Uysal: 'Terör örgütleriyle öyle iş birliği içindeler ki bugün bir Hizbullah mensubunu affettiler, öyle anlaşma yapmışlar'

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Cumhurbaşkanlığı Kararı ile Hizbullah hükümlüsü Mehmet Emin Alpsoy’un affedilmesine ilişkin; “Kendileri terör örgütleriyle iş birliği yapmış, muhalefeti suçluyorlar. Öyle iş birliği içerisindeler ki daha bugün Resmî Gazete’de bir Hizbullah mensubunun cezasını affettiler, öyle anlaşma yapmışlar” dedi.

Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sinop Boyabat’ta miting düzenledi. Mitinge, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal da katıldı.

“BİRİLERİ ASLAN PAYINI ALACAK, MİLYONLARA DA SIRTLAN PAYI DÜŞECEK”

Uysal, mitingde yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Bu ülkeyi bölüp parçalamaya çalışanlara karşı, milletin yekvücut olma iradesini hep beraber taşıyoruz. İşte bugün, bu Millet İttifakı’nın Halil İbrahim sofrasında bir araya gelen siz değerli Boyabatlılar, bu kervanın yürüyüşünde ortaya koyduğunuz irade, milletimizin yarınlarında büyük bir adıma dönüşecektir. O nedenle hepinizden Allah razı olsun, hepinize müteşekkiriz. Bu vatan toprağını işleyerek vatan toprağı haline getiren siz değerli vatandaşlarımıza, her zaman müteşekkiriz. Bir borcu ödemeye buralara geliyoruz. Ama yaşayabiliyor muyuz? Yaşamıyoruz. Birileri aslan payını alacak, milyonlara da sırtlan payı düşecek. Bu aslan payını alıp milleti hakir gören, millete lütuf veriyormuş gibi hak dağıtan, bu kibirli iktidar sahiplerine Anadolu’nun her yerinde odluğu gibi Sinoplu vatandaşlarımız da itiraz sesini yükseltecek. Ben Afyonluyum, bizim oralarda şöyle derler: Yetti gari! Yetti artık canımıza tak dedi.

“VATANDAŞIMIZ ZAM TSUNAMİSİ ALTINDA İNİM İNİMİ İNLİYOR, BİRİLERİ DE ÇIKMIŞ SOĞANIN CÜCÜĞÜYLE DALGA GEÇİYOR”

Gelin görün ki bugünkü iktidar sahipleri aldıkları rolle beraber, bir yanda marifet diye ayıbını anlatanlar gibi, ‘Büyük Ortadoğu projesinin eş başkanıyız’ demişler. Öbür tarafında da 80 yıllık cumhuriyetin tarım hayvancılıkla kurduğu tüm ekonomik altyapıyı tasfiye etmek için bir özel gayretin içine girmişler. ‘Eski Türkiye’ dedikleri Türkiye’nin ortaya çıkardığı, kıt kanaat imkanlarla yaptığı fabrikalar da dahil olmak üzere hepsini tasfiye etmiştir. Perşembe’nin gelişi çarşambadan değil, pazartesiden belli. Vatandaşımız, zam tsunamisi altında inim inim inliyor, soğan ekmeğe bile ulaşamıyor, birileri de çıkmış soğanın cücüğüyle dalga geçiyor. Geçin beyler geçin. Siz nereden geldiğinizi unuttunuz. Siz, milletin, yetimin, öksüzün malını gasp ederek kirli kaynaklarla siyaset yapmanın yolunu tuttunuz.

“BİZİM İÇİN ESKİ TÜRKİYE, YENİ TÜRKİYE YOK. VARSA YOKSA TÜRKİYE CUMHURİYETİ”

Şair diyor ya, ‘Allah’ın on pulunu bekleye dursun on kul; Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul.’ Milletimizi bugün yoksulluğa mahkûm edenler, sosyal yardımlarla sadakatini satın alacağını düşünüyorlar. Bırakalım onlar düşünsünler. İşte bizler bugün, tüm iftiralara, tüm dayatmalara rağmen, bir parti devletine dönüşmüş olanların kamunun bütün kaynağını kullanmış olmalarına rağmen, bunların karşısında hakkı tutup kaldırabilmek için, hakikatin kalbinden tutup kaldırabilmek için bir büyük mücadeleye hep beraber omuz veriyoruz. Eski Türkiye yeni Türkiye diyerek bu ülkeyi bölmek isteyenlere karşı açık yüreklilikle söylüyorum, bizim için eski Türkiye yok. Yeni Türkiye yok. Varsa yoksa Türkiye Cumhuriyeti var. Sokakta bulmadık. Beyler sokakta bulduğu için var gücüyle üzerinde tepiniyorlar.

