Temel Karamollaoğlu: İktidara Millet İttifakı gelecek

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Millet İttifakı İzmir mitinginde “Beklentimiz 14 Mayıs’ta Türkiye’de hakikaten bir zihniyet değişikliği, bir yönetim anlayışının değişikliği. Bu arkadaşlarımız, artık hantallaştılar. Kendilerini değiştiremiyorlar. Kendilerini değiştiremedikleri için siz bu arkadaşlarımızı 14 Mayıs’ta değiştireceksiniz. İktidara bugünkü Millet İttifakı gelecek" dedi

Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı'nı oluşturan siyasi partinin Genel Başkanları ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın katılımıyla bugün İzmir’de miting düzenledi.

“20 YILDIR İKTİDARDA KALAN ARKADAŞLAR, ARTIK PATİNAJ YAPMAYA BAŞLADILAR”

Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu, mitingde yaptığı konuşmadı şunları söyledi:
“Önemli bir dönemden geçiyoruz. Seçimlere giriyoruz ancak bu seçimler bugüne kadar yapılmış olan seçimlerden çok ama çok farklı olacak. 20 yıldır iktidarda kalan, son iki dönemdir tek başına Türkiye’yi yöneten arkadaşlar, artık patinaj yapmaya başladılar. Patinajın ötesinde geri gidiyorlar. Problemleri çözemiyorlar. Son zamanlarda, dikkat ederseniz taktik değiştirdiler. Bir sürü yeni buluşu, güya milletimize ‘Bak biz ne kadar becerikliyiz’ diye anlatmaya çalışıyorlar. Boşuna çaba sarf ediyorlar. Milletimizin derdi belli. Biraz önce de Belediye Başkanımız da ifade etti. Adalet bizim en çok ihtiyaç duyduğumuz husus. Adalet olmadan devlet olmaz.

“85 MİLYONUN HANGİ DÜŞÜNCEDE HANGİ İNANÇTA OLURSA OLSUN RAHAT GİÇENEBİLECEK BİR GELİRE İHTİYACI VAR”

Ama yeter mi, o da yetmez. İnsanlar geçinebilecekleri kadar bir gelire mutlaka kavuşmak mecburiyetindedir. Bu sadece yandaşlara bazı pozisyonları hibe ederek sağlanamaz. 85 milyonluk ülkemizde, 85 milyonun da hangi kanaatte, hangi düşüncede, hangi inançta olursa olsun rahat geçinebilecek bir gelire ihtiyacı var. Bunu sağlayamazsanız ülkede huzur olmaz. Elbette içinde bulunduğumuz şartlarda bölgemizde emniyetli bir şekilde politikalarımızı uygulayabilmek için de içinde bulunduğumuz bölgenin huzura ve barışa ihtiyacı var. Aslında ele almamız icap eden konular çok. Genel başkanlarımızı, belediye başkanlarımızı dinleyeceksiniz. Herkes kendisinin önem verdiği konuları mutlaka dile getirecek, sizlere arz edecek ve desteğinizi talep edecek. Ben sadece bir hususu gündeme getirerek sözlerimi tamamlamak istiyorum.

“YÜZ KÜSÜR SENE ÖNCE İZMİR’DE İKİ TANE İKTİSAT KONGRESİ TERTİP EDİLDİ”

Yüz küsür sene önce İstiklal Harbimiz başarıyla neticelendi. Burada, ülkemizi işgal eden bütün düşmanlar denize döküldü. Ve İzmir bağımsızlığın sembolü oldu adeta. Bundan dolayı da sizleri de bugün o günkü ecdadımızın torunları olarak tebrik etmeyi bir görev biliyorum. Ancak hemen bu bağımsızlık gurunun yaşanmasının arkasından yine İzmir’de art arda 7-8 sene farkla İzmir İktisat Kongreleri tertip edildi. Birinci kongre hemen yapıldı, biraz uzunca sürdü. Bağımsızlık mücadelesini verdik, düşmanı bu vatandan kovduk ama şimdi biz kendi memleketimizde huzur içinde yaşayabilmek, ihtiyaçlarımızı karşılayabilmek için hangi adımları atmamıza ihtiyaç varsa bunlar tek tek belirlendi. Arkasından da belli bir tecrübe geçirdiğimiz için İkinci İktisat Kongresi yine İzmir’de yapıldı. 1930’larda burada yapılan kongreler neticesinde ülkemizin nasıl büyük hamlelere sahne olduğunu el birliğiyle gördük.

