3 büyüklerden hangi takımın taraftarı daha çok?
Bu tartışma sürekli olarak gündemdeki yerini korurken, Milliyet'in duayen yazarı Melih Aşık, geçmişe yönelik çarpıcı iddialarda bulundu.
Aşık, şu ifadeleri kullandı:
Galatasaray ile tanışıklığım 1950’lerde başlar. Baba Turgay, Berlin’de Almanları 2 - 1 yendiğimiz maçta harikalar yaratmış, “Berlin Panteri” ünvanını almıştı. Biz çocuklar da Turgay hayranıydık... Ben o heyecanla Galatasaraylı oldum.
GS taraftarı o zaman azınlıktı. İnönü Stadı’nda GS taraftarı kapalı tribünün ancak üçte birini o da zar zor doldururdu. FB ve BJK seyircisi daha kalabalıktı.
Metin Oktay’ın sahneye çıkışıyla GS hızla büyüdü. Avrupa zaferleri seyirci patlamasına yol açtı. En büyük üzüntüm Metin Oktay’ın gollerini gösterir video ve filmlerin bulunmaması, bugün yeni nesillerin onu seyretmemiş oluşudur. Çünkü bugüne dek onun bir benzeri gelmedi. Futbolla estetiği buluşturmakta bu kadar usta, sağ, sol, kafayla gol atarken adeta bale yapan bir futbolcuyu sahalar daha sonra görmedi. Kaldı ki o yıllarda takımlar haftada topu topu iki kez antrenman yapar, futbol üzerine kömür tozu dökülmüş çamur sahalarda oynanırdı. Bizler statta yer kapmak için üç beş saat önceden stada girer, saatlerce maçın başlamasını beklerdik. Açık tribünlerde GS ve FB taraftarı maçı yan yana seyreder, herkes kendi takımını alkışlar, birbirine sataşmazdı. GS bir dönem tam 14 yıl şampiyon olamadı. Bu yüzden kimseyi suçlamadı. Futbolu saha dışına çıkarmadı. Taraftar kendini Avrupa başarılarıyla teselli etti…
Eskiden her şey bir başka güzeldi...