“ÖYLE İŞ BİRLİĞİ İÇERİSİNDELER Kİ BİR HİZBULLAH MENSUBUNUN CEZASINI AFFETTİLER, ÖYLE ANLAŞMA YAPMIŞLAR”

Kendileri terör örgütleriyle iş birliği yapmış, muhalefeti suçluyorlar. PKK ile iş birliği yapmış muhalefeti suçluyorlar, FETÖ ile beraber devleti ele geçireceğiz diyerek yola çıkmışlar muhalefeti suçluyorlar. Şimdi Emniyet Müdürümüz Gaffar Okkan’ı Diyarbakır’da şehit eden Hizbullah’ın partisiyle iş birliği içerisindeler. Dahası var. Öyle iş birliği içerisindeler ki daha bugün Resmî Gazete’de bir Hizbullah mensubunun cezasını affettiler, öyle anlaşma yapmışlar. Vazifemiz büyüktür. Allah’ın izniyle bu büyük Cumhuriyet’i yarınlara, şehitlerimizin bize emaneti bu vatan toprağını, bir çakıl taşını bile eksiksiz gelecek nesillere aktaracağız. Sadece aktarmamız yeter mi hayır. Büyük Atatürk’ün emaneti bu Cumhuriyet’i, insanımızın alın terinin karşılığını alabildiği, çiftçimizin toprağına küsmediği, esnafımızın işverenken işsiz hale gelmediği, anaların evlatlarının geleceğinden emin olduğu, evlatlarının yerine mezar yaşlarına sarılmadığı bir Türkiye’yi vadediyoruz. Onun için haykırıyoruz. Mevsimlik milliyetçiler, milletçiliği ayaklarımızın altına aldık diyenler, konjonktür değişince yedeklerine aldıkları birkaç milletçi partiyi de suistimal ederek milliyetçi kesilmişler, hadi oradan!

“BUNLAR EMEVİ SİYASETİNİN TEMSİLCİLERİ”

Boyabat’ta olup Demokrat Parti Genel Başkanı olarak bir ismi anmadan geçersem haksızlık etmiş olurum. Değerli Bakanımız Yaşar Topçu, sizlere bu yolları açtığı için yargılandı, yetmedi. Bu kadar hizmeti milletle buluşturanları yok sayacaksınız, onunla bununla iş tutacaksınız, şimdi evin yolunu bulamaz haldeler. Söyleyecek sözleri bitmiş. İnanın söyleyecek yalanları da bitti. ‘Muhalefete oy verenler, ezansız, bayraksız’ diyor. Görsünler şu bayrakları, kaldıralım. Bunlar Emevi siyasetinin temsilcileri. Emevîler, mızrakların ucuna Kuran-ı Kerim’in sayfalarını takmışsa, bunlar da aynı kafadalar.

“KAPATILMAYA GEREKÇE YAPILSA AKP’Yİ YOLSUZLUKLARIN ODAĞI OLMAKTAN KAPATIRLAR”

İsteseler de istemeseler de bu milleti bölemeyecekler, parçalamayacaklar. Türkiye’de öyle hale gelmişiz ki Osmanlı dönemi için atfedilir, ‘selam verdim rüşvet değil diye almadılar.’ Yolsuzluklar öyle hale gelmiş ki karşıda yukarıdan aşağı, aşağıdan yukarı bir parti olma hüviyetini yitirmiş, adeta milletin malını kamunun malını yağmalamak için örgütlenmiş bir siyasi parti var. Eskiden siyasi partiler kapatılırdı. Şimdi kapatılmaya gerekçe yapılsa bu AKP’yi yolsuzlukların odağı olmaktan kapatırlar. Dünümüzü çalanlara yarınlarımızı çaldırmayacağız. Bu haram saltanatını, bu rantiye düzenini yıkmak için dünümüzü çalanlara, gençlerimizin yarınlarını çaldırmayacağız.

“KILIÇDAROĞLU SADECE KENDİNE OY VERENLERİN DEĞİL, 85 MİLYONUN CUMHURBAŞKANI OLACAK”

Altı siyasi parti Türkiye’nin muhatap olduğu bu yoksulluklar dönemine son vermek, bu milleti yarınlara taşımak adına bir irade koydu. Ve yarınki Türkiye’nin Cumhurbaşkanı hepimizin Cumhurbaşkanı olacak. Sadece kendine oy verenlerin değil. 85 milyonun cumhurbaşkanı olacak. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde bu karanlığı kapatıp aydınlık bir bahara erişmek istiyoruz. Hep beraber irade koymalıyız, bu varlığa, bu mücadeleye emek koymalıyız. Ne diyor şair, ‘Vur kazmayı Ferhat çoğu gitti, azı kaldı.’ Şafak sayıyoruz. Az kaldı.”

Siyaset Haberleri