“İŞSİZ TEK İNSANIMIZ KALMAYACAK”

Her ilde adeta fabrikalar, tesisler kuruldu. İnsanlarımıza iş imkânı sağlandı, hatta biraz daha ileri giderek dışarıya bağlılıktan kurtulabilmek için, ben çocukluğumda yaşadım, yerli malı haftaları bile tertip edildi. Başkasını, dışarıdan geleni değil, kendi ürettiğimizi tüketmeyi bir amaç olarak bize aktardılar. Bunlar belki şu anda size çok önemliymiş gibi gelmeyebilir ama bizim politikalarımızı temelinde, kökünde bu anlayış mecburiyetindeyiz. Biz ülkemizi bir baştan bir başa sanayi tesisleriyle, yüksek teknolojiyle, her konuda ‘biz varız’ diyen bir anlayışla yönetmek mecburiyetindeyiz. İşsiz tek insanımız kalmayacak. Her çalışan insan, rahatlıkla geçinebileceği kadar bir gelir elde edecek. İşçi mi, memur mu, emekli mi, engelli mi, ev hanımı hiç fark etmez. Herkes mutlaka rahat geçinebileceği bir gelire sahip olacak. Bu bizim idealimiz.

“TEKNOLOJİNİN EN İYİ SEVİYESİNİ YAKALAYACAĞIZ. YETMEZ, BİZ TEKNOLOJİ ÜRETECEĞİZ”

Bunu hangi yolla gerçekleştireceğimizi de ifade ediyoruz. Biz ülkemizde, bir baştan bir başa yüksek teknoloji içeren, bizi zenginleştiren ithal ikamesi sağlayan, gerektiğinde ihracat imkanını bize veren tesisleri kurmak mecburiyetindeyiz. Ben biliyorum, İzmir elbette İzmirlilerin şehridir ama İzmir’de her ilimizden göç edip buraya gelen, ekmek kapısı arayan kardeşlerimiz var. Geri memleketlerine dönerler veya dönmezler o kendilerinin bileceği bir iş ama biz göç ettikleri her yerde mutlaka sanayiyi, üretimi, tarımı, hayvancılığı geliştirmeye mecburuz. Teknolojinin en iyi seviyesini yakalayacağız. Yetmez. Biz teknoloji üreteceğiz. Teknoloji merkezleri kuracağız.

“KENDİLERİNİ DEĞİŞTİREMEDİKLERİ İÇİN BU ARKADAŞLARIMIZI 14 MAYIS’TA SİZ DEĞİŞTİRECEKSİNİZ”

Şimdi, top arabasıydı, insansız hava araçlarıydı, tanktı, bunların hepsini sergiliyorlar. Televizyonlarda da gösteriyorlar. Ama bizim insanımızın, yani sizin ihtiyaçlarınıza bir türlü nasıl çare bulabileceklerini söyleyemiyorlar. Çünkü bu problemin nasıl çözüleceğini bilmiyorlar. Biz de size hem vadediyoruz hem de nasıl çözebileceğimizi de anlatmaya çalışıyoruz. Beklentimiz, 14 Mayıs’ta Türkiye’de hakikaten bir zihniyet değişikliğine, bir yönetim anlayışının değişikliği. Bu arkadaşlarımız, artık hantallaştılar. Kendilerini değiştiremiyorlar. Kendilerini değiştiremedikleri için bu arkadaşlarımızı 14 Mayıs’ta siz değiştireceksiniz. İktidara bugünkü Millet İttifakı gelecek. Sayın Kemal Bey, inşallah 13’üncü Cumhurbaşkanımız olacak. Kurulacak hükümet, bu milletin bütün ihtiyaçlarını demokratik bir ortamda, insan haklarına yaraşır bir şekilde karşılayacak. 14 Mayıs’ta desteğinizi bekliyorum.”

Siyaset Haberleri