittik. Tahir Elçi ve arkadaşları basın açıklaması yaptı. Basın açıklaması bitmeye yakın ana cadde üzerinden silah sesleri geldi. Oradaki avukatların çoğu işyerlerine sığındı. Yanımızda sadece Tahir Elçi kaldı. Önce bir kişi sokağa girdi. Sonra ikinci kişi koşarak geldi. Polisler de onlara kurşun sıkmaya başladı. Sonra minarenin dibinde birinin yattığını gördük. Tahir Elçi olduğunu anlamadık. Sonradan anladık.
Tahir Elçi cinayetinde soru işaretleri
Tahir Elçi’in öldürülmesi birçok soru işaretini de beraberinde getirdi. Aylarca etkin bir soruşturma yapılmadı. Öldürüldüğü gün Sur’da sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Üç kez olay yeri incelemesi yapılmak istendi ancak olay yeri incelemesi yapılmadı.
Cinayetten 111 gün sonra 'olay yeri' incelemesi
Elçi’nin öldürülmesinden 111 gün sonra yapılabilen olay yeri incelemesi sırasında ise sadece birkaç mermi çekirdeği bulundu. Jandarma kriminal tarafından manken ve maketler eşliğinde gerçekleştirilen olay yeri incelemesi sonucunda da Elçi’yi öldüren merminin hangi silahtan atılmış olduğunun tespitinin mümkün olmadığı belirtildi.
Görüntü kayıtlarındaki 13 saniyelik karanlık
Elçi’nin vurulduğu ana ve o sırada sokakta yaşananlara ilişkin görüntü kayıtları incelendiğinde Elçi’nin yaptığı basın açıklamasından itibaren kesintisiz bir şekilde kayıtta olan ancak Elçi’nin vurulma anını da içerecek şekilde 13 saniyelik bir kesinti olduğu tespit edildi. Yine olay yerinde bulunan Mardin Kebapevi isimli işyeri kamera kaydı ise cinayetten 2 yıl sonra 2017 yılında çözülebildi. Ancak bu işyerinin iç mekânını çeken 3 adet kamera kaydının sağlıklı görüntü içerdiği, dışarıda işlenen cinayete ilişkin herhangi bir görüntü içermediği, buna karşın dış mekânı cinayet anını çözebilecek açıda bulunan 4. kamera kaydının ise herhangi bir görüntü içermediği tespit edildi. Tahir Elçi cinayetinin soruşturması sırasında 2 başsavcı ve 4 savcı değişti.
Dönemin Başbakanı Davutoğlu: Cinayetin sorumluluğu PKK'ya ait
Olayın ardından dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu, "Bu olay mutlak suretle aydınlatılacak, bizim dönemimizde faili meçhullere izin vermeyiz. Hedef sadece Tahir Elçi değil, Türkiye'dir" demiş, Tahir Elçi cinayetinin sorumluluğunun PKK'ya ait olduğunu söylemişti.
Efkan Ala ise olayın gerçekleşme sürecini şöyle özetledi:
Saat 11 sularında Diyarbakır Barosu tarafından basın açıklaması yapıldığı anda bir araç içerisinde güvenlik görevlilerimize silahlı saldırıda bulunulmuştur. Saldırılarda bir polis memuruz şehit olmuş, biri ağır iki polis memuru yaralanmıştır. Güvenlik güçleriyle teröristler arasında çatışma çıkmıştır. Çatışma sırasında olay yerinde Sayın Tahir Elçi maalesef hayatını kaybetmiş, bir basın mensubu da yaralanmıştır.
Londra Üniversitesi'nin raporu savcılığa sunuldu
İngiltere’deki Londra Üniversitesi’ne bağlı çalışan araştırma ajansı Forensic Architecture, Tahir Elçi cinayetiyle ilgili adli araştırma gerçekleştirdi. Diyarbakır Barosu bu raporu, 14 Aralık 2018’de Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına da sundu.
Kuruluşun bugün açıkladığı raporunda tespitler yer aldı:
* Basın açıklamasında bulunan sivil kıyafetli polis memurları koşan PKK mensuplarına ateş açtı. Bu çatışma sonucunda ölen tek kişi, ensesinden vurulan Tahir Elçi’ydi.
* Tahir Elçi saat yaklaşık 10:55’te, 7 saniye 12 karelik (7:12) bir süre diliminde tek bir mermiyle vurularak öldürüldü.
