Yeni Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in o sözü yeniden gündemde: 'Karma eğitim zorunlu değil'

Yeni kabinede Milli Eğitim Bakanı olarak göreve başlayan Yusuf Tekin’in rektör olabilmesi için kanunda değişiklik yapıldığı ortaya çıktı. Tekin, ayrıca “Karma eğitim zorunlu değil” sözüyle de gündeme gelmişti.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan dün yapılan yemin töreninin ardından yeni Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’ni açıkladı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy dışında tüm kabine değişti.

Yeni kabinede Milli Eğitim Bakanı olarak göreve başlayan Yusuf Tekin’in Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nde rektör olabilmesi için kanunda değişiklik yapıldığı ortaya çıktı. Rektörlük için gereken 3 yıl profesörlük şartı, Tekin’in rektör atanabilmesi için kaldırılmıştı. Tekin, ayrıca “Karma eğitim zorunlu değil” sözüyle de gündeme geldi.

KANUN ESKİ HALİNE DÖNDÜRÜLDÜ

Cumhuriyet’te yer alan habere göre 25 Temmuz 2018’de MEB Müsteşarlığı’ndan ayrılan ve 17 Ağustos 2018 tarihinde profesör olan Tekin’in, bir ay geçmeden 15 Eylül 2018 tarihinde Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi rektörü olarak atanması tartışmalara neden olmuştu. Rektör olabilmek için üç yıllık profesörlük şartının Tekin’in rektör olarak atanabilmesi için kaldırıldığı ortaya çıkmıştı.

Tekin’in atamasının ardından kanun tekrar eski haline döndürüldü. Rektörlük atamasının ardından Tekin’e bir koltuk daha verildi. Tekin, 2022 yılının Nisan ayında Tarım Kredi’ye bağlı TAREKS’in yönetim kuruluna bağımsız üye oldu.

“KARMA EĞİTİM ZORUNLU DEĞİL”

Tekin, MEB Müsteşarlığı döneminde 2013 yılında 19. Milli Eğitim Şurası’nda karma eğitimin masaya yatırılması üzerine mevcut yasal düzenlemelerde eğitimin karma olmasını zorunlu kılan bir hüküm bulunmadığını söylemişti.

Tekin, “Halk siyasal iktidara egemen olduğu gibi, burada da halkın değerleri belirleyici olmaya başladı. Halkın istediği şekilde Milli Eğitim Bakanlığı gerekli düzenlemeleri yapar” demişti.

Yusuf Tekin, Milli Eğitim Bakanlığı’nda Müsteşar görevini sürdürdüğü 2013’te İmam Hatip Liseleri Uluslararası Sempozyumu’nda da “1930’lu yıllar Türkiye coğrafyasının bir daha asla yaşamasını istemediği dönem. Bu dönemin başında dini referans kaynaklarının diliyle oynanmış, bu kurumlar siyaset malzemesi haline gelmiş” ifadelerini kullanmıştı.

Siyaset Haberleri