Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri'nde gerçekleştirilen Fenerbahçe Yüksel Divan Kurulu’nda Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, konuşma yaptı. Sosyal tesislerin ismi konusunda yapılan teklife yanıt veren Ali Koç “Sosyal tesislerimizin adı Mustafa Kemal Atatürk olsun denilmiş. Razıyım. Ben bu değerlerle yetiştirildim. Benim başkanlığımda böyle bir şeyin olması bana müthiş bir gurur verir. Getirin teklifi, oylayalım” dedi.
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, futbolda beklentilerinin çok uzağında bir yerde olduklarını söyledi. Şansın da yanlarında olmadığı için olumsuz bir yere geldiklerini belirten Ali Koç, futbol takımında yapmak istediklerini şöyle sıraladı:
“Yapmak istediğimiz ilk şey takımın yaş ortalamasını düşürmekti. İkinci olarak da maaş bütçelerini azaltmayı hedefledik. Üçüncü hedefimiz de futbolcu satışından para kazanmaktı. Bu sezon futbolculardan 25 milyon Euro civarında bonservis bedeli kazandık. 13 milyon Euro gibi bir rakamı da futbolculara ödedik. Phillip Cocu’nun sezon başlangıcı geçirdiği iki yıldız futbolcuyu satmak zorunda kaldık. Bazı kararlar mecburi bazı kararlar istekle alınır. Josef de Souza ve Giuliano’yu satmak zorunda kaldık. İki futbolcudan gelen paraya baktığımızda, Josef ve Giuliano’yu satmamak sorumsuzluk olurdu.”
Ali Koç’un konuşmasında satır başları:
“Yeni bir takım kurduk sancılı olacağını biliyorduk. Arzu ettiğimiz takımı çabuk oluşturamadık, bu bir öz eleştiri… Samandıra’nın dengesi de öyle… FFP için de geciktik. Aldığımız 9 puan tabi bununla savunulamaz. Son 5 maçın dördünde gol yemedik, savunma oturdu. Bu kötü günler geride kalacak. Ofansif futbol oturunca da galibiyetler serisi gelecek. Kötü günlerin çoğu geçti. Başarımızı istemeyen bir kitle var. Bizde bütün bu eşikleri aşacak, bilgi, birikim, enerji her şey var, buna inanın. Biz inandığımız yolda gideceğiz. Başarılı olacak mıyız bunu da zaman gösterecek.”
“Bugün puan cetvelinde puanımız farklı olabilirdi. Bu kadar kötü başlangıcın, sonu iyi olacak bir yolun karması olarak görüyorum. Baştan aşağı zihniyet değişikliğine girdik. Kulübün geleceğinin daha sağlam olabilmesi için bir zihniyet ortaya koyuyoruz. Kulübün işleyişini baştan aşağı değiştirecek bir süreçten bahsediyoruz. Bunlar kolay değil. Zorlukları yaşıyoruz. Futbolun bu kadar kötü gitmesi, değişime harcayacağımız zamanı kriz yönetimine harcıyoruz. Bu bize biraz zaman harcatıyor.”
“Takımı bir dakika yalnız bırakmayan taraftara da teşekkür ediyorum. Futbolcular sahada mücadele ediyor, biz birçok alanda mücadele veriyoruz. Başarısız olmamızı isteyen bir kitle var. Bunu biliyoruz. Ama bunları aşacak güç bizde var. İnandığımız yolda sonuna kadar gideceğiz. İnşallah başarılı oluruz.”
“Gelelim şampiyonluklarımıza… Sitemizden yayınladık. Tezler karşı tezler orada duruyor. Biz ilk adımları attık, TFF’den 1924 yılı itibariyle resmi oynatılan maçlar, efsanelerin kazandığı şampiyonluklar göz ardı edilemez. Akıl var mantık var. 1959 öncesi diğer takımların da şampiyonlukları var. Fenerbahçe’nin daha fazla şampiyonluğu var. Benzer sayılarda olsaydı bu kadar bekletilmezdi. Efsanelerin kazandığı kupalar nasıl sayılmaz? Bu bizim hakkımız. Şampiyonluklar konusunda hassasız. Birçok tarafsız yazar bu konuyu sahiplenmiş durumda. Onlara da teşekkür ederim. Bundan sonraki süreç bağırıp çağırarak değil kurumları ikna ederek olacak”
“Yöneticiler kavga etti deniyor… Ne bir kavga var, ne tekme tokat var. Böyle görüş ayrılıkları bunlar nereden çıkıyor? İşte bunlar uçuklar, bölücü haberler yapıp gazetecilik yaptığını sanan küçük insanlar bunlar.”
“3 Temmuz konusu çok uzadı. Bu işin kumpas olduğunu herkes gördü. Birçok insan, birçok kurumun hayatları karartıldı. Bu davadan vazgeçmeyeceğiz. Fenerbahçe’nin hakkını artık geri verin! Uzatmanın anlamı yok. Bu camianın hakkını verin. Talep ediyoruz, rica ediyoruz, bekliyoruz.”
“Basketbolun açığı, futboldan daha fazla. Doğuş’un katkısına rağmen bu böyleydi ve bu sene o da yok. Fenerbahçe’nin çok büyük bir spor kulübü olduğunun bilicinde olarak kısıtlamaya gitmedik. Parayı nasıl bulacağız bilmiyorum ama bir şekilde bulacağız.”
“Bir basın organıyla sıkıntı yaşadık ve basına ambargo koymakla suçlandık. Biz kimsenin tesislere girmesini yasaklamadık. Kimsenin kamuoyuna açık hususlarda Fenerbahçe’yi takip etmesini engellemedik. Kimsenin patronunu arayıp şunu işten çıkar, bu haberi yapma demedik. Yöneticiler kavga etti deniyor… Ne bir kavga var, ne tekme tokat var. Böyle görüş ayrılıkları bunlar nereden çıkıyor? İşte bunlar uçuklar, bölücü haberler yapıp gazetecilik yaptığını sanan küçük insanlar bunlar.”
“Haftaya maç acaba dönüm noktası olur mu? Futbolculara uçakta söyledim. Ben dönüm noktası olacağına inanıyorum. Bizim en büyük gücümüz biziz. Gerisiyle her türlü mücadele ederiz.”
“Anderlecht’in bütçesi bizimkinin yarısı kadar. Geçen sezon altyapıya 15 milyon dolar harcamışlar, bu yıl 30 harcayacaklar. Bizim de altyapıya yatırım yapmamız lazım.”
“Türk parası, biz göreve geldikten sonra %30 değer kaybetti. Geçen seneye göre %90. Evdeki hesabın çarşıya uymadığı nokta Türk Lirası’nın durumu oldu.”
“Bütün sektörlere bakın, en çok para kazanıp, en az mesai harcayan mesleklerin başında futbolculuk gelir. İnşallah oyuncularımıza Fenerbahçe’de oynadıklarının bilincini aşılayabiliriz. Onların da sorumluluklarının bilincinde olması lazım.”