* Araştırmaya konu olan zaman aralığında yapılan bütün atışların benzer ses profilleri var. Bu süre içinde kayda değer derecede uzak bir mesafeden uzun namlulu bir silahın ateşlendiğine dair herhangi bir işitsel delil yok.
* Olay yerindeki üç polis memurunun (A, C ve D) Elçi’ye yönelik doğrudan bir ateş hattı var ve silahlarını birden çok kere ateşledikleri görülüyor.
* Aralarında polis memuru C, Elçi’ye yönelik açık ve engelsiz bir ateş hattıyla silahını ateşleyen tek memurdur.
* Araştırma olay yerindeki polis memurlarından kesin olarak hangisinin Elçi’nin ölümünden sorumlu olduğunu tespit etmemekle birlikte, kuvvetli suç şüphesi altında olan polis memurlarını saptadı.
* Öldürücü atışın Elçi’yi vurma kastıyla yapılmış olup olmadığının saptanması araştırmanın kapsamı dışında.
Raporda, kamera çekimindeki bilgilere dair de şu açıklama yer aldı:
Video çekimleri Elçi’nin hala hayatta olduğu bir zamandan ölümünden dakikalar sonrasına kadar uzanan bir zamanı kapsıyor. Basın açıklamasında çok sayıda kamera bulunmasına rağmen hiçbiri Elçi’nin tam vurulduğu anı görsel olarak kayda geçmedi.
Videolardaki görüntü kayıtları polis memurlarının tabancalarını ateşlediklerine dair açık ve net görsel delil sunmaktadır, ses kayıtları ise görüntüsü bulunmayan atışların ses profillerini kaydetti.
Tanık ifadeleri olaya dair anlatı ve betimleme sunuyor ve olaya dair diğer kaynaklardan edinilen bilgileri tamamlamak ve doğrulamak için kullanıldı.
10.24 - Saat 10.00'da başlayacak olan davanın görüleceği salon davaya katılanlara yetmediği için duruşma henüz başlamadı.
Dava başladı
11.12 - Mahkeme heyetinin salona gelmesi ile duruşma başladı. Davada sanık olan polisler SEGBİS üzerinden mahkemeye bağlandı.
Hazırlanan iddianameye göre sanık polis memurları hakkında bilinçli taksirle adam öldürmekten, firari örgüt üyeleri yönünden olası kastla adam öldürmekten cezalandırılmaları talep edildi.
Mahkeme katılma taleplerinden önce sanık beyanlarının alınmasına karar verdiklerini ifade etti. Elçi ailesi avukatların Fikret İlkiz mahkemenin bu tutumunun usule aykırı olduğu itirazında bulundu. Mahkeme sanık beyanlarının öncelikli alınacağını belirtti.
Elçi Ailesi avukatları SEGBİS bağlantısı ile sanık beyanlarının alınmasının doğrudanlık ilkesine aykırı olduğu, CMK m.196’ya, AYM ve AİHM kararlarına aykırı olduğu ve sanık polis memurlarının SEGBİS üzerinden dinlenilme kararından dönülmesini talep etti.
Mahkeme sanık polis memurlarına savunmalarını nerede yapmak istediklerini sordu. Sanık polis memurları bulundukları yerden savunma yapmak istediklerini, Mahkeme salonuna gelmeyeceklerini beyan etti.
Elçi Ailesinin avukatları iddianamenin olağan bir cinayet iddianamesi olarak hazırlandığını, Tahir Elçi’nin insan hakları vizyonunu ve lince uğradığı koşulları ve aleyhine yaratılan iklimi görmezden gelerek ele alındığını ifade etti.
Mahkeme sanıkların sorgudan önce müştekilerin katılma talebine ve sanıkların duruşma salonunda dinlenilmesine ilişkin İddia Makamından mütalaasını sordu, İddia Makamı talebin reddine ve sanıkların bulundukları yerden dinlenilmesine ilişkin talepte bulundu.
Ara karar verildi
Mahkeme sanık polislerin duruşmada bulunmak istememeleri ve SEGBİS üzerinden Elçi Ailesinin avukatlarının sanıklara soru sorma haklarının mümkün olduğu gerekçesiyle Elçi Ailesi avukatlarının taleplerinin reddine dair ara kararını verdi.
Yüz yüze sorgu talebi reddedildi
Sanık polis memurlarının SEGBİS ortamından savunmalarını alınması için mahal mahkemeleriyle kurulan bağlantılarda bulunması gereken naip hakimlerin yerlerinde olmadıkları tespit edildi. Elçi Ailesi avukatlarının talebi üzerine bu husus kayıt altına alındı.
