Dün gece Avrupa'nın en sevdiğim başkentlerinden biri olan Slovenya'nın başkenti Ljubljana'da, Ağustos ayına göre serin sayılabilecek bir havada futbolseverler çok zevkli bir maç izlediler. Geçtiğimiz sezonu 10 takımlı Slovenya Ligi'ni diğer bir temsilcimiz Fenerbahçe'nin Konferans Ligi'ndeki rakibi Maribor'un 11 puan önünde şampiyon olarak bitiren NK Olimpija Ljubljana takımına karşı Galatasaray'ın Zalgiris maçı kadrosunda iki değişiklikle çıktı.
Solbekte Angelino yerine Kazimcan, ileri uçta ise Halil yerine Bakambu'yu gördük. Maçın genelinde az farkla da olsa topla oynayan taraf ev sahibiydi belki ama hakkını vermek lazım, iki takım da çok hareketli ve çok koşarak oynadılar. İki takım da ilk 15 dakikada önemli sayılabilecek pozisyonlar buldular. Henüz 9. dakikada Muslera'nın müthiş kurtarışının devamındaki pozisyon diyebileceğimiz bir anda Barış Alper, fiziksel özelliklerini, inatçılığını ve hızını kullanarak topu kapıp Kerem'e "al da at" dedi.
Galatasaray ilk golü bulduktan sonra çok daha istekli oynadı. Burada şu noktaya değinmek istiyorum: NK Olimpija'nın kapanarak oynayacağını düşünüyordum, beklentimin aksine onlar da futbol oynamak istediklerini gösterdiler. Bu da oyunun daha zevkli hale gelmesine neden oldu. İlk yarı sonunda iki takım da 3'ü isabetli 6 şut rakip kaleye göndermiş olsa da temsilcimiz 1 gol farkla öndeydi.
Maçın hikayesi istatistiksel anlamda ikinci yarıda tamamen farklı bir hal aldı. Kerem ve Barış Alper'in müthiş performansları iki takım arasındaki oyun farkını giderek açmaya başladı. İkinci yarının hemen başında Mertens'in golü ev sahibinin direncini kırdı ve Galatasaray istediği anda vitesi arttırıp, istediği anda oyunu rolantiye alabilecek duruma geldi. Hatta 57. dakikada Abdulkerim'in attığı gol VAR'a takılmasaydı son yarım saate 3 farklı girme psikolojisiyle, maç çok daha farklı bir yere gelebilirdi.
Nitekim maçın ikinci yarısında 7'si isabetli 9 şut kaleye gönderen temsilcimiz, kalesinde isabetli şut görmedi. 0-3 olarak sonuçlanan skor Galatasaray'a tur atladı mı derseniz, bence attı. Elbette futbol mucizelerle doludur ama Cimbom'un İstanbul'da bu takımdan 4 fark yemeyeceğine hepimiz eminizdir diye düşünüyorum.
Mactan notlar:
Kerem Aktürkoğlu gününde olduğu zaman durdurulamaz bir performans gösteriyor, bunu gördük.
Muslera büyük bir kaleci olduğunu bir kez daha gösterdi.
Barış Alper, formayı süperstarlara kaptırmamak için elinden gelen her şeyi, belki de daha fazlasını yapıyor.
Mertens hem Kerem'i hem de Barış'ı pozitif anlamda etkiliyor.
Ligde ne olur? Göreceğiz...
"Muslera büyük bir kaleci olduğunu bir kez daha gösterdi"
Galatasaray, Şampiyonlar Ligi 3. Ön Eleme Turu’nda Slovenya şampiyonu Olimpija Ljubljana ile kozlarını paylaştı. Strovice Stadı'nda rakibini Kerem Aktürkoğlu, Dries Mertens ve Halil Dervişoğlu'nun golleriyle 3-0 yendi. Gazeteci İlker Yıldız, Galatasaray'ın tur kapısını sonuna kadar araladığı karşılaşmayı değerlendirdi.