Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kimyasal silah kullandığını iddia eden Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı bu sabah gözaltına alındı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Fincancı'nın açıklaması sonrası, "Türk Tabipler Birliği Başkanı ile ilgili yargı harekete geçmiştir. Hem bu kişiyle, hem bu kurumla ilgili adımlar atılacak" demişti. MHP lideri Bahçeli ise Fincancı'nın vatandaşlıktan çıkarılması gerektiğini söylemişti.
Fincancı'nın gözaltına alınması sonrası tepkiler yükselirken, TRT ise Fincancı'nın gözaltına alındığı anlara ilişkin görüntüleri paylaştı. 'Görüntüler ilk kez TRT Haber'de' diye servis edilen görüntülerde, TEM polisinin Fincancı'nın evine girdiği ve arama yaptığı anlar görülüyor.
Fincancı'nın gözaltına alınmasını duyuran ve ilk tepkilerini sosyal medyadan paylaşan Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve İnsan Hakları Derneği (İHD) ortak bir basın açıklaması yaptı. Fincancı'nın soruşturmanın yürütüldüğü Ankara'ya götürüleceği bilgisinin paylaşıldığı açıklamada, soruşturmanın 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu çerçevesinde başlatıldığı hatırlatıldı.
'Hukuk dışı bir şekilde ev baskınıyla gözaltına alındı'
21 Ekim'de yaptıkları açıklamada Fincancı’nın hedef gösterilerek hakkında soruşturma başlatılmasını kınadıklarını ve yalnız olmadığını ifade ettiklerini belirtilerek, "O günlerde yurtdışında olan Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Türkiye’ye döndükten sonra avukatları aracılığıyla ifade vermeye hazır olduğunu 21 Ekim 2022 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na iletmiştir. 23 Ekim 2022 Pazar günü Türkiye’ye dönen sevgili arkadaşımız, ifadeye çağrılmayı beklerken bu sabah keyfi ve hukuk dışı bir şekilde ev baskınıyla gözaltına alınmıştır" ifadelerine yer verildi.
'Soruşturmanın gizliliği ihlal edildi'
Fincancı'nın dünyaca tanınırlığa ve saygınlığa sahip bir bilim insanı ve insan hakları savunucusu olduğunun vurgulandığı açıklamada, "Şebnem Korur Fincancı halen Türkiye’nin en büyük ve önemli meslek örgütlerinden birinin başkanlığını sürdürürken, yine dünya çapında saygınlığa sahip uzman bir insan hakları örgütünün yönetim kurulu üyesiyken, adresi belliyken, üstelik savcılığa ifade vermeye hazır olduğunu yazılı olarak belirtmişken, yani gözaltı işlemine gerek yokken sabaha karşı ev baskınıyla gerçekleştirilen bu gözaltı işlemi hiçbir şekilde kabul edilemez. Özellikle de gözaltı işlemi sonrasında dezenformasyon amaçlı haberlerin kolluk güçlerinin marifetiyle basına servis edilmesiyle “soruşturmanın gizliliği” başta olmak üzere pek çok temel hukuk ilkesi de ihlal edilmiştir" denildi.
'Siyasal iktidarın söylemleriyle oluşturduğu baskının sonucu'
Gözaltı işleminin 'siyasal iktidarın damgalayıcı, itibarsızlaştırıcı ve hatta suçlulaştırıcı söylemleriyle yargı üzerinde oluşturduğu baskı ve müdahalenin bir sonucu' gerçekleştiği belirtildi. Açıklamada, amacın bilimi, iyi hekimliği ve başta işkence olmak üzere insan hakları ihlallerinin önlenmesini ve demokrasi mücadelesini engellemek olmadığına dikkat çekilerek, "Daha genel bir ifadeyle tüm topluma gözdağı vermektir. Bu hukuksuzluğa derhal son verilmeli, dünyaca tanınırlığa ve saygınlığa sahip, uzmanlık alanı adli tıp olan bir bilim insanı ve insan hakları savunucusu Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı serbest bırakılmalıdır. İyi hekimliğin ve halkın sağlık hakkının kararlı savunucusu TTB’ye yönelik baskılara da aynı şekilde derhal son verilmelidir" denildi.
'Şebnem Korur Fincancı derhal serbest bırakılsın'
Açıklamada son olarak şu ifadeler kullanıldı:
"Kamuoyunu hakikatin yanında olmak; iyi hekimlik, insan hakları, hukukun üstünlüğü ve demokrasi mücadelesine sahip çıkmak için Şebnem Korur Fincancı ve TTB ile dayanışmaya davet ediyoruz. Sevgili arkadaşımız Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı derhal serbest bırakılsın."