Mahkeme naip hakim bulunmasının zorunlu olmadığından bahisle Elçi ailesi avukatlarının naip hakim bulundurulması ve talimat yoluyla yüz yüze sorgu talebini de reddetti.
Mahkeme duruşma salonundan ayrıldı
Elçi ailesinin avukatları Mahkemeye “bir baro başkanının öldürüldüğü bu dosyayı Mahkemeniz özensiz olarak ele alıyor” şeklinde itiraz ve beyanlarda bulundu. Mahkeme açıklama yapmaksızın müzakere etmek üzere duruşma salonundan ayrıldı.
Duruşma 14.00'te devam edecek
Duruşmaya saat 14:00’te devam etmek üzere ara verildi.
Aranın ardından duruşma başladı
Mahkeme, avukatların söz alma talebi karşısında, avukatların duruşmanın düzenini bozduğu değerlendirmesini yaptı.
Türkan Elçi söz alarak, "Ben bir stajyer avukat olarak bu dilekçeyi yazdım. 5 yıldır bekliyorum. Benim duruşumu takip etmiş olmanız lazım. İki dakikanızı ayırıp benim duygularımı dinlerseniz kararınız değişecektir. Ben bugün buraya gelirken adalete güvenim vardı. Adalete güvenim var. Adalete inanan bir insan ile 21 yıl evli kaldım. Hukuk dışında bir yol tanımıyorum. Bana 1 dakika ayırarak bu satırları okursanız, benim düşüncemi anlayacaksınız." ifadelerini kullandı.
Mahkeme, ise Türkan Elçi’nin uyarılmasına, aksi halde salondan çıkarılacağına karar verdi.
Müşteki vekillerinin reddi hakim talep nedenlerini ileri sürmesi üzerine mahkeme, bazı müşteki vekillerinin mahkeme salonundan polis zoruyla çıkarılmasına karar verdi. Avukatların itirazı üzerine mahkeme devam etti.
Elçi ailesi avukatları söz alarak, “Ceza yargılaması insan haklarını doğrudan ilgilendiren bir disiplindir. Biz sadece iddianamede adı geçen sanıkların değil, gerçek anlamda suçluların, arka planda duranların tespitini istiyoruz. Bu ülkede baro başkanı öldürülüyor, yer yerinden oynuyor, dünya ayağa kalkıyor ama Mahkemeniz tutumuyla sadece objektif olmadığını ortaya koyuyor. Bu ısrarınızı sürdürecekseniz Mahkeme olarak çekilin.” dedi.
Elçi ailesi avukatlarından Nahit Eren, “Eşini kaybetmiş bir kadına söz dahi vermeden dosyada yargılama yapmak istiyorsunuz. Vicdanlarınızı kapatmışsınız. Bize isteğinizi yapabileceğinizi göstermeye çalışıyorsunuz. Duruşmayı sürdüremiyorsunuz. Tarafsızlığınızı yitirmişsiniz.” diye konuştu.
Elçi ailesi avukatlarından Mahsuni Karaman, “Sizin yaptıklarınız tarafsızlığınıza gölge düşürdü. Bu iddianameyi kabul dahi çekilme nedeninizdir. Tahir Elçi cinayetini devlet cezasız bırakacak. Siz de (Mahkeme olarak) buna araç oluyorsunuz.” dedi.
Elçi ailesi avukatlarından Mehmet Emin Aktar, “Yargılamanın başından beri her tutumunuzla ve her talebe karşı tarafsızlığınızı yitirdiğinizi ortaya koyuyorsunuz.” dedi.
Mahkemenin Elçi ailesinin avukatlarını konuşturmamasına karşı avukat Erkan Şenses, “Avukatlar mahkemenin emir eri değildir heyetinizi reddediyoruz.” dedi.
Mahkemenin duruşma düzenini bozan avukatları uyarması ve salondan atılacağı ihtarı üzerine Elçi ailesi avukatlarından Cihan Aydın, “Böyle bir şey yapamazsınız, bizi dışarı atamazsınız. Buyurun atın bakalım.” ifadesini kullandı.
Ara verildi
Mahkemece reddi hakim talebinin karara bağlanması için duruşmaya ara verildi.
Duruşma ertelendi
Elçi ailesinin avukatları tarafından sunulan reddi hakim talebi karşısında, bu hususta CMK m.27 uyarınca Diyarbakır 11. Ağır Ceza Mahkemesince karar verilmek üzere duruşma 3 Mart 2021 tarihine ertelendi.